Bir Nursî-Mursî kader ortaklığı daha
Ş ehid Muhammed Mursî’nin kaderi, bir konuda daha büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî’nin kaderiyle birleşti. Tıpkı Said Nursî gibi, Muhammed Mursî’nin kabri de bilinmiyor. Ve her ikisinin kabri de darbecilerin ihanetine uğradı. Bediüzzaman Said Nursî, kabrinin meçhul kalacağını daha hayatta iken haber vermiş ve “Dünyada sohbetten beni men eden bir hakikat, vefatımdan sonra da bu surette [kabrimin gizli kalmasına] beni mecbur ediyor” demişti. Bediüzzaman’ın vefatından kısa bir süre sonra 27 Mayıs darbecileri onun kabrini tahrip ederek naaşını bilinmeyen bir yere taşımışlar, böylece onun haberi ve vasiyeti zalimlerin eliyle tahakkuk etmişti. İhvân-ı Müslimîn lideri ve Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursî de mahkeme salonunda şehit düştükten sonra, darbeci Sisi ve şürekâsı tarafından alelacele gizli bir yere defnedildi. Bediüzzaman Said Nursî ile şehid Muhammed Mursî’nin bir diğer önemli benzerliği ise mahkeme salonunda namaz kılmalarıydı. Bu konudaki yazımız için bkz. https://yazarum