Kayıtlar

Aralık 3, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Haberin unsurları: 5N 1K - 3

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK Ne zaman? Haberin unsurlarından olmakla birlikte, bazı istisnalar dışında, ilk paragrafta yer alması gerekmez. İstisnalar ise, doğrudan doğruya “ne zaman?” sorusunu cevaplandırmaya yönelik bir haber için söz konusudur: İlçe Seçim Kurullarına itiraz süresi bu akşam sona eriyor. Gazete, radyo ve televizyonlarda izlediğimiz haberlerde geçen “bugün, yarın, gelecek hafta” gibi zaman bildiren ifadelerin normal olarak bir yanlış anlamaya yol açması beklenmez. Ancak internet medyasında durum böyle değildir. Bir yandan, çeşitli zamanlarda yayına girmiş olan birçok haber bir arada karşımıza çıkabilmekte, bir yandan da bugün yayınladığınız bir yazıya okuyucu günler, aylar, hattâ yıllar sonra erişebilmektedir. Bu bakımdan, zaman unsurunun önem taşıdığı yazılarda zaman bildiren ifadeyi açık tarih ile de desteklemekte fayda vardır: Sınav sonuçları yarın (13 Ocak Pazartesi) açıklanacak. Önemli not:  Haberi yazarken, bu haberin yayınlanacağı zamanı da hesaba katmanız ve “ne

Ehl-i Kitabın salih kulları

U zunca bir müddettir Âl-i İmrân sûresinin Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili uyarılarını okuyor ve anlamaya çalışıyoruz. Bu defa ise Kur’ân-ı Kerim bir istisna bahsi açıyor: Yahudi ve Hıristiyanlar içinde “ümmet-i kaime” adını verdiği salih kullardan bahsediyor, onları övüyor ve onların ödüllerinden hiçbir şeyin eksik bırakılmayacağını müjdeliyor. Yarınki (16 Aralık Cumartesi) 177’nci Kur’an Buluşmasında, Âl-i İmrân sûresinin 113-115’inci âyetlerini okuyoruz. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de kılınan sabah namazı ve onu takiben ikram edilen simit-peynir-çaydan mürekkep bir kahvaltı ikramıyla başlıyor ve 7:00-9:00 arasında sunumlu olarak cereyan ediyor. Kur’an Buluşmalarında hanımlar için de yer ayrılmış bulunuyor.

Haberin unsurları: 5N 1K - 2

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK Ne? / ne oldu? – kim NE yaptı? B ir olayı haber yapan unsur budur. Yerine göre, 5N 1K’nın diğer unsurlarından vazgeçilebilir. Fakat “Ne oldu?” sorusunun cevabını veremiyorsanız, ortada yazılacak bir haber yok demektir. Aynı sebepten, “Ne?” unsurunun haber içindeki yerinin, giriş paragrafı olması gerekir. Okuyucu, daha daha ilk cümlede, habere konu teşkil eden olayın – bir başka deyişle, haberin – ne olduğunu net bir şekilde anlayabilmelidir. İlk cümle, haberin en önemli kısmıdır. Bu cümle, okuyucuyu yakalamak ve yazının devamını okumaya onu teşvik etmek için tanınmış bir imkân demektir. Bir başka deyişle, giriş paragrafını yazarken, “Okuyucu bu yazıyı niçin okusun?” sorusuna iyi bir cevap bulmanız gerekir. Bunun için yapmanız gereken bazı şeyler vardır. Herşeyden önce, olayın en önemli ve ilgi çekici kısmını bulmalısınız. Buna, bir bakıma, olayın “duygusal merkezi” de diyebiliriz. Haber için topladığınız bilgileri bütün ayrıntılarıyla baştan sona dikkatlice gözd

Haberin unsurları: 5N 1K - 1

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK “H aber nedir?” sorusu, bakış açısına göre, çok farklı şekillerde cevaplandırılabilir. Bir ölüm haberi, ölenin yakınları için günün en önemli haberini teşkil ederken, eğer ölen kişi ünlü birisi değilse, başkaları için hiçbir anlam taşımayabilir. Dünya görüşü, ilgi ve merak alanları gibi sebeplerle de kişilerin haber değeri verdikleri hadiseler değişiklik gösterir. Bütün bu farklılıklara rağmen, bütün haberlerin birleştikleri ortak özellikler de vardır. Eğer bir olay medyada şu veya bu şekilde yayınlanacaksa, ondan bazı şartları taşıması beklenir. Olayın kim için ne kadar haber değeri taşıdığı ayrı bir sorudur; ama o olay kendisine ilgi duyan okuyucu tarafından sorulduğu farz edilen bazı soruları cevaplandırdığı zaman gazetecilik dilinde “haber” halini alır. Bu sorular da, artık herkesin ezberinde yer etmiş bulunan meşhur 5N 1K sorularıdır:

Kur'an bu ümmete neler vaad ediyor?

Resim
Onlar size sıkıntıdan başka bir zarar veremezler. Sizinle savaşacak olsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar; sonra kimseden yardım da görmezler. Âl-i İmrân, 3:111 K ur’ân’da “insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet” olarak nitelenen İslâm ümmetine Allah’ın vaad ettiği bazı üstünlükler, 175’inci Kuran Buluşmasının konusu idi: Yahudi ve Hıristiyanlar, bu ümmete zarar veremezler. Onların vereceği zarar ancak sıkıntıdan ibaret kalır, daha ötesine geçemez. Onlar bu ümmetle savaşamazlar. Savaşacak olsalar dahi arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra da ne dünyada ve ne âhirette hiç kimseden yardım görmezler. Tabii, bu vaadler, oturduğu yerden Allah’ın yardımını bekleyen insanlara verilmiş sözler değildi. Bu vaadlere lâyık olmanın ve erişmenin bazı şartları vardı. Geçtiğimiz Cumartesi günü UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmasında, bu İlâhî vaadin ayrıntılarını ve şartlarını, Kur’ân-ı Kerim ile Peygamberimizin hadis-i şeriflerinden öğrenmeye çalıştık. Sunumlu o

Kadınlar camiye

Resim
BÜŞRA KARACA B ir kaç gün önce Sema hanım’ın Kadınların çalışmasıyla ilgili yazısının altındaki yorumları okurken arada kısaca geçen kadının camiye gitmesi konusuna gözüm takıldı. Bu konu daha önce sitede tartışıldı yazıyordu. Yıllardır benim için çok mühim olan, Diyanet gündeme getirmeden önce de kalbimde sızısını hissettiğim bu konudaki fikirleri merak ettim. Neden kadınlar olarak AVM’de, çarşıda, vapurda, okulda, üniversitede, restoranda, piknikte, markette her yerde varız da camide yokuz, cuma namazından bayram namazından mahrumuz diye üzülürdüm. Bu kaygım, erkeklerden ne eksiğimiz var her yerde olmalıyız anlamında saçma bir hevesten değildi. Biz neden bayram namazı hutbesinde “ve kebbirhu tekbira” sadalarıyla Rabbimizin uluhiyetinin azametinin en yoğun hissedileceği mübarek vakitte, tefekkürler ve ulvi duygularla hemhal olamıyoruz şeklindeydi. Evde bayram namazından gelecek kocalara kahvaltı hazırlamak gibi sonraya bırakılabilecek boş bir işle meşgulüz, acaba neden