SON EKLENENLER
latest

24 Ocak 2018 Çarşamba

"Sıcak" çatışma (!)






Son zamanlarda maalesef çokça okuyup işitmeye başladığımız bu arızalı tabirin yarısı eski sıkıyönetim dönemlerinden bize miras kaldı.
O dönemlerde teröristlerle güvenlik kuvvetleri arasında cereyan eden çatışmaları sıkıyönetim komutanlıklarının bildirilerinde “Teröristlerle sıcak temas sağlandı” şeklinde duyurmak bir âdet halini almıştı. Muhtemelen bu, günümüzdeki “etkisiz hale getirildi” ifadesi gibi, olayı kamuoyuna biraz makyaj yapılmış haliyle sunma endişesinden ileri geliyordu. Her ne sebeple olursa olsun, “sıcak temas”ın anlamı “çatışma” idi ve bunu herkes böyle anlıyordu.

Allah mü'minlere böyle yardım eder

Allah Teâlâ Bedir savaşında mü’minlere meleklerle yardım ettiğini Kur’ân-ı Kerimde açıkça bildiriyor ve tedbirini alan, sabır ve sebat eden ve Allah’a güvenen mü’minlere istikbalde de yardım edeceğini vaad ediyor.

Kur’an Buluşmalarının 181’inci bölümünde bu konuyla ilgili olarak incelediğimiz âyet ve hadislerden bazıları şöyle:

Bedir’de siz zayıf durumda olduğunuz halde Allah size yardım etmişti. Öyleyse Allah’tan sakının ki, şükretmiş olasınız.

Sen o gün mü’minlere “Rabbinizin size indirdiği üç bin melekle yardım etmesi yetmez mi?” diyordun.

Evet! Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, düşmanlarınız şu anda size âniden saldıracak olsa bile, Rabbiniz size beş bin nişanlı melekle yardım gönderir.

Âl-i İmrân, 3:123-125

***

Rabbin meleklere “Ben sizinle beraberim; iman edenleri destekleyin,” diye vahyetmişti. “Kâfirlerin de kalplerine korku salacağım. Vurun boyunlarına onların; doğrayın bütün parmaklarını!”

Çünkü onlar Allah’a ve Resulüne karşı çıktılar. Allah’a ve Resulüne karşı çıkanlara ise Allah’ın cezası pek şiddetlidir.

Enfal, 8:9-13

***

Cebrail aleyhisselâm birgün Hz. Peygambere (s.a.v.) gelerek sordu:

“İçinizdeki Bedir gazilerini nasıl kabul ediyorsunuz?”

Hz. Peygamber “Biz onları Müslümanların en faziletlileri sayarız” buyurdu veya buna benzer bir söz söyledi.

Cebrail “Biz de meleklerden Bedir gazasında bulunanları öyle sayarız” dedi.

Buharî, Megazî: 11; İbni Mâce, Mukaddime: 11

***

Sa’d b. Ebî Vakkas (r.a.):

Uhud gününde Resulullah’ın (s.a.v.) sağında ve solunda, daha önce hiç görmediğim beyaz elbiseli iki adam gördüm; onu yaman bir şekilde savunuyorlardı. Bunlar Cebrail ve Mikâil aleyhimesselâm idi.

Buharî, Megazî: 18; Müslim, Fezâil: 46-47

***

İbni Abbas (r.a.) anlatıyor: Bedir gününde, Müslümanlardan birisi, müşriklerden birini kovalarken, yukarıdan bir kırbaç sesi işitti. Bir atlı, “Haydi Hayzûm!” diye atına sesleniyordu. O sırada, önündeki müşriğin boylu boyunca yere serildiğini gördü. Adam burnuna bir darbe yemiş, yüzü kamçıyla yarılmış, yaraları yeşil renge dönüşmüştü. Ensârdan olan bu zat Resulullah’a (s.a.v.) gelerek bunu anlattı. Resulullah “Doğru söyledin,” buyurdu. “Bu üçüncü semâdan gelen bir yardımdır.”

Müslim, Cihad: 58

***

Allah size yardım ederse, kimse size üstün gelemez. Eğer Allah sizi yardımsız bırakacak olursa, Ondan başka size yardım edecek kim var? Onun için, mü’minler yalnız Allah’a tevekkül etsinler.

Âl-i İmrân, 3:160

***

Bu âyet ve hadislerin açıklamalı olarak ele alındığı 181’inci Kur’an Buluşmasını şu bağlantıdan izleyebilirsiniz:

22 Ocak 2018 Pazartesi

Haber örnekleri: 2





AÇIKLAMA

HABER METNİ

Olayın ne olduğu anlatılırken, yeteri kadar ilginç olan hadise, bir de sahiplerinin onlar adına özür dilemesi ve bir politikacının da kefalet yatırması gibi iki unsurla takviye edilince, biraz daha merakları tahrik eder hale getiriliyor. Akla hemen geliveren sorular? Eşeklerin suçu neymiş? Olay nerede olmuş?

Sahipleri özür dileyip bir politikacı da kefaleti yatırınca tutuklu eşekler özgürlüklerine kavuştu.

Soruların cevabı hemen geliyor: Nerede, niçin?

Haber örnekleri: 1






Haberin unsurları, girişi ve gövdesi ile ilgili olarak yaptığımız açıklamalardan sonra, birkaç haber örneği üzerinde izahlı olarak duralım:
Örnek haber 1
Sahibinin 20 yıldır aradığı araba, park ettiği yerde bulundu.
Önceki gün Frankfurt’ta bir binayı yıkmaya gelen işçiler, binanın garajına park edilmiş bir araba ile karşılaştılar.
İşçilerin durumu polise bildirmesinden sonra araştırmaya başlayan polis, elindeki kayıtlarda, söz konusu araba ile ilgili bir çalıntı ihbarının bulunduğunu fark etti.
Fakat bu ihbar 1997 yılına aitti.
Şu anda 76 yaşında olan bir Frankfurtlu, o zaman arabasını park ettiği yeri unutmuş, bulamayınca da çalınmış olduğunu düşünerek durumu polise bildirmişti.

Kur'an zafer müjdeleriyle dolu

Savaşta Allah Teâlâ’nın mü’minlere yardımı, nusret ve zafer vaadi, yine Kur’an Buluşmalarının gündemindeydi.

UTESAV organizasyonuyla gerçekleşen 182’nci Kur’an Buluşmasında, Âl-i İmrân sûresinin 127-129’uncu âyetlerini okuduk.

Bu âyetlerin ilkinde, Yüce Allah mü’minlere meleklerle yardım göndermesindeki hikmeti “kâfirlerden bir kısmının kökünü kazımak, yahut onları hüsran içinde geri döndürmek” olarak açıklıyordu.

Kur’ân-ı Kerim’in aynı konudaki daha başka âyetlerini okuduğumuzda da aynı mealde müjdelerle karşılaştık:

Allah’a ve Resulüne karşı çıkanlar, tıpkı daha öncekilerin aşağılandığı gibi aşağılanıp kahrolacaklar. Çünkü Biz apaçık âyetlerimizi indirmiş bulunuyoruz. Onları inkâr edenler için hor ve hakir edici bir azap vardır.
Mücadele, 58:5

Ve peygamberler fetih istedi. Ve herbir inatçı zorba hüsrana düştü.
İbrahim, 14:15

Allah o kâfirleri, emellerine erişememiş halde, öfkeleriyle geri gönderdi. Sonuçta, mü’minlere savaşta Allah kâfi geldi. Çünkü Allah karşı konulmaz kuvvet sahibidir; Onun gücü herşeye üstün gelir.

Kitap Ehlinden onlara arka çıkanları da Allah kulelerinden indirdi ve kalplerine korku saldı. Siz de onlardan kimini öldürdünüz, kimini esir aldınız.

Böylece Allah sizi onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve daha ayak basmadığınız topraklara vâris kıldı. İşte Allah’ın gücü herşeye yeter.
Ahzâb, 33:25-27

Bu arada, Allah’a ve Resulüne karşı çıkmaktan vazgeçip mü’minlerin safına iltihak edenlere Allah Teâlâ’nın rahmet ve mağfiretiyle muamele edeceğine dair müjdeler de, dersin konuları arasındaydı.

Dersin tamamını şu bağlantıdan izleyebilirsiniz:

UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Sütlüce’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de kılınan sabah namazı ile onu takip eden ve simit-peynir-çaydan meydana gelen bir kahvaltı ikramıyla başlıyor ve 7:30-9:00 arasında sunumlu olarak cereyan ediyor.

Kur’an Buluşmalarında hanımlar için de yer ayrılmış bulunuyor.

21 Ocak 2018 Pazar

Haber örnekleri: 2

 



AÇIKLAMA

 

HABER METNİ

 

Olayın ne olduğu anlatılırken, yeteri kadar ilginç olan hadise, bir de sahiplerinin onlar adına özür dilemesi ve bir politikacının da kefalet yatırması gibi iki unsurla takviye edilince, biraz daha merakları tahrik eder hale getiriliyor. Akla hemen geliveren sorular? Eşeklerin suçu neymiş? Olay nerede olmuş?

 

Sahipleri özür dileyip bir politikacı da kefaleti yatırınca tutuklu eşekler özgürlüklerine kavuştu.

 

Soruların cevabı hemen geliyor: Nerede, niçin?Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Orai bölgesinde cereyan eden olayda, sekiz eşek, 1000 dolar değerinde bitki yemekle suçlanıyor.

  

“Nasıl?” sorusunun cevabı geliyor; ama olay biraz karışık.Suçlu eşekler, geçtiğimiz hafta yerel cezaevinin yakınındaki bir bahçede özel bir proje kapsamında yeşillendirilen bir alana girdikten sonra esrarengiz bir şekilde kaybolmuşlardı.

 

Olayın esrarı çözülmeye başlıyor. Peki, sonra ne olmuş?Sahibinin günlerce süren aramalarından sonra eşeklerin cezaevinde tutuklu oldukları ortaya çıktı.

 

Bu işi kim yapmış? Henüz belli değil. İlgililer suçu birbirinin üzerine atıyor.Eşeklerin sahibi olayı öğrendikten sonra polise başvurduğunda, “Bunun bizimle ilgisi yok; cezaevi yöneticileri kendi inisiyatifleriyle eşekleri tutuklamışlar” cevabını aldı.

 

Polis her ne kadar “Biz yapmadık” diyorsa da, olayın çok da dışında değil. Eşeklerin gazete sütunlarına kadar akseden şöhreti ise olaya bir başka boyut daha katıyor. Peki, sonra?Diğer yandan bir polis yetkilisi, eşeklerin yedikleri ileri sürülen bitkilerin değerinin 1000 doları bulduğunu söyleyerek “Eşek sahiplerini defalarca uyarmamıza rağmen hiçbirisi oralı olmuyor” dedi. Bu arada yerel bir gazete de tutuklu eşeklerin bölgede “bu tür eşeklikleriyle” ün saldığını yazdı.

 

Sonrası yine sonuçsuz. Bakalım eşeklerin sahibi bundan sonra ne yapacak?Polise müracaatı sonuçsuz kalan eşek sahibi bu defa cezaevi yönetimine başvurduysa da buradan da bir sonuç alamadı.

 

Bu arada, eşeklerin gölgesinde kimliği meçhul kalan eşek sahibinin adını da öğreniyoruz. Bu haberde o kadar önemli olmadığı için, bu bilgi haberin gerilerine kalmış. Olayın seyri ise yeni bir dönemeçte.

 

Kamleş adında genç bir adam olduğu açıklanan eşek sahibi, böyle durumlarda Hintlilerin başvurduğu başlıca yola başvurdu ve tanıdık bir politikacı buldu.

 

Bu defa olay çözülüyor. Eşekler açısından mutlu son. “Nasıl” sorusunun cevabı da veriliyor.İktidar partisine mensup olan politikacı, Kamleş’in eşekleri namına cezaevine başvurarak kefaleti yatırdı. Ayrıca Kamleş de eşeklerinin bir daha böyle bir suça karışmayacağına dair bir taahhütname imzaladı. Böylece eşeklerin dört günlük tutuklulukları sona ermiş oldu.

 

Buradan itibaren yer alan bilgiler, olayın anlaşılması için hayatî önem taşıyan unsurlar değil. Ancak olaya bir renk ve derinlik katıyor. Aynı zamanda, yukarıda polisin topu cezaevi yetkililerine atışına karşılık cezaevi müdürünün açıklamasını da görüyoruz. Hem yetkisiz olup hem de eşek tutuklamanın nasıl mümkün olduğuna dair ufak bir işaret, sekizinci paragrafta geçmişti: Burası Hindistan, olur böyle şeyler!

 

Cezaevi müdürü, “Aslında eşekleri tutuklayabileceğimize dair bir kanun yok,” diyerek durumu açıkladı. “Sadece, onları bir süre tutuklayarak, sözden anlamayan sahiplerine bir ders vermek istedik.”

 

Bir tebessüm uyandıracak ufak bir ayrıntı daha. “Olmasa da olur, yer yoksa editör makaslayıverir” kabilinden.Olay sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Yetkili mercileri alaya alan tweet’lerden biri, “Sevgili polis yetkilileri, eşekleri tutuklayacağınıza gerçek suçluları yakalasanız nasıl olur?” diye soruyordu.

[Devamı var]