Sanatın başlangıcı

 

 
Bir ıssız gezegen nasıl bir muhteşem dünyaya dönüştü?
Bu sorunun cevabıyla sanatın tarihi yazılır.


ÜMİT ŞİMŞEK

Üzerinde hiçbir canlının olmadığı uzun çağlar yaşadı yeryüzü.

Dünyanın bugünkü halinden haber verecek en küçük bir ipucu yoktu o zamanlarda.

Göklerdeki ıssız gezegenlerden bir gezegendi dünyamız.

Nasıl oldu, bilinmiyor, fakat bir gün canlılar belirmeye başladı.

Dağlar, taşlar yeşerdi.

Denizlerin altı rengârenk canlılarla doldu.

Yeryüzü milyonlarca tür varlıkla şenlendi.

Bir ıssız gezegen, bir muhteşem dünyaya dönüştü esrarengiz bir şekilde.

*** 

Dünyanın üzerindekiler, dünyadan önce yoktu.

Hepsi sonradan ortaya çıktı.

Fakat ortaya çıkanlardan hiçbiri, ilk defa yapılmışa benzemiyordu.

Hepsi mükemmeldi, hepsi sanatlıydı.

Kusur yoktu yapılanlarda.

Bir küçücük yaprak, o mütevazi görünüşünün altında, erişilmez bir teknoloji sergiliyordu daha ilk günden.

Çağlar geçti, kimse o teknolojiyi yakalayamadı.

Daha ilk günden ve ilk canlıyla dünyaya adımını atmıştı mükemmellik.

Her beliren canlı, o mükemmelliği bir başka boyutta sergiledi.

Her yaratılan, bir erişilmez sanatın farklı bir örneğiydi.

Kuşların uçuşundan, balıkların yüzüşünden daha üstün bir uçuş veya yüzüşe erişemedi insanlık bütün zekâsı ve dehâsıyla.

Oysa bir uçuş veya bir yüzüş, yüz binlerce tür kuş ve balığın her birinde farklı bir mükemmellikle ortaya çıkmıştı.

Her seferinde ilk’in orijinalliği, son’un kusursuzluğuyla beraber belirdi dünyamızda.

***

Her şeyin bir ilk yaratılışı vardı dünyamızda.

Ve hepsi ayrı bir mükemmellikti onların.

Çünkü plânlıydı, düzenliydi, mânâlıydı o yaratılışlar.

Hepsinin bir hedefi vardı.

Ve en son hedef, ilk yaratılışın öncesinden belliydi.

Adımlar peş peşe atıldı o hedefe doğru.

Her canlı kendi hedefini buldu.

Dünyaya gözünü açan hiçbir varlık, kendisini yabancı bir âlemde hissetmedi.

Çünkü her şey olması gereken yerde, olması gereken zamanda ve olması gereken şekilde yapılmıştı.

İnsanlar bunu, her şeyin olup bitişinden milyonlarca yıl sonra gördüler.

Ve bir mükemmellik ve sanattan başka bir şey bulmadılar gördüklerinde.

Sonra da, yüzyıllar boyunca, binlerce bilim dalının derinliklerine daldılar:

O mükemmelliğin ve o sanatın inceliklerinden küçük bir kısmını olsun çözebilmek ümidiyle.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü