Kayıtlar

Ocak, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İmam-ı Azam'ı korkutan âyet, faizin âkıbetini hatırlatıyor

Resim
U hud savaşıyla ilgili âyetlerin arasına giren ve faiz konusunda çok şiddetli ikazlar içeren âyetler, 183’üncü Kur’an Buluşmasının konusuydu. İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin “Kur’an-ı Kerim’deki en korkutucu âyet” olarak nitelediği “Kâfirler için hazırlanmış ateşten kendinizi koruyun” meâlindeki âyet de bu âyetler arasındaydı. Konunun Uhud harbiyle ilgili vardı şüphesiz; ama bundan çıkarılacak daha önemli bir ders vardı: Faiz konusu savaşıyla, barışıyla bütün hayatı ilgilendiren ve bir toplumu temelinden çökertmek istidadını taşıyan bir konuydu. Ve Allah Teâlâ faiz alıp vermeyi “Allah ve Resulüne karşı savaş açmak” şeklinde tanımlıyordu.

"Sıcak" çatışma (!)

Resim
Son zamanlarda maalesef çokça okuyup işitmeye başladığımız bu arızalı tabirin yarısı eski sıkıyönetim dönemlerinden bize miras kaldı. O dönemlerde teröristlerle güvenlik kuvvetleri arasında cereyan eden çatışmaları sıkıyönetim komutanlıklarının bildirilerinde “Teröristlerle sıcak temas sağlandı” şeklinde duyurmak bir âdet halini almıştı. Muhtemelen bu, günümüzdeki “etkisiz hale getirildi” ifadesi gibi, olayı kamuoyuna biraz makyaj yapılmış haliyle sunma endişesinden ileri geliyordu. Her ne sebeple olursa olsun, “sıcak temas”ın anlamı “çatışma” idi ve bunu herkes böyle anlıyordu.

Allah mü'minlere böyle yardım eder

Resim
A llah Teâlâ Bedir savaşında mü’minlere meleklerle yardım ettiğini Kur’ân-ı Kerimde açıkça bildiriyor ve tedbirini alan, sabır ve sebat eden ve Allah’a güvenen mü’minlere istikbalde de yardım edeceğini vaad ediyor. Kur’an Buluşmalarının 181’inci bölümünde bu konuyla ilgili olarak incelediğimiz âyet ve hadislerden bazıları şöyle: B edir’de siz zayıf durumda olduğunuz halde Allah size yardım etmişti. Öyleyse Allah’tan sakının ki, şükretmiş olasınız. Sen o gün mü’minlere “Rabbinizin size indirdiği üç bin melekle yardım etmesi yetmez mi?” diyordun. Evet! Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, düşmanlarınız şu anda size âniden saldıracak olsa bile, Rabbiniz size beş bin nişanlı melekle yardım gönderir. Âl-i İmrân, 3:123-125 *** R abbin meleklere “Ben sizinle beraberim; iman edenleri destekleyin,” diye vahyetmişti. “Kâfirlerin de kalplerine korku salacağım. Vurun boyunlarına onların; doğrayın bütün parmaklarını!” Çünkü onlar Allah’a ve Resulüne karşı çıktılar. Allah’a ve Resulüne karşı çıkanlara

Haber örnekleri: 2

Resim
AÇIKLAMA HABER METNİ Olayın ne olduğu anlatılırken, yeteri kadar ilginç olan hadise, bir de sahiplerinin onlar adına özür dilemesi ve bir politikacının da kefalet yatırması gibi iki unsurla takviye edilince, biraz daha merakları tahrik eder hale getiriliyor. Akla hemen geliveren sorular? Eşeklerin suçu neymiş? Olay nerede olmuş? Sahipleri özür dileyip bir politikacı da kefaleti yatırınca tutuklu eşekler özgürlüklerine kavuştu. Soruların cevabı hemen geliyor: Nerede, niçin?

Haber örnekleri: 1

Resim
Haberin unsurları, girişi ve gövdesi ile ilgili olarak yaptığımız açıklamalardan sonra, birkaç haber örneği üzerinde izahlı olarak duralım: Örnek haber 1 Sahibinin 20 yıldır aradığı araba, park ettiği yerde bulundu. Önceki gün Frankfurt’ta bir binayı yıkmaya gelen işçiler, binanın garajına park edilmiş bir araba ile karşılaştılar. İşçilerin durumu polise bildirmesinden sonra araştırmaya başlayan polis, elindeki kayıtlarda, söz konusu araba ile ilgili bir çalıntı ihbarının bulunduğunu fark etti. Fakat bu ihbar 1997 yılına aitti. Şu anda 76 yaşında olan bir Frankfurtlu, o zaman arabasını park ettiği yeri unutmuş, bulamayınca da çalınmış olduğunu düşünerek durumu polise bildirmişti.

Kur'an zafer müjdeleriyle dolu

Resim
S avaşta Allah Teâlâ’nın mü’minlere yardımı, nusret ve zafer vaadi, yine Kur’an Buluşmalarının gündemindeydi. UTESAV organizasyonuyla gerçekleşen 182’nci Kur’an Buluşmasında, Âl-i İmrân sûresinin 127-129’uncu âyetlerini okuduk. Bu âyetlerin ilkinde, Yüce Allah mü’minlere meleklerle yardım göndermesindeki hikmeti “kâfirlerden bir kısmının kökünü kazımak, yahut onları hüsran içinde geri döndürmek” olarak açıklıyordu. Kur’ân-ı Kerim’in aynı konudaki daha başka âyetlerini okuduğumuzda da aynı mealde müjdelerle karşılaştık: Allah’a ve Resulüne karşı çıkanlar, tıpkı daha öncekilerin aşağılandığı gibi aşağılanıp kahrolacaklar. Çünkü Biz apaçık âyetlerimizi indirmiş bulunuyoruz. Onları inkâr edenler için hor ve hakir edici bir azap vardır. Mücadele, 58:5 Ve peygamberler fetih istedi. Ve herbir inatçı zorba hüsrana düştü. İbrahim, 14:15 Allah o kâfirleri, emellerine erişememiş halde, öfkeleriyle geri gönderdi. Sonuçta, mü’minlere savaşta Allah kâfi geldi. Çünkü Allah karşı konulmaz kuvvet sahi

Haber örnekleri: 2

Resim
  AÇIKLAMA   HABER METNİ   Olayın ne olduğu anlatılırken, yeteri kadar ilginç olan hadise, bir de sahiplerinin onlar adına özür dilemesi ve bir politikacının da kefalet yatırması gibi iki unsurla takviye edilince, biraz daha merakları tahrik eder hale getiriliyor. Akla hemen geliveren sorular? Eşeklerin suçu neymiş? Olay nerede olmuş?   Sahipleri özür dileyip bir politikacı da kefaleti yatırınca tutuklu eşekler özgürlüklerine kavuştu.   Soruların cevabı hemen geliyor: Nerede, niçin? Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Orai bölgesinde cereyan eden olayda, sekiz eşek, 1000 dolar değerinde bitki yemekle suçlanıyor.    “Nasıl?” sorusunun cevabı geliyor; ama olay biraz karışık. Suçlu eşekler, geçtiğimiz hafta yerel cezaevinin yakınındaki bir bahçede özel bir proje kapsamında yeşillendirilen bir alana girdikten sonra esrarengiz bir şekilde kaybolmuşlardı.   Olayın esrarı çözülmeye başlıyor. Peki, sonra ne olmuş? Sahibinin günlerce süren aramalarından sonra eşeklerin cezaevinde tutuklu

Haberin gövdesi

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK H aberin giriş paragrafında (veya paragraflarında) olayın özünü verdikten sonra, devamındaki paragraftan itibaren, belli bir düzen içinde bu olayın açılımına sıra gelecektir. Genel olarak, takip eden paragrafların da giriş paragrafı gibi kısa tutulması tavsiye edilir. Meseleyi sadece cümlelerin birbiriyle ilişkisi açısından ele alırsanız, yazının insicamı için daha uzun paragrafların tercih edilmesi gerektiği sonucuna varabilirsiniz. Ancak birkaç cümlelik bir paragrafı tamamıyla okumanın, hele arka arkaya sıralanmış uzun paragrafları sonuna kadar okuyabilmenin, internet okuyucusu – veya alışkanlıkları ister istemez internetle şekillenmiş okuyucu – için fazlaca sabır isteyen bir iş olduğunu dikkate almanız, üzerinde emek vererek vücuda getirdiğiniz bir yazının âkıbeti açısından şüphesiz daha hayırlı olacaktır.

Melek orduları mü'minlerle omuz omuza

Resim
S avaşta mü’minlerin yardımına melek ordularının yetişmesi, 181’inci Kur’an Buluşmasının ağırlıklı konularından biriydi. Bedir harbinde mü’minlerin yanı sıra meleklerin de bizzat çarpıştıklarına dair pek çok rivayet vardı. Uhud’da da Cebrail ile Mikâil aleyhimesselâmın, Peygamberimizin yanında bizzat yer alarak onu korudukları, Buharî ve Müslim’in her ikisinde de yer alan bir rivayetle kesin olarak anlaşılıyordu. Meleklerin yardımı hangi şartlar altında gerçekleşir? Uhud’da bu şartlar yerine gelmiş miydi? Kur’ân-ı Kerim bu gibi soruları cevaplandırdıktan başka, nusret ve zaferin ancak Allah katından beklenmesi gerektiğini açık bir şekilde bildiriyordu. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de kılınan sabah namazı ile onu takip eden ve simit-peynir-çaydan meydana gelen bir kahvaltı ikramıyla başlıyor ve 7:30-9:00 arasında sunumlu olarak cereyan ediyor. Kur’an Buluşmalarında hanımlar için de yer ayrılmış b

Nusret ve zafer Allah'tan

U hud harbiyle ilgili âyet-i kerimelerin arasında, Yüce Allah Bedir zaferine atıf yapıyor ve mü’minlere, kendilerinin kat kat güçlü düşmanlarına karşı nasıl yardım ettiğini hatırlatıyor. Bu yardımlar arasında, bin, üç bin, beş bin meleğin gönderilmesi de var. Bu arada âyet-i kerimede çok önemli bir ikaz yer alıyor: “Nusret ve zafer ancak Allah katındandır.” İşte bu, bütün putlaştırmaların ve insanı insana köle eden zihniyetlerin önünü kesen bir Tevhid anlayışını inançlarımızın temeline yerleştiren bir ikaz. Ve biz, bu ikazı, inşaallah, 181’inci Kur’an Buluşmasının ana konusu yapıyoruz. Yarın sabah (13 Ocak Cumartesi) saat 7 ile 9 arasındaki Kur’an Buluşmasında Âl-i İmrân sûresinin 123-126’ncı âyetlerini okuyoruz. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de kılınan sabah namazı ile onu takip eden ve simit-peynir-çaydan meydana gelen bir kahvaltı ikramıyla başlıyor ve 7:30-9:00 arasında sunumlu olarak cereyan

Uhud savaşı bize neler öğretti?

Resim
E ğer bir Uhud savaşı yaşanmamış olsaydı, Kur’ân-ı Kerim’in en önemli derslerinin bir kısmından mahrum kalacaktık. Çünkü Âl-i İmrân sûresinin önemli bir bölümü Uhud savaşı ile ilgili olarak indirildi ve bu bölümler Müslümanların toplum hayatına ait son derece önemli dersler içeriyor. İslâm toplumunu iç ve dış düşmanlardan koruyacak hayatî önlemler, sağlıklı bir toplum hayatının yürümesi için gerekli olan disiplinin esasları ve nümuneleri, fert ve toplum hayatının bütün safhalarında istişarenin önemi, tevekkülün anlam ve önemi, münafıkların tuzakları ve bunlardan korunma yolları gibi hususlar, Uhud savaşı ile ilgili olarak inen âyetlerde yer alıyor. Kur’an buluşmalarında 6 Ocak günü gerçekleşen 180’inci bölümden itibaren, Âl-i İmrân sûresinin Uhud savaşı ile ilgili âyetlerine geçmiş bulunuyoruz. 121ve 122’nci âyetleri ele aldığımız dersin video kaydını aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an

"Sizden olmayanları sırdaş edinmeyin"

Resim
“S izden olmayanları sırdaş edinmeyin” buyuruyor Yüce Allah. Ve devamında, bu kimselerin özelliklerini sayıyor, onlardan gelecek tehlikeler hakkında bizi ciddî şekilde uyarıyor. 179’uncu Kur’an Buluşmasında incelediğimiz Âl-i İmrân sûresinin 118-120’nci âyetlerinde bu kimselerin özellikleri şu şekilde sayılıyordu: Size kötülük yapmakta kusur etmezler Sıkıntıya düşmenizi isterler Düşmanlıkları ağızlarından taşar; gönüllerinde sakladıkları ise daha büyük Sizi sevmezler Kitabın bütününe / bütün kitaplara inanmazlar Size “İnandık” diye yalan söylerler Size duydukları kin yüzünden parmaklarını ısırırlar Size gelen iyilik onları üzer, kötülük sevindirir Bu özelliklerin, Ehl-i Kitap olan ve olmayan kâfirler ile münafıkları kapsamakla birlikte, Müslümanlar arasında da yayılma istidadı gösterdiği de, tesbitler arasında yer aldı. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de kılınan sabah namazı ve onu takiben ikram ed

Biraz fazla olmadı mı Abdullah Bey?

Bu yazı, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığını devretmesini takiben, sitemizde 12 Ekim 2014 tarihinde yayınlanmıştı. Günün anlam ve önemine binaen tekrar hatırlıyoruz: G örevini halk tarafından seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a devreden on birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün köşkten ayrılırken 55 koruma memuru, 45 personel ve 18 aracı da beraberinde götürdüğü bildirildi. Cumhurbaşkanlarının, görevden ayrılırken istedikleri personel ve aracı da yasal olarak beraberlerinde götürme hakkı bulunuyor ve bu personelin maaşları da devlet tarafından ödeniyor. Ancak bu yasal hakkı kullanma konusunda Abdullah Gül’ün bütün seleflerini geride bırakan bir rekora imza attığı anlaşılıyor. Habertürk’ün bu konudaki haberine göre, daha önceki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer görevinden ayrılırken 2 makam aracı ile 16 personeli, Süleyman Demirel de 6 personeli yanında götürmüştü. Bu konudaki rekorun memuriyeti saltanat değil, halka hizmet mahalli olduğuna inanan bir ocaktan gelmiş bir Cumhurbaşkanı tarafından