Haberin unsurları: 5N 1K - 1





ÜMİT ŞİMŞEK
“Haber nedir?” sorusu, bakış açısına göre, çok farklı şekillerde cevaplandırılabilir. Bir ölüm haberi, ölenin yakınları için günün en önemli haberini teşkil ederken, eğer ölen kişi ünlü birisi değilse, başkaları için hiçbir anlam taşımayabilir. Dünya görüşü, ilgi ve merak alanları gibi sebeplerle de kişilerin haber değeri verdikleri hadiseler değişiklik gösterir.
Bütün bu farklılıklara rağmen, bütün haberlerin birleştikleri ortak özellikler de vardır. Eğer bir olay medyada şu veya bu şekilde yayınlanacaksa, ondan bazı şartları taşıması beklenir. Olayın kim için ne kadar haber değeri taşıdığı ayrı bir sorudur; ama o olay kendisine ilgi duyan okuyucu tarafından sorulduğu farz edilen bazı soruları cevaplandırdığı zaman gazetecilik dilinde “haber” halini alır. Bu sorular da, artık herkesin ezberinde yer etmiş bulunan meşhur 5N 1K sorularıdır:
  1. Kim / ne?
  2. Ne (ne oldu, ne yaptı?)
  3. Ne zaman?
  4. Nerede?
  5. Niçin?
  6. Nasıl?

Kim / ne?

Habere konu teşkil eden olayın faili, haberin birinci K’sı veya N’sidir. Bu, genellikle “Kim / ne (hangi şey) yaptı?” sorusunun cevabını teşkil eder.
Bu cevap, çoğunlukla bir kişi, bir topluluk, yahut bir kuruluştur. Yerine göre, eşya, hayvan veya bir olay, v.s. de olabilir.
Esed’e bağlı birlikler Şam’da bir okulu kuşattı.
Milî Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarının bu yıl değişeceğini açıkladı.
İlk leylek kafilesi bu sabah İstanbul’u terk etti.
Şile açıklarında bir yük gemisi battı.
Millî haltercimiz Naim Süleymanoğlu üçüncü defa dünyada yılın haltercisi seçildi.
Dilenci kılığına giren gazetecinin kazandığı para dudak uçuklattı.[1]
Bazı olaylarda, haberin bütün unsurları aynen kaldığı halde, bakış açısına göre, “Kim?” sorusunun cevabı değişebilir. Bu durum, birden fazla kişi veya topluluğu içine alan olaylarda karşımıza çıkar. Bunlardan hangisinin habere özne yapılacağı, büyük ölçüde, hangisinin daha önemli olduğu veya daha çok ilgi uyandıracağı sorusunun cevabına bağlıdır. Bununla beraber, bu suiistimale de oldukça açık bir konudur. Haberi yazan kişi, söz konusu kişi veya gruplardan birini övecek veya yerecek bir şekilde, kendi peşin hükümlerine uygun bir tercih yapabilir. Aşağıdaki üç tane giriş cümlesi, aynı olayı nakletmektedir; fakat her üçünün de okuyucuda aynı izlenimi bıraktığını söyleyebilir miyiz?
Kraliçeden ödül alan Asyalı bir polis memuresi, İngiliz polisini ırkçılık suçlamasıyla mahkemeye verdi.
İngiliz polisi ırkçılık suçlamasıyla mahkemede hesap veriyor.
Kraliçenin verdiği ödül İngiliz polisinin başına dert açtı.
[Devamı var]
***
[1] Gerçekte bu cümlenin öznesi “para” olmakla birlikte, habere konu teşkil eden olayın faili, “dilenci kılığına giren gazeteci”dir. Gerçi bu cümleyi “Dilenci kılığına giren gazeteci, kazandığı para ile dudak uçuklattı” şeklinde de kurmak mümkündü; ancak ifade dolaylı bir hale geldiği (ve bu arada cümle de bir kelime uzadığı) için diğer cümle kadar güçlü bir ifade ortaya çıkaramamaktadır.
 ***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Yöneticiler hesaba hazırlansın