SON EKLENENLER
latest

26 Aralık 2015 Cumartesi

Zarurî bir açıklama

Bu sitede “Ufuk Yayınları Kayyım Elinde” başlığı altında yayınlanan haberimiz Risale Ajans tarafından iktibas edilirken sonuna iki ayrı paragraf ilâve edilmiş ve bu paragraflarda, Risale Ajans ile aralarında husumet bulunan bazı topluluklar hakkında ağır ifadeler yer almıştır.

Bize intikal eden şikâyetlerden, pek çok okuyucunun, bu paragrafları da Nuraniyat’ın orijinal metnine dahil olarak algıladığı anlaşılmaktadır.

Risale Ajans’ta yer alan yazının “Hayat böyle işte” diye başlayan ve bold olarak dizilmiş kısmı bize ait değildir; söz konusu sitenin kendi ifadelerinden ibarettir. Yazının aslına müracaat etmek isteyenler, http://www.yazarumit.com/ufuk-yayinlari-kayyim-elinde/ adresinden bu yazıya ulaşabilirler.

25 Aralık 2015 Cuma

Ufuk Yayınları kayyım elinde

Fethullah Gülen liderliğindeki örgütün Risale-i Nur’a karşı “sadeleştirme” adı altında giriştiği suikastte enstrüman olarak kullandığı Ufuk Yayınlarına dün yapılan baskından sonra bugün de kayyım atandı.

Bilindiği gibi, başta Bediüzzaman Said Nursî’nin vâris ve talebeleri olmak üzere bütün Nur talebeleri tarafından büyük tepkiyle karşılanmasına rağmen, Ufuk Yayınları, Lem’alar’dan başlamak üzere Risale-i Nur Külliyatını tahrife girişmiş ve eserlerin sadece kelimelerini değil, kavramlarını da kendi zihniyetlerine göre değiştirerek yayınlamaya başlamıştı.

Bediüzzaman Hazretlerinin hayatta olan talebe ve vârisleri tarafından bu konuda yapılan uyarılar da sonuçsuz kalmış, örgüt lideri Gülen, Bediüzzaman’ın talebelerine cevap vermek tenezzülünde bile bulunmamıştı.

Bunun üzerine Bediüzzaman’ın “Hayatım hayatınla devam edecek” iltifatına mazhar olan talebesi Mustafa Sungur’un, çaresizlik içinde bu suikastin failleri hakkında yaptığı beddua meşhur olmuştu.

O günlerde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak’a Sungur Ağabeyin bu konuda çok üzüldüğünü hatırlatan Said Yüce, Tokak’tan “Ne yapalım, yapacak birşey yok; çok üzülüyorlarsa mahkemeye versinler” cevabını aldığını anlatıyor. (Tokak da şu anda örgütün firarî yöneticileri arasında bulunuyor.)

Risale-i Nur’u hedef alan bu suikast üzerinden çok geçmeden de Mustafa Sungur, örgüte yakınlığıyla bilinen bir oğlunun marifetiyle yine örgüte ait bir hastahanede tedavi altına alınmış ve burada ruhunu teslim etmişti.

Risale-i Nur’a karşı giriştikleri suikast teşebbüsünden bu yana Gülen ve örgütünün başından dertler eksik olmuyor. Gülen’in bizzat kendisi kırmızı bültenle terör örgütü lideri olarak devlet tarafından aranırken, adamlarından bir kısmı tutuklanmış, bir kısmı da yurt dışında firarî halde bulunuyor.

Son olarak da, örgütün kirli işleriyle ilgisi araştırılan Ufuk Yayınlarına yapılan baskını takiben kayyım atanmış bulunuyor.

22 Aralık 2015 Salı

Selâm olsun ona selâm edene

Her salâvat bir rahmet duasıdır onun için.

O zaten rahmete mazhardır.

Ama rahmet sonsuzdur. O da sonsuz rahmet ister. Ve sonsuz rahmete, sonsuz bir şekilde lâyıktır o.

Her bir salâvat, ümmetinden bir hediye olarak ulaşır ona.

Her saniye, yüz binlerce melek, ordular halinde doluşur onun mübarek ravzasına:

Ümmetinden ona gelen hediyeleri tek tek sunmak için.

Bir milyar insan, hergün, her namazda ona hediyeler sunar, rahmet duaları eder.

Birçoğu bununla da yetinmez.

Denizlerin dalgalarına, yağmurun damlalarına, ağaçların yapraklarına, kâinatın zerrelerine yükler salât ve selâmlarını, öylece gönderir.

Ve onun hatırı için, gayb âlemlerinde her an dalgalar, damlalar, yapraklar ve zerreler tek tek sayılır.

Sayılır ve onlar adedince hayırlar onun defterine yazılır.

79 tane sıfırda kâinatın zerreleri biter. Ama onun sadece dualarla kazandığı sevaplar saymakla bitmez. Onun için edilen rahmet duaları tükenmek bilmez.

O dualardan her biri, bütün bir kâinatın duası gibi dinlenir Âlemlerin Rabbi katında.

Tek bir dua unutulmaz, hiçbiri kalabalıkta kaybolmaz.

Herbir ferdin en küçük duasını işiten, bilen ve cevap veren, kâinatın bu en büyük duasını da lâyık ehemmiyetle işitir, kabul eder ve cevap verir.

Ve ömürleri boyunca ona rahmet duaları gönderen insanlar, gün gelip de bir haşir sabahında uyandıklarında anlarlar dualarından hiçbirinin boşa gitmediğini.

Onu sayısız dualarla kuşatılmış, sonsuz rahmetle yüceltilmiş ve övülmüş makamından kendilerine tebessüm ederken gördüklerinde anlarlar, onun kendilerine anne ve babalarından daha yakın ve daha şefkatli olduğunu.

Ve Âlemlerin Rabbine, âlemlerin zerreleri sayısınca hamd ederler:

Ona ümmet oldukları için, ona bir salât ve selâmı hediye olarak sunabildikleri için…

— Ümit Şimşek