TEŞRİK TEKBİRLERİNE BİR DE BÖYLE BAKALIM


Bugünden (31 Ağustos Perşembe) itibaren, Kurban Bayramının dördüncü günü ikindi namazına kadar bütün farz namazlardan sonra getirmekle yükümlü olduğumuz Teşrik Tekbirlerinin ne anlama geldiğini bir parça kavrayabilmek için, Arefe ve Bayram günleri boyunca bütün yeryüzün birden seyredecek geniş bir hayalî gözle dünyaya bakmalıyız. Böyle bir bakış açısı, Bediüzzaman Hazretlerinin çizdiği şu tabloyu bize bütün ihtişamıyla gösterecek ve inşaallah tekbirlerimizi daha bir aşk ve şevkle söyleme iştiyakını uyandıracaktır.
***
Bu makam yazıldığı zaman Kurban Bayramı geldi.
– Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber’lerle nev-i beşerin beşten birisine, üç yüz milyon insanlara birden Allahu ekber dedirmesi;
– koca küre-i arz, büyüklüğü nisbetinde o Allahu ekber kelime-i kudsiyesini semâvâttaki seyyarat arkadaşlarına işittiriyor gibi,
– yirmi binden ziyade hacıların Arafat’ta ve iydde beraber birden Allahu ekberdemeleri,
– Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın bin üç yüz sene evvel âl ve sahabeleriyle söylediği ve emrettiği Allahu ekber kelâmının bir nevi aks-i sadâsı olarak,
– rububiyet-i İlâhiyenin Rabbü’l-Arz ve Rabbü’l-Âlemîn azamet-i ünvanıyla küllî tecellisine karşı geniş ve küllî bir ubûdiyetle bir mukabeledir diye tahayyül ve his ve kanaat ettim.
— Meyve Risalesi, Sekizinci Meselenin Bir Hülâsası
***
Kaynak: yazarumit.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Yöneticiler hesaba hazırlansın