HEYKEL DEĞİL VATAN DÂVÂSI!
Bu mübarek vatanın bağrına dağ kadar bir Meryem Ana heykeli dikmenin ne anlama geldiğini bazılarımızın kavraması biraz zaman alacağa benziyor. En azından, Selçuk Belediye Başkanının bunu anlamaktan âciz kaldığı, bu işe pek gönüllü oluşundan belli oluyor. Bir yere dikilmiş bir sanat eseri, bir âbide, bir mühür demektir. Süleymaniye böyledir, Selimiye böyledir, Ayasofya böyledir. Bunlar sadece bir kısım insanların ibadetleri için bir mahal olmakla kalmazlar, aynı zamanda, bu toprakların bir İslâm beldesi olduğunu yüzyıllar boyunca bütün âleme ilân ederler. Heykel de bir yere lâf olsun, turist getirsin, para kazandırsın diye dikilmez. Her ne kadar sanatın düşük bir seviyesine ait olsalar da, heykeller dahi dikili bulundukları mahal hakkında dünyaya bir mesaj verirler. Bu kadarını Selçuk Belediye Başkanı da akıl edebiliyor ki, Özgürlük Anıtı ile Kurtarıcı İsa heykelini kendisine örnek almış, hattâ büyüklük itibarıyla onları geride bırakmayı kafasına koyduğunu da dile getirmiş. Kısacası, Ba