Geleceğin Mekke kartpostallarında Kâbe olmayacak. Kâinatın kalbi ve mü’minlerin kıblesi Kâbe, civarında yapılan tadilâtlar bittiğinde iyice görünmez hale gelecek. Mekke Belediyesinden verilen bilgiye göre, bugün Kâbe’nin etrafını çevreleyen yapılar, bu arada Kâbe’nin üzerine kâbus gibi çökmüş bulunan çirkinlik âbidesi kule de yıkılacak; ancak bu çirkinliklerin yerini başka çirkinlikler alacak ve Kâbe bütün bütün gözlerden kaybolacak. Kâbe’yi görünmez kılacak olan projenin talimatı, Mısır’da Müslümanlara karşı girişilen darbenin sponsorluğunu…
UTESAV organizasyonuyla düzenlenen Kur’ân Buluşmalarında yeni döneme bugün (27 Eylül) girdik. Her zamanki gibi bu Cumartesi de sabah 07:00’den itibaren Sütlüce’deki MÜSİAD Genel Merkezinde simit, peynir ve çaydan meydana gelen kahvaltımızın başındaydık. 07:30-09:00 arasında da dersimizi yaptık. Konumuz, Bakara sûresi 152. âyetinde yer alan “zikir” kavramıydı. Bu kavram etrafında, âyet-i kerime ve hadis-i şerifler arasında bir bir buçuk saat boyunca dolaştık. Katılımcılar arasında hanım kardeşlerimiz de vardı. Her ne kadar duyurularımızda top…
Mehmet Akif, Bediüzzaman ve Elmalılı’ya hayâsızca saldıran ve Risale-i Nur’un dinden uzaklaştığını iddia eden ehliyetsiz fetvâcının “feyiz” kaynaklarında sahtecilik sınır tanımıyor. Büyük İslâm âlimi İmam Gazalî de bu zevâtın arzusu üzerine, “Kıyamet ve Âhiret” adlı kitabını genişletmiş ve bu arada Seyyid Kutub hakkında da söylemedik söz bırakmamış! İmam Gazalî’ye ait olduğu süsü verilen satırlarda Seyyid Kutub’un şehadeti bile inkâr edildikten başka, “çıkardığı fitne sonunda öldürüldü” denilmek suretiyle, onu şehid eden deccal yamağı Nâsır mâ…
Müslümanlıkla yola çıkıp faizcilik ve dolandırıcılıkla şöhreti yakalayan bir topluluğun nâehil fetvâcılarından biri, yıllardır içlerinde sakladıkları kini bir anda kusuvermiş ve Mehmet Akif Ersoy, Elmalılı ve Bediüzzaman gibi İslâm âleminin üç alem zevâtına karşı edep ve hayâ sınırlarını aşan lâflar etmiş; bu arada “Risale-i Nur’ları okuyanların dinden uzaklaştığı” yolunda bir de iddia ortaya atmış. Biz de, bu iddiayı ileri sürenlerin hangi kitapları okuyarak dine yaklaştıklarını ve nasıl bir kültüre sahip olduklarını merak ettik. Karşımıza …
Risale-i Nur sadeleştirilmeli mi? Yahut sadeleştirilebilir mi? Şimdiye kadar bu soruyu “ esas ”yönüyle ele aldık. Fakat konunun, esastan da önce,“ usul ” yönü var: Bu sorunun kesin cevabını verecek en yetkili isim kim olabilir? Hiç şüphesiz, eserin sahibi. Eğer Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin bu konudaki görüşü belli ise, bizim veya başkalarının bu görüşten başka yönde söyleyeceği sözün bir değeri kalmaz. Risale-i Nur Müellifinin görüşü ise bellidir. Eserler üzerinde kalem oynatılmasına müsaade etmediğine dair yazı…
Dışı parıl parıl parlayan, içi mavi kadife kaplı bir tabut. Bronzdan yapılmış, 14 ayar altınla kaplanmış ve 25 bin dolara mal olmuş. Bir başka deyişle, Michael Jackson’un yarım asırlık hayatının sonucu bu. Böyle bir tabutun içinde yatmak nasıl bir şey? Beş senedir bu tabutun içinde yatan Jackson, hiç şüphesiz, bu soruyu en iyi cevaplandırabilecek kişi. Ne yazık ki, servet değerindeki tabutu, bize bir mesaj gönderecek donanımı haiz değil. Onun yerine, gayb âlemlerinin görünen âlemdeki lisanı olan Kur’ân’ı dinleyelim. Bu dünyada biriktirilen a…
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in darbe dönemlerinde Diyanet’in maruz kaldığı baskılardan söz etmesi, bize 12 Eylül dönemindeki bir hadiseyi hatırlattı. Eğer bu vak’ada Diyanet İşleri Başkanlığı gereken onurlu duruşu sergilemeseydi, o günlerde bir sene boyunca biz Cuma namazlarında Atatürk üzerine hutbeleri dinleyecektik. E ski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç’ın “Zorlukları Aşarken” adlı hatıralarında anlattığına göre, 12 Eylül döneminde Cuma ve bayram hutbelerinin yeniden ele alınması gerektiği, Millî Güvenlik Konsey…
Risale-i Nur başka dillere tercüme ediliyorsa, niye sadeleştirilmesin? İlk bakışta mâkul gibi görünen bu soru, aslında fasit bir kıyastan başka birşey değildir. Zira tercümede mânâ—mümkün mertebe—sabit kalır, kelimeler değişir. Bu işteki başarı nisbeti ise,mütercimin maharetinden başka, tercüme edilen dilin kapasitesine bağlıdır. Bu bazan yüzde yüz bir başarıyla gerçekleşebilir. Hattâ bazan bir eserin tercümesi, aslından daha da güzel olabilir. Veya, dilin yahut mütercimin kabiliyetine bağlı olarak, tercüme, asıldan bir kısım şeylerin kaybına …
Bediüzzaman’ın talebelerinden Mehmet Fırıncı, gençliğinde Risale-i Nur’u yeni tanıdığı zaman, onu anlamak için ne yapmak gerektiğini Hüsrev Altınbaşak’tan sormuş, o da “Devamlı Âyetü’l-Kübrâ’yı oku ” cevabını vermişti. O da bu tavsiyeyi tuttu ve sürekli olarak Âyetü’l-Kübrâ’yı okumaya başladı. Ne bir sözlüğe baktı, ne kimseden birşey sordu. Sadece okudu, okudu. Sonunda, Fırıncı Abinin kendi tabiriyle, “ mânâlar açılıverdi .” Fırıncı Abinin hikâyesi, aslında, bu dünyaya gelen herkesin yaşadığı bir maceradan başkası değil. Hayata gözümüzü açtığı…
Budapeşte’den Catalin Paduraru ’nun fotoğraflarında, 2012 yılı içinde Ay’ın en büyük ve en küçük durumlarının karşılaştırmasını görüyoruz. Süper Ay dedikleri şeyin büyüklüğü, işte bu soldaki Ay kadardır, daha fazla değil! (Catalin Paduraru’nun astronomi fotoğrafları galerisi için http://www.astrosnake.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.) Süper Ay ile Mini Ay arasındaki farkı bu şekilde gördükten sonra, şimdi gelelim “Süper Ay” adıyla meşhur olan hadisenin doğruları ve yanlışlarına: – Ay’ın yörüngesi elips biçiminde olduğu için, Dünya …
PROF. DR. HAYREDDİN KARAMAN, ÖĞRENCİLİK YILLARINDA RİSALELERİ NASIL ELDE ETTİĞİNİ ANLATIYOR: Ben Bediüzzaman’ın bütün yazdıklarını okumak istiyordum. Demokrat Parti iktidara gelmiş olduğu halde Risaleler serbest bırakılmamıştı; basılamıyor, iptidaî usullerle çoğaltılıp ciltlenerek el altından dağıtılıyordu. Bazan ihbar veya şüphe üzerine evler basılıyor, Risale bulunursa insanlara eziyet ediliyordu. Benim özel olarak Arapça okuttuğum talebelerimden Hüseyin (Hüsmen) Duran vardı (şimdi hayatta ve Mekke’de hizmette devam ediyor). O sıkı bir Nur…
İki milyon derece sıcaklıktaki Güneş atmosferinden uzayın her yönüne doğru esen Güneş rüzgârları, Dünyamızın kapısına kadar geldiğinde, saniyede 400 kilometre civarında bir hıza sahiptir. (Manyetik fırtınalar sırasında bu rakam birkaç misline çıkar.) Ancak korunmuş bir tavan olarak inşa edilen Dünya atmosferi ile Dünyanın manyetik alanı, gezegenimizin yüzeyini bu rüzgârların bombardımanından muhafaza etmektedir. Fakat bu koruma işlemi, düşman ordularına karşı verilen bir savaşın görüntüleri gibi dehşet içinde değil, bir şehrayin ihtişamı içi…
Risale-i Nur’u Risale-i Nur yapan özelliklerden biri de onun dili ve üslûbudur. Risalelerden birkaç cümle dinleyen bir kimse, bu eserlerde farklı birşeylerin bulunduğunu hisseder. Bu farklı dil ve üslûp, ifade ettiği mânâların yanı sıra, kendisine has bir âhenk ve musikîye sahiptir. Bu mânâ ve bu musikî bir araya geldiğinde, insanın üzerinde esrarengiz bir tesir bırakır. Dinleyen dinlemeye, okuyan okumaya doyamaz. Fakat Risale-i Nur’un dilinde, bugün bizim kullanmadığımız birçok kelime de vardır. Bu kelimeler de, özellikle gençler için, Risa…
Peygamberimiz zamanında hadisler yazıldı mı, yazılmadı mı? Hadis-i şerifler bize ulaşıncaya kadar hangi merhalelerden geçti, sahih olan olmayandan nasıl ayrıldı? HZ. MUHAMMED (s.a.v.) en son peygamber olduğu göre, onun irşadı, kendisinden sonraki bütün çağlara sağlam bir şekilde ulaşacak demektir. Madem ki insanlar Âhirzaman Peygamberine inanmak ve itaat etmekle yükümlü tutulmuştur; o halde, Peygamberden kendilerine intikal eden şeyin ne olduğunu açık bir şekilde bilmeleri gerekir. Yoksa, kimsenin, kendisine açık bir şekilde bildirilmemiş olan…