Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Azabı durduran sesler: 2

Camilerden Arş’a yükselen cıvıl cıvıl çocuk sesleri, bir hadis-i şerifin müjdesine istinaden, “azabı durduran sesler” olarak hepimizi mest ediyor. Bu hadis-i şerifi, yedi sene kadar önce okullarımızda Kur’an-ı Kerîmin seçmeli ders olarak okutulmaya başlaması üzerine bir kere daha hatırlamıştık. Bu arada, Kur’ân’ın irşadı ile okullarımızda okutulan bazı dersler arasındaki çelişkiyi de gündeme getirerek Millî Eğitim Bakanlığına düşen önemli bir göreve işaret etmiştik. 18 Ekim 2012 tarihinde Son Devir’de yayınlanan bu yazıyı tekrar hatırlıyoruz: ÜMİT ŞİMŞEK S eçmeli Kur’ân dersine muhalefet edenler, kendilerine de faydası muhakkak olan birşeye karşı çıktıklarını bir anlayabilseler! Millî Eğitim Bakanlığının açıkladığı rakamlar, bu sene 479 bin öğrencinin seçmeli ders olarak Kur’ân-ı Kerîmi tercih ettiğini gösteriyor. Bundan da açıkça anlaşılıyor ki, milletimiz bu konuya laiklerle aynı açıdan bakmıyormuş. Yurdun dört bir yanındaki devlet okullarında yarım milyon çocuğumuzun Kur’ân öğrenmek

Risale-i Nur'da hadis müdafaası üzerinden bazı düşünce ve teklifler

Resim
Kendisine peygamberinden bir haber ulaşan günümüz Müslümanlarından önemli bir kısmının zihninde hemen bir “acaba?” sorusu beliriyor, haberin doğruluğu hakkında tereddütler haberin peşini hiç bırakmıyor, neye inanıp neye inanmayacağımız konusunda gelgitler yaşanıyor. Bazılarımız daha da ileri gidiyor; haberi kendi aklının ölçüsüyle değerlendirdikten sonra böyle bir hadisin olamayacağı kanaatine varıyor ve peygamberine din öğretmeye kalkışıyor. Böylesi bir ortamda bizde çalışmamızda evvelâ “ümmetin bugün ıslahının çözümü olarak” gördüğümüz “Nübüvvet tavrı” üzerinde durduk. Hadislerin değişmeyen değerine değindikten sonra, “Neler yapılmamalı?” ve “Neler yapılmalı?” başlıkları altında tekliflerimizi sıraladık. Risale-i Nur Enstitüsü tarafından yayınlanan Köprü dergisinin 140’ıncı sayısında yayınlanan ve dergideki diğer yazılarla birlikte bu yazının da PDF’sine  http://www.rne.com.tr/kopru-dergisi/  adresinden erişebileceğiniz yazı şöyle: ÜMİT ŞİMŞEK H z. Musa’nın kavmi

Azabı durduran sesler: 1

Resim
G ökten yere rızkımız iner, yerden göğe işlerimiz çıkar. Son zamanlarda bizden göğe yükselen şeylerin belki de en hayırlısı, Ataşehir Mimar Sinan Camiinde bir araya gelen 3500 çocuğun Kur’an ve tekbir sesleri idi. Bizi bu kadar heyecanlandıran hadisenin Allah katındaki değeri ise çok daha büyük; bunu Resulullah’ın verdiği haberden anlıyoruz. Şöyle müjde veriyor Allah’ın elçisi: “Allah yeryüzü ahalisine azab etmeyi murad ettiğinde, Kur’ân öğrenen çocukların sesini işitince azabı onlardan geri çevirir.” ( Dârimî , Fedâilü’l-Kur’ân: 4.) Şimdi yine yaz mevsimiyle beraber camiler de cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle şenlenmeye başladı. Yer ve Gökler Rabbinin insanlığa hitabı, yüz binlerce günahsız dilden, bizim şefaatçimiz olarak dergâh-ı İlâhîye sunuluyor. Okul mevsimine girdiğimizde bu defa okul sıralarından yine Kur’ân öğrenen çocukların sesleri yükselecek Arş-ı Âzama doğru. [Bir başka yazıda bu konuyu daha başka bir açıdan ele alacağız inşaallah.]  

O kadar da inanmayın

Geldi, gelebilir, geliyor dediler, bütün İstanbul bir beklenti içine girdi. Arabalar garajlara çekildi, garajlara sığmayanlar halılarla, kilimlerle sarılıp sarmalandı. Fakat gelecek, gelebilir, geliyor denen dolu fırtınası, gelmeden geçip gidiverdi. Galiba en iyisi, bundan sonra Azerî sunucumuzun hava raporlarına kulak vermek. O da hava tahmin raporunu sunmuş, ama kitabın ortasından konuşmuş. Videonun baş tarafında da hayli nükteli yerler var, ama deşifre edebilmek için biraz lisana aşina olmak lâzım. (Yardımlar kabul edilir.) Programın son cümleleri ise, her zaman herkesin kulağına küpe olacak cinsten: “ Benden bu kadar. Verdiğim malûmatlara da yani o kadar da inanmayın. Çünkü yer Onun, gök Onun. Allah özü biler. Burnunuz sığmayan yere de başınızı sokmayın. ” *** İlk yayın tarihi: 5 Ocak 2015 http://www.yazarumit.com/wp-content/uploads/2015/01/azeri.mp4

Zafer yine bir başka güzel

Sürekli gelişimin bir nümunesi olarak yayın hayatına devam eden Zafer dergisi, Haziran sayısında da doyurucu bir muhteva, zengin ve yetkin bir yazar kadrosu ve cazip bir sunumla okuyucularına kavuştu. Tıpkı merhum Selim Gündüzalp gibi kendisini Zafer idealine vakfetmiş olan dergi editörü Suat Ünsal, Haziran sayısını okuyucularına şöyle takdim ediyor: Yaz mevsimi havaların ısındığı, suyla daha fazla haşir neşir olduğumuz, suyu daha çok aradığımız bir mevsim. İstedik ki suya farklı bir gözle bakalım. O avuçladığımız, susayınca kana kana içtiğimiz suyun macerası ne? O bir yudum suyu içebilmemiz için ne süreçler yaşandı koca kâinatta? İşte bütün bunlara, bu süreçleri adım adım takdir edilmiş bir sonuca doğru işleten Âlemler Rabbi adına bakalım istedik. Bu işler başıboş değil, tesadüfen ortaya çıkmış şeyler değil. Âlemler Rabbi, biz bir yudum su içebilelim diye koca kâinatı çalıştırmış, nice yıldızlar o bir yudum su üretilsin diye ömürlerini tüketmiş. O elimize aldığımız bir bardak su, kâin

Bir dolu macera(sı)

Resim
Günlerdir dolu ile ilgili olarak yapılan uyarılar, bize altı sene önce İzmit-İstanbul yolunda yaşadığımız bir macerayı hatırlattı. Üç kısa film halinde sunuyoruz. Kamera: Meryem Şimşek 18 Mayıs 2012, saat 17-17:30 arası. Hereke tüneline yaklaşıyoruz. Bu arada bulut bize doğru geliyor, biz buluta doğru gidiyoruz. Kavuşma an meselesi. Hereke sonrası, İstanbul yakınlarına kadar. Bir el direksiyonda, bir el sürekli camın buğusunu siliyor. Görüş mesafesi Hak getire, haydi Allah rast getire. Durmak hareket etmekten daha güvenli olmadığı için mecburen yola devam ediliyor. Bu arada, her saniye binlerce dolunun arabayı bombardıman etmekte oluşundan hasıl olan makineli tüfek efektini seyircilerin hayalen tamamlamaları rica olunur. Etraf kar yağışı altında kalmış gibi. Fakat kar değil, sayısız buz tanecikleri. Sonunda Allah sağ salim eve dönmeyi nasip etti. “Allah gökten öyle dağlar indirir ki, bazan onda dolu da bulunur; onu Allah dilediği kimsenin başına indirir, dilediğinden de uzak tutar. Onu