ÜMİT ŞİMŞEK
Bir idam mahkûmunun son saatlerini mutlu bir şekilde geçirmesini istiyorsanız, ona yapabileceğiniz en güzel sürpriz, affedildiğini ve az sonra serbest bırakılacağını müjdelemektir. Hattâ, bu arada kendisini tepeden tırnağa giydirip üzerine mükellef bir de ziyafet çekebilirsiniz.
İnfaz ânı geldiğinde, önündeki kapının özgür bir dünya yerine darağacına açıldığını gördüğü zaman kandırılmış olduğunu anlasa bile, zavallı mahkûmun hiç değilse bu dünya üzerindeki son birkaç saatinde mutluluğu yakalamış olması ona yapılmış bir iyilik sayılır mı, sayılmaz mı?
***
Eğer bir idam mahkûmuna ömrünün son saatinde yapılan böyle bir “şakayı” gaddarlık olarak düşünüyorsanız, acele etmeyin:
Her birimiz, bir darağacına çıkmak üzere olduğumuzu bize unutturacak tuzaklarla çevrilmiş bulunuyoruz. Hattâ, infaz saatinin yaklaşması bile bizim için başlı başına bir eğlence vesilesi teşkil ediyor. Haftalar öncesinden başlayan yılbaşı eğlencesi hazırlıkları, güle oynaya ölüme doğru koşmaktan başka nedir ki?
Birkaç saatlik bir eğlence için harcanan emeklerin, ortaya dökülen paraların hesabını bilen yok. Eğlence merkezleri, oteller, televizyonlar tarihî bir güne hazırlanıyorlar! O gün için süslenmemiş bir dükkân, özel olarak aydınlatılmamış bir cadde kalırsa, çağdaş yaşamın şeâir hükmündeki ritüellerinden belki de en önemlisi ihmal edilmiş olur! Havaî fişek gösterileri ise, sıradan düğünlerin bile vazgeçilmez unsurları arasında girmişti; yılbaşı gecesinde, belediyelerimizin de katkısıyla, herhalde kişi başına düşen barut miktarında büyük patlamalar göreceğiz.