Kayıtlar

Kasım 13, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YORUMDA ÖLÇÜLÜ OLMA İHTİYACI VE ERDEMİ

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Kur’ân -ı kerim ve Sünnet-i seniyyenin bilgi ve belgeleri olan hadis-i şerifler tümüyle herkesin anlayacağı şekilde tek ve açık anlamlı değildir. Arapça’nın özelliklerine sahip âyet-i kerime ve hadis-i şerifler, çoğu kere yoruma muhtaçtır . Kur’ân-ı Kerim’in  en doğru, özgün ve uygulamalı yorumu sünnet-i seniyyedir . En yetkili ve vazgeçilmez yorumcusu da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ’dir . Buna rağmen sünnetteki yorumun tam olarak anlaşılamadığı ya da algılanamadığı yahut sünnetin açıklık getirmediği konular da bulunabilir. Böylesi konuların  yeni tevillere/yorumlara tâbi tutulması mümkün ve kolay olmadığı için üst düzey bir yetkinlik ister. Aklın kapsama sınırlarını aşan meseleler, ifadeler, işaretler kesin olarak  akıl sınırları içine çekilmek istenirse, işte bu cüretkârlık, yorumda aşırılık ve uzak teviller/yorumlar yapmak ve sonunda da Allah korusun sapmak ve saptırmak noktasına kadar varabilir. CEDEL DÜŞKÜNLÜĞÜ Ayrıca böylesi konuların, bir

Mustafa Sabri Efendi'nin Üstad'a şahitliği

“Hadisçi” ünvanı altında Resulullah’ın hadislerine güveni sarsmak için faaliyet gösterenlerin Bediüzzaman’dan niçin hoşlanmadıklarını şu iki hatıradan anlayabilirsiniz:   Ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı anlatıyor: Ben hocam [Şeyhülislâm] Mustafa Sabri’den sormuştum: “Bu zâtı [Bediüzzaman’ı] Dârü’l-Hikmet’e niçin aldınız?” dedim. “Çok iyi ilm-i Hadis bilir” demişti.   Hocam Ayan âzâsı ve Konya meb’usu Zeynelabidin Efendi de aynı şekilde Bediüzzaman’ın çok iyi Hadis ilmi bildiğini ifade etmişti.   — Necmeddin Şahiner, Aydınlar Konuşuyor, s. 316 *** İlk yayın tarihi: 25 Ağustos 2016