Neler söyler boncuk gözler?
ÜMİT ŞİMŞEK C em, o akşam vardığı sonuçların, son birkaç gün içindeki gözlemlerine yeni bir boyut getirdiğini görüyordu. Artık “Bir Uzaylının Gözüyle Dünyanın Kanunları” başlıklı defterinde bu gözlemleri için yeni bir bölüm açmak gerekecekti. Oysa sözkonusu kanunlardan birkaç tanesini not etmiş, ama gerisini getirmeye henüz fırsat bulamamıştı. Daldan dala sıçradığının farkındaydı Cem. Bir av sürüsü karşısında aç bir avcı gibi, hangisini tutacağını bilemez bir halde hissetti kendisini. Belki de bu dünyanın yapısı böyleydi. Herşey, herşeyle beraber çıkıyordu insanın karşısına; onları birbirinden soyutlayarak mercek altına almak her zaman kolay olmuyordu. Şimdi Cem’in karşısında duran manzaranın da derin bir tahlile ihtiyacı vardı hiç kuşkusuz; ama Cem buna kendisini hazır hissedemedi. Birtakım sonuçlara varmıştı varmasına; lâkin bunları yerli yerine oturtacak bir manzarayı da henüz tamamlayamamıştı. En iyisi, olayların yorumlanmasını zihinde bir olgunlaşma sürecine bırakmak idi. Onun içi