Fazilet medeniyetinde ihtilâflar böyle çözülüyor

Eşler arasındaki anlaşmazlıklarla ilgili olarak Kur’ân-ı Kerimin bize gösterdiği çözüm yolları, 229. Kur’an Buluşmasının üç ana konusundan birincisiydi.

Nisâ sûresinin 35. âyeti bu konuda bizi ihtilâfları giderme ve eşlerin arasını düzeltme hedefine sevk ederken, daha sonraki âyetler de, bir yandan bizi en yakınımızdan başlayıp en uzağa kadar uzanacak şekilde sürekli olarak iyilik yaymaya sevk ederken, bir yandan da cimrilik ve bencillik gibi toplum hayatını ifsad eden tehlikelere karşı da uyarıyordu.

Eşler arasındaki ihtilâflar için Kur’ân’ın bize gösterdiği çözüm, bu konuyu her iki eşin de yakınlarından birer hakeme yönlendirmek şeklindeydi. Böylelikle, aile yakınlarından olan bu hakemler, aile sırlarının mahkemelerde veya başka şekillerde ortaya dökülmesini önleyebilecekleri gibi, tarafları yakından tanımaları sebebiyle duruma daha iyi vakıf olmak ve ıslah için çalışmak gibi bir üstünlükleri de vardı.

Kur’ân-ı Kerim, bu arada, ıslah niyetiyle probleme yaklaşan hakemlere de Allah tarafından muvaffakıyet vaad ediyordu.

İslâm medeniyetinin temeli olan sulh ve selâmet esasları, bu çözüm tarzı ile, toplumun çekirdeği olan ailede de eserini böylece gösteriyordu.

Bu konunun arkasından, insana anne ve babasından başlamak üzere gittikçe genişleyen daireler halinde, yakın komşu, uzak komşu, hattâ herhangi bir sebeple onun birkaç dakikalığına onun yanında bulunmuş bir kimse de dahil olmak üzere, her tarafa iyilik ve güzellik yaymak hedef olarak gösteriliyordu.

Bu arada, iyilik ve ıslah ilkeleri üzerinde işleyen fazilet medeniyeti için tehlike teşkil eden bencillik, böbürlenme, cimrilik gibi tehlikelere karşı da âyetlerde şu uyarılar yer alıyordu:

  • İnsan, mazhar olduğu nimetlerle (ister cimrilik etsin, ister iyilik etsin) övünmek hakkına sahip değildir.
  • Nimetleri şükür ve ihsan ile ebedîleştirmek ve Allah’ın muhabbetini kazanmak yerine, cimrilik ve övünmekle kendi aleyhine çevirenleri Allah sevmez.
  • Kur’ân’ın inşa ettiği fazilet medeniyetinde insanlar birbirinin yardımına asla nefislerine pay çıkarmadan koşarlar / muhtaçlar Allah’tan başka kimsenin karşısında eğilmeden yardım alırlar.
  • Cimrilik, ümmetin hayatını tehdit eden en büyük tehlikeler arasındadır.
  • Fazilet medeniyetini inşa edenler, tehlikeler karşısında da uyanık ve bilinçli olmalıdırlar.
  • Bu ise hem kendi nefislerini sürekli murakabe altında tutmayı, hem de faziletli davranışları önlemek veya hızını kesmek için çalışanlara fırsat vermemeyi gerektirir.

Nisâ sûresinin 35-37. âyetlerini okuduğumuz 229. Kur’an Buluşmasının kesintisiz video kaydı:

UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Çobançeşme’deki genel merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, Cumartesi sabahları 7:00’de simit-peynir-çaydan meydana gelen bir kahvaltı ikramını takiben 7:30’da başlıyor ve 9:00’a kadar devam ediyor.

Programda hanımlar için de yer ayrılmış bulunuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Yöneticiler hesaba hazırlansın