Kayıtlar

Ağustos 21, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mollanın azmi

Prof. Dr. Hayreddin Karaman, ilk talebelik yıllarında kendisiyle aynı hocadan ders alan Molla Osman isimli yaşlı bir zat ile ilgili olarak şu hatırayı anlatıyor: Bu Molla Osman yıllardır ders okumasına rağmen bir türlü anlama ve öğrenme başarısını gösteremiyordu. Beni çok sever, takdir ederdi. Birçok defa tekrarlanan derslere katılmış, amacına ulaşamamıştı. Birgün bana kendisini teşvik eden bir hikâye anlattı: Ona benzer bir molla, başarıdan ümidini keserek medreseyi terk etmiş ve köyünün yolunu tutmuş. Yolda giderken susamış, su içmek için bir kuyunun başına gelmiş. Kuyunun başında yuvarlak bir taş varmış. Su kova ve iple çekilirmiş. İp taşa sürtüne sürtüne, yıllar içinde birkaç oyuk meydana getirmiş. Mollanın gözü bu oyuklara kaymış ve düşünmeye başlamış: “Hep aynı yerden gidip gelen bir ip, zaman içinde bir taşı bile oyabiliyor. Benim kafam taştan daha katı olmadığına göre, ben de ısrar edersem bu dersi anlayabilirim, bu ders de benim kafama girer.” Böyle düşünerek derhal geri dönme

Alacakaranlık kuşağı

Resim
Bir tarafta gündüz, bir tarafta gece. İkisinin arasında, aydınlık ile karanlığın birbirine karıştığı alacakaranlık bölge. Güneşe bakan tarafta atmosfer ışığı yayarak gezegenin bütün güzelliklerini gözler önüne seriyor; geceye ise bir sükûn ve sükûnet hakim. Bu resimde dar bir şerit halinde görülen alacakaranlık bölgede de, güneş ışığı, yeryüzünde kızıl yansımalara yol açıyor ve bu durum, her akşam vakti gezegenimizin üzerinden seyredilen o muhteşem gurup manzaralarını ortaya çıkarıyor. Dönen Dünya üzerinde sürekli olarak bu hat yer değiştiriyor ve gezegenimizin şirin yüzü üzerinde, Kur’ân’ın tasvirleri apaçık okunuyor: O, gecenin örtüsünü, onu peşi sıra kovalamakta olan gündüzün üstüne atar.  (A’râf Sûresi, 7:54.) Görmedin mi: Allah geceyi gündüze, gündüzü geceye katar. O Güneşi ve Ayı emrine boyun eğdirmiştir; hepsi de belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. Sizin yaptıklarınızdan da Allah hiç şüphesiz haberdardır.  (Lokman Sûresi, 31:29.) Gece de onlar için bir âyettir. Gündüzü ondan

Bu televizyon şovcusunu kim kullanıyor?

Resim
İçinde bulunduğumuz ortamın karışıklığından istifade etmeye çalışan bir cemaat, kendi haricindeki Müslümanlara duyduğu derin kin ve nefreti birtakım popüler kişilerin ağzından etrafa yaymak için bazı fırsatları değerlendirmeye başlamış bulunuyor. Rahmetli Enver Ören’in sağlığında da zaman zaman bunlar bir fırsatı bulup yine sağa sola sataşırlar, ancak kulakları çekilince yarım ağızla ve kaypak sözlerle özür diler gibi yapıp siniverirlerdi. Şimdi kulak çekecek kimsenin olmamasından istifade ile etrafa daha serbest şekilde saldırıyorlar. Ancak bu defa da karşılık olarak kendi marifetlerinin ortaya dökülmesi riskine karşı – ki bu konuda ağızlarını yakan birtakım tecrübeler yaşandı – bir kısım popüler isimleri kendileri yerine öne sürerek, olup bitenleri kenardan seyretmeyi daha güvenli buluyorlar. Bu tür sataşmaların son bir örneğini en son maddeye bırakarak, söz konusu cemaat hakkında bazı gerçekleri tek tek hatırlamaya çalışalım: Müslümana zındık muamelesi 1. Bu cemaatin kin ve nefretin