Kayıtlar

Aralık 17, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ters Piramit: Giriş paragrafı - 3

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK S adece giriş paragrafı için geçerli bir kural:  Haberin konusu birisinin söylediği bir söz ise – meselâ bir açıklama, konuşma, beyanat, bildiri gibi –  “dedi” fiilini mümkün olduğu kadar kullanmamaya bakın.  Onun yerine “meydan okudu / açıkladı / müjdeledi / bombaladı / inkâr etti” gibi fiiller cümleyi daha canlı ve etkili kılacaktır. Ancak bu kaideyi haberin bütününde kullanmaya devam etmenin ve her nakil cümlesini “dedi” yerine başka bir fiille bitirmeye çalışmanın, ifadeyi yapmacık hale getirme potansiyeli vardır. Genel olarak haberde, özel olarak da giriş cümlesinde, okuyucunun zihninde canlandırabileceği somut ve güçlü fiiller kullanın.  “Olmak” fiilini ve bunun benzeri olan “cereyan etmek, vuku bulmak” gibi zihinde somut bir anlam çağrıştırmayan kelimeleri bütünüyle kullanım dışı bırakmaya çalışın: “Bugün İstanbul’da 37 derece ile yılın en sıcak günü oldu”  yerine: İstanbul bugün 37 derece ile yılın en sıcak gününü yaşadı. “Fransa Cumhurbaşkanı Macron,

Ters Piramit: Giriş paragrafı - 2

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK G iriş paragrafı ile ilgili olarak dikkate alınması gereken başlıca hususlar: Sadece giriş paragrafında değil, haberin hiçbir bölümünde hüküm bildiren cümle kullanmayın . Daha doğrusu, siz hüküm vermeyin. Kendi görüş ve yorumlarınızı başta yazı türlerinde dile getirebilirsiniz; haber ise, olup bitenleri olduğu gibi okuyucuya aktaran bir yazı türüdür. “Sürekli yaz saati uygulaması kaldırılmalıdır” veya “yanlıştır, hatâlıdır” gibi ifadeler bir haber cümlesi olamaz, ancak yorum türünden yazılarda, yazarın kendi kanaati olarak kullanılabilir. Haber cümlesinde ise böyle bir ifade, ancak bir uzmanın – veya sözü haber değeri taşıyan önemli bir kişinin – söylediği söz olarak, “Filan kişi veya kuruluş sürekli yaz uygulamasına karşı çıktı” yahut “Bu uygulamadan dönülmelidir dedi” şeklinde yer alabilir. Bir hatırlatma:  Bazan “haber” kılığına girmiş yorumlarla da medyanın hemen her türünde karşılaşabilirsiniz. Böyle haberlerde geçen yorumların genellikle faili meçhuldür: “İl

Cemaatten kopmamak

PROF. DR. İSMAİL LÜTFİ ÇAKAN Günün acı gerçeği G eçtiğimiz günlerde bir grup müslüman ile ümmet olma bilinci üzerine sohbet edip dertleştik. Mevcut dini yapıların, istemeden de olsa gözle görülür bir farklılaşma, birbirleriyle ilişkilerinde derinden derine bir kopma yaşadıklarını dostça tespit ettik. Oysa bu yapıların önderleri dışında müştereklerinin ve mukaddeslerinin büyük ölçüde aynı olduğunu, aralarında sadece uygulama ve söylem yönünden farklılıklar bulunduğunu, bunun da normal kabul edilebileceğini paylaştık. Ne var ki, bu tabiiliğe rağmen birbirleriyle ilişkilerinde tam bir rekabet ve dolayısıyla da kopuş tavrını yansıtan davranışlar görüldüğünü üzülerek kaydettik. Ümmetin birliğini ve bütünlüğünü pekiştirmesi beklenen söz konusu dini cemaat ve yapıların garip bir şekilde ayrılık sebebi niteliğine kaydıkları gerçeğini daha fazla vakit kaybetmeden yine kendilerinin olumlu yönde değiştirmeleri gereğini vurguladık, temenni ettik. Sohbet boyunca, soğukkanlı ve hakaretten uzak değe

Ehl-i Kitap içinde bir "ümmet-i kaime"

Resim
E hl-i Kitap kaynaklı tehlikelere karşı bizi tekrar tekrar uyaran Kur’ân-ı Kerim, onların içinde imanlı ve dürüst kimselerin bulunduğunu da hatırlatmadan geçmiyor. Kur’an Buluşmalarının 177’nci bölümünde okuduğumuz âyetler de bu yönde hatırlatmalar içeriyordu. Kur’ân-ı Kerim, gerek Yahudilerden, gerekse Hıristiyanlardan iman eden ve sadece iman etmekle de kalmayıp iyiliği yaymak ve kötülükten sakındırmak için gayret harcayan ve hayır işlemek için birbiriyle yarışan kimselerin de bulunduğunu bildiriyor ve onların işleyeceği hiçbir iyiliğin karşılıksız kalmayacağını taahhüt ediyordu. Tabii, bundan bizim de çıkaracağımız dersler vardı: Biz de en kötü bir topluluğun içinde bile iyi insanların bulunabileceğini dikkate almalı, kimseyi başka birinin işlediği kötülük sebebiyle suçlamamalı ve adaletten hiçbir zaman ayrılmamalıydık. Ayrıca, “Ehl-i Kitap” deyiminin geniş mânâsıyla ilim ehlini de içine aldığını düşündüğümüzde, bilim adamları içinde hakkı ayakta tutan, Allah’a ve âhiret gününe inan