Dil hatâsı yüzdeki çıbandan da kötü!





Hadis âlimi Prof. Dr. İbrahim Canan, “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye” adlı kapsamlı eserinde, Resulullahın (s.a.v.) ve Ashabının dil konusunda ne kadar hassas davrandıklarını ve en küçük bir dil hatâsına müsamaha göstermediklerini, son derece çarpıcı örnekleriyle açıklıyor. Eserin konumuzla ilgili bölümünden bir kısmını daha sunuyoruz:
– 3 –
PROF. DR. İBRAHİM CANAN
Süyûtî, Ebû Ubeyd’in Fedâil’inden naklen Hz. Ömer’in “Kur’ân’ı öğrendiğiniz gibi, lâhn, feraiz ve süneni de öğrenin”[1] dediğini kaydeder ki, bütün bunlar yeni kurulmuş İslâm devletinin her yönüyle teşkilâtlanmaya başladığı bu ikinci Halife devrinde dil meselesine de ciddiyetle el atılmış olacağını göstermektedir. Belki de bu titizliğin bir neticesi olarak, kelâmdaki lâhn, “yüzdeki çıbandan daha çirkin,” “nefis bir elbisedeki yırtıktan daha kabîh,” “vücuda yapılan çimdikten daha çok rahatsız edici” telâkki edilmiştir.[2]
Daha bidayette dil hususunda izhar edilen bu titizlik, Hz. Ali’yi bir de nahiv kitabı yazmaya sevk edecektir. Ebu’l-Esved ed-Düelî şunu nakleder:
“Ali ibnu Ebî Tâlib’in huzuruna girmiştim. Onu başı eğik, düşünceli buldum. ‘Düşünceniz nedir, ey Mü’minlerin Emîri?’ diye sordum. Cevaben, ‘Şu diyarınızda lâhn işitiyorum; usul-i Arabiye üzerine bir kitap yazmayı arzu ettim’ dedi. Ben [sevinçle] ‘Böyle birşey yaptığınız takdirde bizi ihya etmiş, aramızda bu Arapça lisanını ibka etmiş olursunuz’ dedim.”[3]
Ebu’l-Esved bir başka rivayette Hz. Ali’nin kendisine – ref, nasb ve cerre işaret ederek – “Nâs için harfler koy” dediğini ifade eder.
Bu rivayetler ve daha ileride İbnu Sahnûn ve Kâbisî’den küttablarda (mahalle mektepleri) okutulan temel eğitim dersleri hususunda vereceğimiz açıklamalar – ki nahiv, lügat, beyan v.s. yer alacaktır – nazara alınınca, ilk devirlerden itibaren dil terbiyesinin organize tedrisatta yer aldığı söylenebilir.
***
kaynak: yazarumit.com

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü