Kayıtlar

Aralık 16, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Diyanet: Kur'ân'ın lâfzı da, mânâsı da Allah'tan

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’ân’ın lâfzı ve Kur’ân kıssaları ile ilgili olarak ortaya atılan iddiaların gerçek dışı olduğunu açıkladı. Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Kur’ân’ın hem mânâ, hem de lâfız olarak Allah tarafından vahyedildiğini açıkça bildiren âyetler zikredildi. Kıssaların gerçek olmadığına dair bazı çevreler tarafından öne sürülen iddiaların da hiçbir dayanağının bulunmadığı, yine bu kıssaların gerçek olduğunu açıkça bildiren âyetlerle açıklandı. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan açıklama aynen şöyle: S on zamanlarda Kur’an’ın mahiyeti ve Kur’an’da yer alan kıssaların gerçekliği konusunda kamuoyunda tartışmalara yol açan birtakım iddiaların ileri sürüldüğü görülmektedir. Söz konusu iddialara göre Kur’an’ın sadece manası bir öz olarak Hz. Peygamber’e indirilmiş, o da bunu kendi kültürünün kelimeleriyle söze dönüştürmüştür. Diğer bir iddia ise, Kur’an kıssalarının tarihsel gerçekliğinin olmadığı, sadece

Kadının "anne" rolünden kimler rahatsızmış meğer!

“T oplumsal cinsiyet eşitliği” aldatmacası, siyaset icabı, bazı dostlarımızı büyülemişçesine etkisi altına almış görünüyor. Evvelce Doğan medyasında [1] görmeye alışık olduğumuz ifadeleri, “bizim mahallenin” bazı yayın organlarında da artık sıklıkla görebiliyoruz. İşte, iktidar taraflısı Yeni Şafak gazetesinin yazarlarından biri, televizyonlarda kadınlara anne ve ev hanımı rolünün verilmesinden bir hayli rahatsız olmuş. Bu konuda başka “Marketing Türkiye”den kendisinin de iştirak ettiği bir yakınmayı nakleden yazar, televizyonlardaki kadın azlığını “vahim bir tablo” olarak niteliyor. 15 Aralık tarihli Yeni Şafak’ta Ali Saydam’ın yazısı şöyle: Eşim, Dr. Arın Saydam televizyon programına davet edildiğimde mutlaka şu soruyu sorar: “Programda kadın var mı?” Sonra biraz da şaka yolla ekler: “Yoksa gitme!” Uyarısında hiç de haksız değil. Bir kamu hizmeti olan televizyonculukta, hele ki bir tartışma programında tüm taraflara eşit söz hakkı verme gereği olmazsa olmaz… Öyleyse, temel görevi de

Kur'an kâinat kitabını okutuyor

Resim
Göklerin ve yerin egemenliği Allah’ındır. Ve Allah herşeye kadirdir. Göklerin ve yerin yaratılışı ile gece ve gündüzün birbirini izleyişinde, selim akıl sahipleri için âyetler vardır. Onlar ayaktayken de, otururken de, yatarken de Allah’ı anarlar ve göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler: “Bunları boşuna yaratmadın, ey Rabbimiz! Seni bütün noksanlardan uzak tutarız. Sen de bizi ateş azabından koru. “Rabbimiz! Sen kimi ateşe sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin ise hiçbir yardımcısı olmaz. “Rabbimiz! Bizi ‘Rabbinize iman edin’ diyerek imana çağıran davetçiyi işittik ve inandık. Sen de bizim günahlarımızı bağışla, ey Rabbimiz, kötülüklerimizi ört ve bize iyiler zümresinden olarak ölmeyi nasip eyle. “Rabbimiz! Elçilerinle bize vaad ettiğin şeyi bize ver; kıyamet gününde bizi rezil etme. Sen zaten vaadinden dönmezsin.” Âl-i İmrân, 3:189-193 M ü’minlerin toplum hayatı ile ilgili son derece önemli esasları ders veren âyetlerden sonra, Âl-i İmrân sûresinin sonuna doğru, Allah