Haberin unsurları: 5N 1K - 2





ÜMİT ŞİMŞEK

Ne? / ne oldu? – kim NE yaptı?

Bir olayı haber yapan unsur budur. Yerine göre, 5N 1K’nın diğer unsurlarından vazgeçilebilir. Fakat “Ne oldu?” sorusunun cevabını veremiyorsanız, ortada yazılacak bir haber yok demektir. Aynı sebepten, “Ne?” unsurunun haber içindeki yerinin, giriş paragrafı olması gerekir. Okuyucu, daha daha ilk cümlede, habere konu teşkil eden olayın – bir başka deyişle, haberin – ne olduğunu net bir şekilde anlayabilmelidir.
İlk cümle, haberin en önemli kısmıdır. Bu cümle, okuyucuyu yakalamak ve yazının devamını okumaya onu teşvik etmek için tanınmış bir imkân demektir. Bir başka deyişle, giriş paragrafını yazarken, “Okuyucu bu yazıyı niçin okusun?” sorusuna iyi bir cevap bulmanız gerekir. Bunun için yapmanız gereken bazı şeyler vardır.
Herşeyden önce, olayın en önemli ve ilgi çekici kısmını bulmalısınız. Buna, bir bakıma, olayın “duygusal merkezi” de diyebiliriz. Haber için topladığınız bilgileri bütün ayrıntılarıyla baştan sona dikkatlice gözden geçirin. Bu bilgiler arasında bir önem sıralaması yaptığınızda, hangisi en önde yer alır? Bir başka tabirle, bu verilerden hangisi okuyucuda hayret, öfke, sevinç, şefkat, sempati gibi duygulardan birini harekete geçirebilir?

Şöyle bir haber girişi, olayı doğru bir şekilde aksettirmekle birlikte, bunun üzerinde çok iyi çalışılmış bir giriş olmadığı da söylenebilir:
Batı Afrika’da Ebola salgınıyla mücadele için kullanılması planlanan 6 milyon doların çalındığını ortaya çıkaran iç soruşturma teyit edildi.
Bu cümleden fazla kelimeleri çıkarıp doğrudan olayın özünü veren güçlü fiilleri kullandığımızda, şu örneklerdeki gibi bir giriş ortaya çıkabilir:
Ebola kurbanlarının 6 milyon doları Kızılhaç’ta buharlaştı.
Veya:
Ebola kurbanlarının 6 milyon dolarını Kızılhaç çalışanları yedi / çaldı.
Bu suretle 18 kelimelik bir giriş 7 veya 8 kelimeye indirilmiş, olayın özü verilmiş, ayrıca güçlü fiillerle cümle daha vurucu hale getirilmiştir. Olayın özü bu cümlede verilmiş, ancak fazla ayrıntıya girilmemiş, bu ayrıntılar haberin geri kalan paragraflarına bırakılmıştır. Bu cümleyi okuyan kimsede, olayın ayrıntılarını da öğrenmek için bir merak doğması beklenir.  Tabii, bu örnekler sınırlayıcı değildir; hayal gücünü iyi kullanan bir başka haber yazarı bunlardan daha dikkat çekici bir giriş de yazabilir.
Meselâ, şöyle bir haber girişi için, problemsiz bir giriş cümlesi diyebiliriz:
Sivas’ta emekli bir vatandaş, bankadan çektiği 45 bin liralık krediyi dolandırıcılara kaptırdı.
Haberin ayrıntılarını biraz daha dikkatli incelediğimizde, daha başka bir ayrıntının dikkatimizi çekme ihtimali vardır:
Bu vatandaşımız, herhalde, çektiği krediyi bankaya ödeyecektir. Ve herhalde, bunu 45 bin lira olarak ödeyecek değildir. Bu durumda, şöyle bir girişle olayı daha dramatik bir hale getirebilir, ikinci paragraftan itibaren de ayrıntıları açmaya başlayabiliriz:
Emekli vatandaşı önce dolandırıcılar, sonra da banka çarptı.
M. T. adındaki emekli, kendisini savcı ve polis olarak tanıtan dolandırıcılara vermek üzere bankadan 45 bin liralık kredi çekti.
Dolandırıcılar parayla birlikte sırra kadem basınca, vatandaş da bankaya olan borcuyla baş başa kaldı. Mağdur emekli, çektiği krediyi 70 bin lira olarak bankaya geri ödeyecek.
Burada hemen dikkat çekmemiz gereken bir nokta: Bu işi hiçbir zaman abartmayın. Yapmanız gereken şey, var olanı ve habercilik açısından önem taşıyan şeyi ortaya çıkarmak ve olduğu gibi okuyucuya sunmaktır; yoksa olmayan şeyi icad etmek yahut var olan bir şeyi hak ettiği yerden daha başka bir yere taşımak değildir. “İstanbul bu sabah alevler içinde gözünü açtı” şeklindeki bir giriş cümlesi belki okuyucuyu / seyirciyi / dinleyiciyi hemen haberin içine çekiverir; ama bu, İstanbul’un bir semtindeki iki katlı ahşap bir binada çıkan yangını duyurmak için iyi ve dürüstçe bir yol değildir. (Meraklısına not: Bu örnek aynen yaşanmıştır.)
[Devamı var]
***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü