Kadınlar ve camiler
ÜMİT ŞİMŞEK K adınlar camilere gelsin mi, gelmesin mi? Dinde cevabı açıkça belli olduğu halde yüzyıllardır hararetli tartışmaları tetikleyen konulardan biri de budur. Bu mesele, Diyanet İşleri Başkanlığının kadınları camie çağıran açıklamaları üzerine tekrar gündeme oturdu; bundan sonra da uzunca bir müddet kendisini hatırlatacağa benzer. [1] Resulullah (s.a.s.) zamanında böyle bir problemin olmadığı herkesin malûmu olan bir gerçektir. O zaman kadınların da mescide geldiğini, Resulullahın arkasında namaz kıldığını, hattâ kadınlar mescidde otururken Resulullahın yanlarından geçip onlara selâm verdiğini biliyoruz. Fakat Peygamberimizden hemen sonra, daha Sahâbe zamanında kadınlara cami yolunu kapatmaya yönelik eğilimler kendisini göstermeye başlamıştır. Meşhur vak’adır: Hadis ilminin öncülerinden Abdullah ibni Ömer (r.a.) “Kadınlar mescide gitmek için izin istediklerinde onlara mâni olmayın” mealindeki hadis-i şerifi naklettiğinde, oğlu Bilâl “Vallahi biz mâni oluruz” diyerek ona itiraz