Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Pazarlık sünnet mi, değil mi?

Resim
    Halk arasında “pazarlık sünnettir” şeklinde yerleşmiş bulunan anlayış, gerçeği aksettirmiyor. Bilâkis, “önce bir rakam verip sonradan yavaş yavaş fiyatı indirmek ve yükseltmek” şeklindeki yaygın uygulama, Resulullah tarafından men’ edilmiş bulunuyor. Bir Ayet Bir Hadis programının 13. Bölümünde okuduğumuz hadis-i şerifte, ticaretle meşgul olan Kayle adındaki bir kadın, bu konuda Resulullaha sorduğu soruyu ve aldığı cevabı şu şekilde açıklıyor:

Hayatı hayat, insanı sultan yapan sır: dua

Resim
    Her bir kulun doğrudan doğruya Allah ile irtibatını ifade eden “dua” gerçeği, Bir Ayet Bir Hadis programının 12. bölümünde âyet ve hadislerin konusunu teşkil ediyordu. 31 Ekim Salı akşamı yayınlanan bölümde okuduğumuz âyet-i kerime ve hadis-i şerifin mealleri şöyle idi:

Takvâ ile gelen müjdeler

Resim
    Takvâ kavramının kötülüklerden ve kötülüklerin sonuçlarından korunma anlamına geldiğini biliyoruz. Kur’ân-ı Kerim 285 yerde takvâdan söz eder; bu arada birçok âyetinde de bu kavramın içerdiği müjdeleri bize haber verir. Bir Ayet Bir Hadis programının 11. Bölümünde birinci konumuz bu müjdeler idi. Şu mealdeki âyet-i kerimeyi okuduktan sonra bu takvâ kavramının hayatımıza yansımaları ve içerdiği müjdeler üzerinde durduk:

Kur'an kimleri "Allah'a yardım etmiş" sayıyor?

Resim
    Kur’ân-ı Kerim bizi “Allah’a yardım etmeye” çağırıyor. Oysa biz herşeyi yaratan Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını ve yardım edilmek gibi noksan sıfatlardan sonsuz derecede yüce olduğunu biliyoruz. O halde Kur’ân’ın bu deyimle bize anlattığı başka bir şey olmalı.

Kanayan yaramız: sağlıkta şiddet

Resim
MUSTAFA ÇALIŞAN Osmanlı’nın en büyük padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman’ın şu beyti yüzyıllardır baş tacı edilmiştir. Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Hani derler ya, “Her işin başı sağlık,” “Sağlık ve afiyetler dilerim,” “Önce sağlık”… Bugüne gelip de sağlığın fotoğrafına baktığımızda pek de iç açıcı olmayan bir tablo ile karşı karşıya kalırız. Sağlık hizmeti hasta ve doktor ilişkisinin çok ötesinde bir anlam kazanıyordu eskiden…

Allah'ı unutmadan dünyaya dalmak

Resim
    Dünya işleriyle meşguliyet insanı Allah’tan uzaklaştırır mı? Kur’ân-ı Kerim bu soruyu hayatın içinden verdiği örnekle cevaplandırıyor. Ve diyor ki: “Öyle adamlar vardır ki, ne bir ticaret, ne de bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, dosdoğru namaz kılmaktan ve zekât vermekten onları alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin döneceği bir günden korkmaktadırlar.” (Nur, 24:37). https://www.youtube.com/yazarumitsimsek adresinden Salı akşamları canlı olarak yayınlanmakta olan Bir Ayet Bir Hadis programının 9. Bölümünde okuduğumuz âyet, örnek olarak verdiği bu bahtiyar insanların şahsında, İslâm dininin mükemmelen yaşanabileceğini gösteriyor ve bunun son derece kolay ve basit yolunu gösteriyor. Programın hadis bölümünde okuduğumuz hadis-i şerif ise, her zamanın baş belâsı dalkavuklara karşı bizden ödünsüz olmamızı istiyor ve “Dalkavukların yüzüne toprak saçın” diyor. (Müslim, Zühd: 69; Ebû Dâvud, Edeb: 9; Tirmizî, Zühd: 55; İbn Mâce, Edeb: 36). İnsanları yüzlerine karşı övenlerin bu

Sevgiye çağrı

Resim
      S evgiye bir çağrıdır her varlık ve her güzellik. “Gel, beni sev” der kendi halince. Ama ele geçmez, geçse de durmaz. Dursa da, bütün bir kalbi dolduran o sevgi seli, bir küçücük varlıkla sükûn bulmaz. Besbelli ki kalb, daha ötede birşeyler ister sevmek için, bağlanmak için.

Bir şey için yaşamak

Resim
*** Bir ideal sahibi olmak, insana hayatındaki fazlalıkları atma imkânı sağlar. Can alıcı soru ise: Bu ideal, uğrunda bir ömür harcamaya değer mi?

Uyku âyeti

Resim
Gece uyumanız da Onun âyetlerindendir. Rum Sûresi, 30:23 UYKU, Yüce Allah’ın bu âlemdeki en hayret verici âyetlerinden birisidir. O, hayatımız için vazgeçilmez ve yeri asla doldurulmaz bir nimettir; onunla hepimiz hergün iç içe yaşarız; fakat onun hakkında pek az şey biliriz.

Bir kişinin hukuku

Resim
İşte bu yüzden Biz İsrailoğullarına buyurduk ki, kim bir cana kıymamış yahut yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir kimsenin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibidir. Mâide Sûresi, 5:32

Haftanın gündeminde ayet ve hadisler

Resim
    On yılı aşkın bir süredir devam eden 392 bölümlük Kur’an Buluşmaları, bu yaz başından itibaren yerini Bir Ayet Bir Hadis adlı programa bıraktı. Bu defa, sıra gözetmeksizin, her hafta bir âyet-i kerime ile bir hadis-i şerifi konu olarak alıyor ve yine öncelikli olarak âyet ve hadislerin ışığında ve zamanımızın anlayış ve ihtiyacını da   dikkate almak suretiyle inceliyoruz.

Okumanın en kötü şekli: kolay okumalar

Resim
     Okumak bir kafa işidir; kafa yormak da dünyanın en zor işidir. Bunu anlamak bize zor gelmiyor. Anlamakta zorlandığımız şey şu: Okumak,  aynı zamanda, dünyanın en zevkli işidir. Zordur, ama zevklidir. Göz için bakmak, dil için tatmak ne ise, zihin için öğrenmek ve yeni ufuklara açılmak da odur.

Sonbahar neş'esi

Resim
       Sonbahar kadar haksızlığa uğrayan bir mevsim daha yoktur. Nedense, onunla beraber hemen hüzün akla geliverir. Gerçi yaz mevsimini birtakım gelip geçici maceralarla tüketip de güze gelince ayrılık acısıyla baş başa kalanlar için bu durum geçerli olabilir; ama o da sonbaharın doğasıyla değil, kişinin hayat tarzıyla ilgili bir meseledir.

Mübarek geceleri nasıl değerlendirelim?

Resim
    Dünyada kutlanacak bir şeyler varsa, bunların en önde geleni, herhalde, âlemlere rahmet olarak gönderilen zâtın dünyaya gelişi olmalıdır. Müslümanlar da asırlardır böyle yapıyor ve her sene velâdet gecesini büyük bir coşku ile kutluyorlar. Dün akşam, o mübarek yıldönümlerinden birini daha bütün bir İslâm âlemiyle beraber kutladık. Salı akşamına isabet etmesi sebebiyle Bir Ayet Bir Hadis programının bu bölümünü de bu konuya ayırdık

Üç harflinin de üç harflisi var!

Resim
  * “En Tehlikeli Üç Harfliler” başlıklı yazımızda, asıl korkulması gereken üç harflinin “ben” olduğu üzerinde durmuştuk. Kelimenin Arapçadaki ve Batı dillerindeki “ene” ve “ego” şeklindeki karşılıkları da, dikkat çekici bir şekilde, yine üç harfli olarak karşımıza çıkıyor. Fakat en tehlikeliden daha tehlikeli bir üç harfli daha var.   Daha doğrusu, en tehlikelinin daha da tehlikeli bir hali. Yazımızın devamında bu konuya geliyoruz:

En tehlikeli "üç harfliler"

Resim
      İnsanlar adını anmaya korktukları “ üç harfli ”nin boş yere günahını almaya devam ederken, daha başka bir üç-harfliden gelen tehlikenin farkında görünmüyorlar. Üstelik onun adı da kimsenin dilinden düşmüyor.

Sessizliği dinlemek

Resim
  Kâinatın en önemli olayları sessizlik içinde cereyan eden olaylardır. Güneş hergün sessizce doğar ve batar. Gece semasını binlerce yıldız sessizce renklendirir. Çiçekler ses çıkarmadan açar. Birkaç gün içinde bir ağaç binlerce çiçeğe bürünür, bir ovada binlerce ağaç çiçek açar da kimse birşey işitmez.

Dünyayı kim daha çok güzelleştirecek?

Resim
Ralphs_Fotos  | Pixabay     Bir Ayet Bir Hadis programı 2023-2024 sezonunun ikinci yayınını geçtiğimiz Salı günü yaptı. Programda okuduğumuz âyet-i kerime, Mülk sûresinin şu mealdeki ikinci âyeti idi:

Bir sadelik öyküsü

Resim
     Çok yakın bir zamanda yaptığımız tasarım değişikliği, uzun zamandır peşinde olduğum bir sadelik arayışının sonucuydu. Birkaç hafta önce sadeliği bir ölçüde yakaladık yakalamasına, ama ortaya çok da kullanılışlı bir tasarım çıkmadı. Veya çıktıysa da bana öyle gelmedi, çünkü benim gönlüm uzun zamandır yirmi sene öncesinin ilk bloglarındaki sadelikte, daha doğrusu o sadelik içinde insanı zevkle okumaya çağıran içerik zenginliğindeydi.

Öğüt fayda vermeli

Resim
Sen öğüt ver — öğüt fayda verecekse. A’lâ Sûresi, 87:9 HZ. PEYGAMBERİN şahsında onun ümmetine hitap eden bu âyet, İslâm dininin en önemli özelliklerinden birini vurguluyor ve onun öğüt dini olduğunu gösteriyor. Bu hakikatin altını çizen daha birçok âyet ve hadis vardır. Bunlardan bir kısmı ise, öğütsüzlüğün sonuçları hakkında ciddî uyarılar içeren âyet ve hadislerdir.

İktisat dünyası

Resim
Bir küçücük gezegendir dünyamız, uzayda uçup giden. Yıldızlar arasında görülmez bile. O küçüklüğüyle beraber, sayısız canlılara beşiklik eder. Milyonlarca tür canlı barınır onun üstünde. Milyonlarca yıl boyunca yaşar, gider hepsi de. Ve bu gezegen, milyonlarca yıl önceki tazeliğiyle canlı kalır. Hiçbir şeyi eksilmez, hiçbir şeyi eskimez.

Allah'ın büyüklüğü

Resim
  Size ne oluyor ki Allah’tan öyle bir büyüklük ummuyorsunuz? Nuh, 71:13 Kur’ân-ı Kerim, bu soruyu, Hz. Nuh’un kavmine yönelttiği bir soru olarak bize aktarıyor. Fakat kendimizi de bu sorunun muhatabı olarak düşünsek hiç de yanlış bir iş yapmış olmayız ki, zaten kıssaların asıl hedefi de budur. Çünkü Allah’ın büyüklüğünü takdir etme konusundaki zaaflarımız, özellikle rahmet cihetinden bizi de böyle bir soruya muhatap edecek bir seviyede seyrediyor. Önce bu sorunun arka planını yine Kur’an’dan öğrenelim.

Çöpçü güzeli

Resim
   D eniz deyince onlar gelir akla. Onlarla süslenmemiş bir sahilde eksiklik vardır. Sadece bir güzelliğin değil, ekolojik yönden de önemli bir unsurun eksikliğidir bu. Çünkü martıların işleri, hemen hemen hiç durmaksızın denizlerin ve karaların yüzünü temizlemektir. Çöplerin bulunduğu yerde onlar görülür. Ama çöpçüye benzer bir halleri yoktur. Nelerin içine dalıp çıkarsa çıksın, her zaman temiz ve her zaman beyazdır martı. Bir görevi yerine getirirken, aynı zamanda bir başka güzelliği sergiler gözlerimizin önünde.

Bugün neler olacak?

Resim
        B ugün nasıl bir gün olacak? Yaygın anlayış, bu sorunun cevabını meteoroloji uzmanından bekler. Fakat bu, bir hava raporundan daha fazlasını isteyen ve meteoroloji bültenlerinden daha fazla ratingi hak eden bir sorudur ve herkes için her gün ayrı bir cevabı vardır. Bu soruya hayatın en önemli sorusu da diyebiliriz. Ömürler günlerden yapıldığına göre, günlerimizin içeriği, ömrümüzün içeriği demektir. Şöyle de sorulabilir: Dünkü günümüz nasıl geçti? Bu soruya vereceğimiz cevap, bütün bir hayatın eğilimini yansıtacak ve ciddî bir değişim olmadığı takdirde ömrümüzün nasıl geçeceğine dair genel bir çizgi ortaya çıkaracaktır. Bu yüzden, pek çoğumuz hakkında “Bugün nasıl bir gün olacak?” sorusunun cevabı “Dünkü gibi” olur ve çok fazla meraka değer bulunmaz. Fakat dün, bizim için bilinen ve artık değiştirilmesi mümkün olmayan bir zaman dilimidir. Bugün ise henüz bilinmeyen bir gelecektir ve bize çok önemli fırsatlar sunabilir. Onun için, bugünümüzün, bütün bir ömür için harcanacak mera

Şu isimler olmasa

Resim
*** Her varlık bir güzelliktir. Ve her güzellik bir çağrıdır. Seyredeni, onun ötesine çeker. *** Sırlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Çevremizde ne varsa, hepsi bu esrarengiz dünyanın bilinmez bir parçasıdır. Ne var ki, bu bilinmezleri bildiğimizi sanırız çoğu zaman.

Bir Ayet Bir Hadis programı yeni döneme giriyor

Resim
Bir Ayet Bir Hadis programında yeni döneme önümüzdeki hafta giriyoruz. Program, daha önceki bölümlerde de olduğu gibi, yine Salı günleri https://www.youtube.com/yazarümitşimşek adresindeki kanalımızdan yayınlanacak. Yalnız yayın saatini 15 dakika öncesine çekmiş bulunuyoruz. Bu sebeple, programımız 12 Eylül Salı akşamından itibaren her hafta 20:45’te başlayacak. Yaklaşık olarak yarım saat süren programımızda önce bir âyet-i kerimeyi, arkadan da bir hadis-i şerifi ayrı ayrı inceliyor ve her ikisinden de kendi hayatımıza bazı dersler çıkarmaya çalışıyoruz. YouTube kanalımıza abone olanlar, daha önce olduğu gibi, Salı akşamları yayının başlamasına yakın programla ilgili bir hatırlatma alacaklar. Henüz abone olmamış olanlar için de şimdiden hatırlatalım: Gelecek bölümler ve daha başka yayınlar ile ilgili duyurulardan haberdar olmak için  https://www.youtube.com/yazarümitşimşek adresine abone olmayı unutmayınız. Daha önceki programların kayıtlarına da bu adresten ulaşabilirsiniz

Dinin hedefi çoğulcu toplum

Resim
     Birbirinden çok farklı zamanlarda, farklı şartlar altında ve farklı vesilelerle nazil olan âyetler, (1) dünya hayatının bir imtihandan ibaret olduğu, (2) herkesin bu imtihanda yolunu seçme özgürlüğüne sahip olduğu, (3) herkes için imtihan sonucunu sadece Allah’ın tayin edeceği gerçeğini vurgulamakta ve bu gerçeklerin ışığı altında, vicdanların tam anlamıyla özgür bırakıldığı, ahlâk ve faziletin hakim olduğu çoğulcu bir toplum hayatını öngörmektedir.

100 bin dolarınız olsa...

Resim
     Başınızı sokacak bir eviniz ve bir işiniz de yok iken birden bire 100 bin dolarınız olsa ne yapardınız? Bir deney, sonucu ve bizim kendi hayatımızla şaşırtıcı benzerliği:

Sus, dinle, yavaşla, yaşa

Resim
   Ölmemeyi temin etmek suretiyle yaşadığımızı zannederken hayattan neleri kaçırdığımızı ve kendi elimizle kendimizi ne tür mahrumiyetlerin içine attığımızı, ancak yaşama hızımızı düşürmek suretiyle fark edebiliriz.

Yeni dönem, yeni bir yüz

Resim
Birkaç gündür sitemiz yeni bir sima ile huzurunuza çıkıyor. Gerçi daha önceki arayüz de oldukça beğeni toplayan, zengin ve hareketli bir simaya sahipti. Ama bu defa, içerik ve çeşitlilik tamamen aynı kalmakla birlikte, sayfalar ve makaleler dikkati dağıtacak unsurlardan tamamen arındırılmış, gözü okşayan ve yazının fikrine odaklanmayı kolaylaştıran bir sadelik içinde okuyucuyla buluşuyor.

En büyük sorumluluğumuz

Resim
    Bir Ayet Bir Hadis programının  4'üncüsünün "Bir Hadis" bölümü Huzeyfe b. el-Yeman: Resulullahtan herkes hayrı sorarken ben şerri sordum. Çünkü hayrı tanıyordum. "Ya Resulallah, bu hayırdan sonra şer olacak mı?" diye sordum. "Ya Huzeyfe, Allah'ın kitabını öğren ve onda olanlara tâbi ol" buyurdu ve bunu üç kere tekrarladı. Müsned, 5:386 (23671/23282); Ebu Davud, Fiten: 1 (4246)  

Mevlâ görelim neyler

Resim
Sizin Mevlânız Allah'tır. O ise yardımcıların en hayırlısıdır. Âl-i İmran, 3:150     Kur’an-ı Kerimde mü’min kulların Allah ile ilişkilerindeki sıcaklığı ifade eden kelimelerden birisi de, bizim lisanımıza da geçmiş bulunan “Mevlâ” unvanıdır. Yine Kur’ân’da geçen “Velî” ve “Vâlî” isimleri de aynı kökten türeyen ve Allah ile mü’minlerin ilişkilerini tanımlayan isimlerdendir. Bu isimlerin kökünü teşkil eden velâyet, “birinin yakını, dostu, arkadaşı ve yardımcısı olmak, onun idaresini elinde bulundurmak” anlamlarını ifade eder. Mevlâ kelimesi Allah’a izafe edildiği takdirde ise, “sevme, koruma, yardım etme, tasarruf ve himayesi altında bulundurma” anlamlarını ifade eder. [1] Özetle: Yüce Allah’ın “Mevlâ” ismi, mü’min kullarına karşı Onun tavrını anlatan Esmâ-i Hüsnâsından bir güzel isimdir. Bu isim bize der ki:

Cennete ulaştıran işler

Resim
       Bizim küçümsediğimiz nice işler var ki, az bir zahmetle kısacık bir zamanda bir ömrün mahsulâtını hasenat defterimize yazdırabiliyor. Tabii bunun tamamen tersi de mümkün...   ***   "Ya Resulallah, beni Cennete sokacak bir iş söyle." Resulullahın cevabı: "Yolda Müslümanlara eziyet veren şeyleri temizle." [1] Allah’ın Elçisine sorulan bu soruya biz muhatap olsaydık, herhalde ilk olarak aklımıza gelen, herhalde ibadet türünden şeyler olurdu. Ancak bu, bizim ibadete verdiğimiz önemden mi, yoksa kulların hukuku konusundaki ihmal ve umursamazlığımızdan ileri gelen bir yanılgı mı olurdu, orasını da ayrıca düşünmek gerekir.

Kendimiz için şükretmek

Resim
    Kulların şükür edip etmemesi Âlemlerin Rabbi için değil, kullar için önemlidir. Bir Ayet Bir Hadis programının üçüncü bölümünden:    ÜMİT ŞİMŞEK    Kim şükrederse kendisi için şükretmiş olur. Neml, 27:40; Lokman, 31:12   Bu dünyada huzur ve mutluluk arayan bir insana gösterilecek en güzel yol, şükür içinde geçen bir hayattır. Bu yol, insana sadece yeni yeni nimetlerin kapısını açmakla kalmaz, aynı zamanda, sahip olup da farkına varmadığı yahut pek seyrek hatırladığı nice büyük nimetlerin huzur ve hazzını da tekrar tekrar ona tattırır. Bu itibarla, şükrün kendisi de şükür gerektiren bir nimettir; ancak bu durum borcumuzu değil, ecrimizi arttıran bir durumdur. Çünkü her yeni şükür yeni bir mutluluk demektir; üstelik bu sadece dünya hayatına ait âcil bir karşılıktan ibarettir. Şükrün asıl karşılığı ise, ebedî âlemde, Gökler ve Yer Rabbinin aziz bir misafiri olarak sonsuza kadar ağırlanmak suretiyle ödenecektir. Yeri ve gökleri, uçsuz bucaksız âlemleri yaratan ve bütün bu âle

Allah'ı sevdirenlere müjde

Resim
    Bir Ayet Bir Hadis adlı YouTube programının ikinci bölümünde okuduğumuz hadis-i şerifle ilgili metin ÜMİT ŞİMŞEK      Allah’ın kullarından en hayırlı olanları, Allah’ı zikretmek için güneşe, aya, yıldızlara ve gölgelere tefekkürle bakanlardır. Müstedrek (Hakim), no. 164   Ebu’d-Derdâ’: Allah'ın kulları arasında Allah'ın en çok sevdiği kimseler, Allah'ı insanlara sevdirenler ve güneş ile aya tefekkürle bakanlardır. A.g.e., no. 165   Kur’ân-ı Kerim, Allah’ın biz kulları için indirdiği kitabıdır; Allah’ı onunla tanır, Onun bize anlattıklarını ve bizden beklediklerini ondan öğreniriz. Allah’ın bir başka kitabı daha vardır; ona da evren yahut kâinat diyoruz. O da barındırdığı bütün varlıkları ve bütün hadiseleri ile bize Allah’ı anlatır. Bu iki kitaptan her biri diğerini hem tasdik eder, hem de açıklar. Hem de öyle açıklar ki, onlardan birini ihmal edecek olursak diğerini anlamakta çok zorlanırız ve hiçbir zaman lâyıkıyla anlayamayız. Acı gerçek de şurada ki,

Bozgunculuk nerede başlar?

Resim
    Bir Ayet Bir Hadis programlarından ikincisinin "Bir Ayet" bölümü:     ***    İşte şu âhiret yurdunu, Biz yeryüzünde büyüklük taslayıp bozgunculuk yapmak istemeyen kimselere nasip ederiz. Âkıbet, Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır. Kasas, 28:83 Hz. Ali: Ayakkabısının bağını arkadaşınınkinden üstün gören ve bundan hoşlanan kimse de “yeryüzünde büyüklük taslayıp bozgunculuk yapmak isteyen kimse” kapsamındadır. Taberî, Kasas 83 tefsiri   ÜMİT ŞİMŞEK Zenginliğiyle övünen ve insanlara karşı büyüklük taslayan Karun’un sarayıyla beraber yerin dibine geçtiğini anlatan âyetlerden sonra gelen bu âyet-i kerime, büyüklük taslamayan ve bozgunculuk yapmayan kimseler için ise ebedî bir âhiret yurdunu vaad ediyor. Gerek Karun ile ilglii olarak anlatılanlar, gerekse “büyüklük taslamayan ve bozgunculuk yapmayan kimse” şeklinde yapılan tanım gayet açık anlamlar içerdiği için, her iki sınıf insan hakkında da âyetlerin maksadı tereddüde yer bırakmayacak şekilde anlaşılmakt

"En hayırlı"lar bir kitapta toplandı

Resim
  Hadisçi gözüyle Kur’ân’ı okumanın zevki de, feyzi de, ortaya çıkan eserlerde belli oluyor. Bu eserlerden biri daha, önde gelen hadis âlimlerimizden Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan’ın kaleminden çıktı ve geçtiğimiz haftalarda okuyucuyla buluştu. “Kur’an-ı Kerim’den Tespitler: Hayırlısı Budur” başlığı altında Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Vakfı yayınları arasında çıkan eser, “sizin için hayırlısı budur” meâlindeki ifadelerin yer aldığı 30’dan fazla âyet-i kerimeyi inceliyor ve bunlardan günümüze yönelik hayat dersleri çıkarıyor. Bu âyetleri İsmail Lütfi Hocanın tasnif ve izahlarıyla birlikte okuduğumuzda, Kur’ân-ı Kerimin bütün yaşama alanlarını bizim için nasıl bir hayır pazarına çevirdiğini açıkça görüyoruz. Kitabın tertibinde nasıl bir yol izlediğini, sunuş yazısında İsmail Lütfi Hoca şöyle anlatıyor:   “Yâ eyyühellezîne âmenû!” diye başlayan âyet-i kerimeleri konu edinen Kur’ân’ın Mü’minlere Diriliş Çağrısı kitabını hazırlarken, bazen âyet sonlarında bazen âyetlerin