Huzurdan tard olunmanın Sezer'cesi

Tarık Akan’ın cenaze törenine katılan eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in cenaze namazı başlamadan camii terk etmesi, daha önceki benzer bir haberi hatırlattı:

Köktenlaikliğiyle ünlü eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bir arkadaşının cenaze namazını kılmaksızın cenaze merasimini seyirci olarak izledi.

Ahmet Necdet Sezer, eşi Semra Sezer ile birlikte, Yargıtay’dan arkadaşı olduğu bildirilen Burhan Özdural’ın Kocatepe Camiindeki cenaze törenine katıldı. Ancak Sezer’in cenaze namazına iştirak etmeyerek eşine “Namaza gerek yok, biz şurada bekleyelim” dediğine ve merasimi “sâmiîn” arasından izlediğine dair haberler medyada yer aldı.

Ancak hemen belirtelim, bu haberler gerçeği tam olarak yansıtmıyor.

Gerçi biz Müslümanların Yahudi ve Hıristiyanlara benzememek hususunda birtakım hassasiyetlere sahip olduğumuz gibi, köktenlaiklerin de Müslümanlara benzememek hususunda bazı hassasiyetlere sahip olduğu öteden beri biliniyor.

Cumhurbaşkanlığı köşkünde iftar davetlerine son vermek, Ramazan gününde oruçlu olmadığı göstermek için herkesin önünde su içmek, eşiyle beraber devâsâ kadehlerden viski içmek gibi davranışlar, bugün Ahmet Necdet Sezer’in adı anıldığında hemen hatıra geliveren anekdotlardan birkaç tanesi. Bu bakımdan, bir arkadaşının cenazesinde bile olsa, namaz kılarak Müslümanlara benzemektense, kenardan seyrederek köktenlaiklerle birlikte resim vermek, Necdet Sezer ve onun türüne mensup olanlar için hiç de garipsenmeyecek davranışlar arasında yer alıyor.

Lâkin, bu kadarı, onun cenaze törenindeki davranışını açıklamak için yeterli görünmüyor. Sezer’in din konusundaki herkesçe bilinen duyguları ne kadar güçlü olursa olsun, bir arkadaşının cenaze merasiminde onun için hiç değilse bir dua edivermek gibi bir davranıştan kendisini alıkoymamalıydı diye düşünüyoruz. Bizce Sezer’in cenaze namazına katılmamasında çok daha başka bir sebep var:

Huzura kabul edilmedi!

Müslüman bir milletin devlet başkanlığında milletin dinini hatırlatan hiçbir davranışa meydan vermeyen bir cumhurbaşkanını, öyle görünüyor ki, Âlemlerin Rabbi, bir iki dakikalığına göstermelik bir namaz için dahi olsa, huzuruna almadı.

***

[İlk yayın tarihi: 2 Mayıs 2016]

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Ramazan'ımız Kur'an ayımız olsun