Kayıtlar

Nisan 7, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Siyasetle imtihanımız: 2

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK R isale-i Nur talebeleri arasında önce seçim zamanları ortaya çıkan, sonra da gelenek halini alan bir uyglama, bu hareketin siyaset-üstü kimliği etrafında tereddüt ve tartışmalara yol açagelmiştir. Bu tereddüt ve tartışmalar, bugün de sürüp gitmektedir. Tartışmalar sadece Risale-i Nur hareketine dışarıdan bakanlar arasında değil, Risale cemaatlerinin kendi içlerinde de öteden beri sürüp gitmekte, Bediüzzaman’ın bir seçimde oy kullanmış ve tercih ettiği tarafı açıkça bildirmiş olması ile Risale-i Nur’un hiçbir tarafgirliğe âlet edilemeyeceğini açıkça bildiren beyanları arasında gelgitler yaşanmaktadır. Bu tartışmaları bütünüyle gidermek mümkün olmasa bile, en azından, Bediüzzaman’ın konuyla ilgili söz, yazı ve davranışlarını beraberce inceleyebilir ve bunları delil teşkil etme değeri açısından karşılaştırabiliriz. Bu ise, konuya açıklık getirmesi ve en azından haklı tarafın belirlenmesi açısından net bir sonuç ortaya çıkaracaktır. ***

Bozulma da, düzelme de ticaretle başlar

Resim
T icaretle uğraşan Kayle adında bir kadın, birgün Resulullah’a (s.a.v.) şöyle bir soru sormuştu: “Ya Resulallah, ben mal alıp satan bir kadınım. Birşeyi satın almak istediğimde, vereceğim fiattan daha aşağısını teklif ediyorum, sonra da o fiata varıncaya kadar yükseltiyorum. Birşey satmak istediğim zaman da düşündüğüm fiyattan daha fazlasını söylüyorum, sonra o fiyata gelinceye kadar düşürüyorum.” Resulullah “Öyle yapma, yâ Kayle,” buyurdu. “Birşey satın almak istediğinde, sen vermek istediğin fiyatı söyle, ister o şey sana verilsin, ister verilmesin. Birşey satmak istediğin zaman ise, satsan da satamasan da düşündüğün fiyatı söyle.” (İbni Mâce, Ticârât: 29). Resulullah’ın bu emri, İslâm toplumunda mü’minlerin birbirlerine karşı güvenini sarsacak en küçük bir davranışa bile meydan vermeyen bir hassasiyeti yansıtıyordu. Ve İslâmın bütün hükümleri, mü’minlerin bir vücut halinde, birbirlerine karşı saygı ve sevgi içinde yaşayan bir toplum kıvamını almasını öngörüyordu. Onun için, bir topl