Risale-i Nur tefekkürünü akim bırakan bir teşebbüs
-2- Bir Risale-i Nur talebesi, başkalarından farklı bir yerden kâinata bakar. O muhteşem bir sanat galerisindedir. Âlemlerin Rabbi, gökleri ve yeri benzersiz sanat eserleriyle süslemiş, sonra insanı kendisine anlayışlı bir muhatap olarak seçmiş ve buraya göndermiştir. Risale-i Nur’un her bahsi, her sayfası, her satırı, bu şuuru insan ruhunun derinliklerine kadar yerleştirir. Onun için, bir Risale-i Nur talebesi, kâinatta nereye bakacak olsa, orada “ masnû ”lar görür. O masnû’da bir intizam , bir mizan müşahede eder. O intizamın arkasında bir tanzim , o mizanın arkasında bir tevzin fiilini bulur. O fiillerden de Hakîm ve Âdil bir Sâni’ in varlığına intikal eder. Bu kadarla da kalmaz. O masnû’ u dikkatle incelediği zaman, onda hüsün, ziynet , suret, şekil, lütuf, nimet, rızık, merhamet, muhabbet gibi daha nice hakikatlerle karşılaşır. Bu hakikatlerden tahsin, tezyin, tasvir, takdir, ikram, in’âm, terzik, terahhum, teveddüd, tahannün gibi fii