Kayıtlar

Mart 8, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bari biriniz “Allah” deseydiniz!

Türk popunun öncüsüydü. Çok iyi bir müzisyendi. Çok iyi İngilizce şarkı besteler ve söylerdi. Türkiye’nin Elvis Presley’i idi. Daha dün akşam sapasağlamdı. Yaşasaydı on gün sonra yeni yaşını kutlayacaktı. Yarın da konseri vardı… Allah taksiratını affetsin, her fâni gibi o da ölümü tattı. Ama arkasından konuşanlara bakın; bir tane “Allah” diyen, âhiret hayatını ağzına alan, merhumun âhiret için yaptıklarından söz eden, yahut onun arkasından âhirette işine yarayacak birşeyler yapan birini görebilecek misiniz? Dillerde hep yarım kalan hayaller, seksen sene de yaşasa yarım kalan hayat, hep dünya hayatı, hep dünya varlığı, hep bu dünyanın eserleri. Fakat onun için dünya hayatı bitti artık, yarın sizin için de bitecek; bu mu anlamak istemediğiniz şey? Dünyada çok büyük bir nam bırakmış olabilirsiniz; arkanızdan anılmanızı sağlayacak pek çok şey yapmış olabilirsiniz. Elinizin emeğiyle, alnınızın teriyle kazandıktan sonra kim buna birşey diyebilir? Fakat bütün bunlar toprağın üzerinde geçerli

laikçi

Resim
laikçi:  Türkçe kaidelerine aykırı, uydurma bir kelime. “ Laik ” kelimesine, “ isimden isim yapan ” bir ek getirmek suretiyle ve zorlanarak uydurulmuş bir kelimedir. -cı, -ci, -cu, -cü, -çı, -çi, -çu, -çü şeklindeki ekler, isimden isim veya sıfat yapar: simitçi, politikacı, edebiyatçı, fizikçi, dahiliyeci, gelenekçi, yenilikçi, cumhuriyetçi gibi… Bu ekle türetilen kelime isim veya sıfat olabilir, ancak sıfatların sonuna gelmez, sadece isimlerin sonuna gelir. “Laik” kelimesi ise sıfat olduğu için, “laikçi” şeklinde bir kelime Türkçenin kaidelerine uymamaktadır. Bu kelime, ancak “laiklikçi” gibi bir şekle sokulursa Türkçeye uygun hale gelebilir, fakat bunu da Nasreddin Hocanın kar helvasından farklı bir istikbalin beklediğini söyleyemeyiz. Onun için, “laikçi” kelimesini kullanan dostlarımıza, meramlarını anlatmak için, lütfen, ama lütfen, dilimize aykırı düşmeyen bir kelime bulmalarını hararetle tavsiye ediyoruz.

Efendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir

ŞEYH GALİB E fendimsin cihânda i’tibârım varsa sendendir Miyân-ı âşıkânda iştihârım varsa sendendir Benim feyz-i hayâtım hâsıl-ı rûh-ı revânımsın Eğer sermâye-i ömrümde kârım varsa sendendir Veren bu sûret-i mevhûme revnak reng-i hüsnündür Gülistân-ı hayâlim nevbâharım varsa sendendir Felekden zerre mikdâr olmadım devrinde rencide Ger ey mihr-i münîr âh u zârım varsa sendendir Senin pervâne-i hicrânınam sen şem’-i vuslatsın Be-her şeb hâhiş-i bûs u kenârım varsa sendendir Şehîd-i aşkın oldum lâle-zâr-ı dâğdır sinem Çerâğ-ı türbetim şem’-i mezarım varsa sendendir Gören sergeştelikde girdâb-ı dest zann eyler Fenâ-ender-fenâyım her ne varım varsa sendendir Niçün âvâre kıldın gevher-i gaitanın olmışken Gönül âyînesinde bir gubârım varsa sendendir Şafak-tâb eyledin peymânemi hûnâb ile sâkî Sabâh-ı sohbet-i meyde humarım varsa sendendir Sanadır ilticâsı Gâlibin yâ Hazret-i Mevlâ Başımda bir külâh-ı iftihârım varsa sendendir

Himmetçilerin mallarına el konabilir

Paralel yapıya herhangi bir şekilde yardım edenler, yakında iki cezadan birine muhatap olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Halen “terör örgütü” suçlamasıyla takibata maruz bulunan paralel yapı, yargılama sonunda ister suç örgütü olarak, isterse terör örgütü olarak tescil edilsin, her iki halde de bu yapıya bağışta bulunan yahut başka şekilde yardım edenler, suç ortağı durumuna düşecek. TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili Hakkı Köylü’nün verdiği bilgiye göre, paralel yapılanma eğer suç örgütü olarak kabul edilirse, ona yardım edenler de suç örgütüne yardım etmiş olarak cezaya muhatap olabilecekler. Terör örgütü olarak kabul edildiği takdirde ise, durum daha da vahimleşiyor. Bu takdirde, örgüte yardım edenler, “teröre finansman sağlamış” olacaklar ve kanun gereğince bütün mal varlıklarına mahkemece el konabilecek. Hakkı Köylü’nün bu konudaki açıklaması şu şekilde: “Sadece suç örgütü olursa, bu örgüte nereden, ne şekilde yardım eden olursa olsun, örgüte yardım etmek suçundan ceza a