"İstişare et ve tâbi ol"

Kur’an Buluşmalarının 200’üncü bölümüyle başlayan yeni dönemine tevekkül ile girdik.

UTESAV organizasyonuyla gerçekleştirilmekte olan programın bu haftaki konusu, Âl-i İmrân sûresinin şu mealdeki 160’ıncı âyeti idi:

Allah size yardım ederse, size üstün gelecek kimse olmaz. Eğer Allah sizi yardımsız bırakacak olursa, Ondan başka size yardım edecek kim var? Onun için, mü’minler yalnız Allah’a tevekkül  etsinler.

Kur’ân-ı Kerimde çok geniş şekilde ele alınan tevekkül konusunu tamamen âyet ve hadisler ışığında incelediğimizde, şu sonuçların son derece açık ve kesin şekilde belirlenmiş olduğunu gördük:

  • Âyetler, bir tevhid örgüsü içinde, Allah’ın herşeyi yaratan, herşey bütün teferruatıyla Onun iradesine tâbi bulunan yegâne ilâh olduğuna, Onun dilediği herşeyin mutlaka gerçekleşeceğine, Onun dilemediği hiçbir şeyin hiçbir şekilde başa gelmeyeceğine dair sapasağlam ve tafsilli bir imanı mü’minlerin kalplerinde yerleştiriyor.
  • Allah’ın mü’min kullarına yardım vaad etmiştir.
  • Bu vaad şarta tâbidir; kul yükümlülüğünü yerine getirirse Allah’ın vaadi gerçekleşir.
  • Allah’ın yardım ettiğine kimse üstün gelemez.
  • Allah’ın yardımsız bıraktığına da kimse yardım edemez.

MEŞVERETİN BAĞLAYICILIĞI

Bu arada, bir önceki bölümde ele aldığımız ve yine tevekkülü emreden 159’uncu âyette geçen istişare-azim-tevekkül zincirini hatırladık. Bu âyet-i kerimede Yüce Allah “İstişare et, azmettiğinde de Allah’a tevekkül et” buyuruyordu. Hz. Ali’nin (r.a.) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte ise Resulullah’a (s.a.v.) “Azim nedir?” diye sorulmuş, o da bu soruyu “Ehl-i rey ile istişare etmek, sonra da onlara tâbi olmaktır” şeklinde cevaplandırmıştı. (İbni Kesîr, 3:159 tefsiri.)

TEVEKKÜL HAL, KESB SÜNNET

Tevekkül konusunu, Sehl et-Tüsterî’ye ait “Tevekkül Peygamber’in hali, kesb de sünnetidir; onun halini yaşamak isteyen sünnetini terk etmez” şeklindeki tesbitle özetledikten sonra, Resulullah’ın (s.a.v.) evden çıkarken yaptığı şu duayı okuduk:

“Bismillâh, tevekkeltü alâllah. Allahım, ayağımızın kaymasından, şaşırmaktan, haksızlık etmekten, haksızlığa uğramaktan, cahillik etmekten, cahilliğe muhatap olmaktan Sana sığınırız.” (Tirmizî, Daavât: 35.)

***

***

UTESAV organizasyonuyla Erdemli İş Adamı projesi kapsamında cereyan eden Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşiyor.

Sabah 7:00’de simit, peynir ve çaydan meydana gelen kahvaltı ikramıyla başlayan Kur’an Buluşmaları, 7:30-9:00 arasında sunumlu olarak cereyan ediyor. 2013 başından bu yana devam etmekte olan bu derslerde, âyet-i kerimeler tertip sırasına göre ele alınıyor ve zamanımıza bakan yönleri üzerinde özellikle duruluyor.

Kur’an Buluşmalarında hanımlar için de yer ayrılmış bulunuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Yöneticiler hesaba hazırlansın