Kayıtlar

Temmuz 21, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mustafa İslâmoğlu ne dedi, ne demedi?

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK B irgün Mustafa İslâmoğlu’nu savunacağım hiç aklıma gelmezdi. Daha önce bu sitede yayınlanan “Mustafa İslâmoğlu’nun Başarı Sırları” başlıklı yazımı okuyanlar, özellikle hadis ilimlerine ve İslâm âleminin muhteşem birikimine karşı küçümseyici tavırları sebebiyle İslâmoğlu’nun görüşlerini tasvip etmek bir yana dursun, cidden tehlikeli bulduğumu hatırlayacaklardır. Ancak Mustafa İslâmoğlu’nun son günlerde sosyal medyada maruz kaldığı yoğun saldırılar, sadece onun hukuku açısından değil, son zamanlarda iyiden iyiye toplumumuzun vahîm bir gerçeği halini almış bulunan linç kültürümüz hakkında da alarm verici bir seviyeye (daha doğru bir tabirle seviyesizliğe) ulaşınca, bu konuya eğilmek ve işin aslını araştırmak zarureti hasıl oldu. Bu kısa araştırmanın sonunda da şöyle bir değerlendirme ortaya çıktı. İslâmoğlu’na yönelik tepkiler, bir televizyon programında Hz. Hatice (radıyallahu anhâ) validemiz hakkında söylediği iddia edilen bir söz üzerinde yoğunlaşıyor. Geçmiş Ramazan’larda

Toplumsal cinsiyette adalet aldatmacası

Resim
Toplumsal cinsiyete “adalet” kelimesiyle makyaj yapmak isteyenler kötü olan şeyi düzeltmek değil, daha da kötüleştirmek için çalışıyorlar. *** Kur’ân problemleri faziletle çözer, Batı ise çatışma ile çözmeye kalkar ve derinleştirir. *** Batı’nın aile için ihtilâfları çözmek için bulduğu yöntemlerden biri de karı-koca düellosu! *** Toplumsal cinsiyet kavramı bütün ihtilâtlarıyla reddedilip de feminist politikalardan dönülmezse bugünlerimizi arayabiliriz. “İ nsanların bir şey hakkındaki fikirlerini doğrudan değiştiremezsiniz. Fakat onların o şey hakkındaki konuşma biçimlerini değiştirebilirsiniz. Bu da onların fikirlerini değiştirebilir.” Amerikalı dilbilimci Geoffrey Nunberg’in daha önce “ Hayasızlığın Kısa Tarihi ” [1]  başlıklı makalemizde temas ettiğimiz bu tesbitini bundan sonra da zaman zaman hatırlatacağımızı şimdiden haber verelim. Çünkü dilimiz, hayatın hızına paralel olarak, tarihin hiçbir döneminde görülmedik bir hızla oradan oraya savruluyor. Ve biz hergün şuursuzca birt

Biz Amerika'dayken...

Resim
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin zamanından beri Risale-i Nur’un neşir hizmetlerinde büyük emekleri geçen ve yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da önemli açılımlara vesile olan Fırıncı Ağabeyin (nüfus kâğıdındaki adıyla Mehmet Nuri Güleç), tâ 1970’li yıllarda Dr. Osman Birgeoğlu ile birlikte Amerika Birleşik Devletlerinde İngilizce Risale-i Nur neşriyatını başlattığı günlerdeki şaşaalı (!) hayatına dair bazı resimleri, tarihin sayfalarına geçmek üzere, bir galeri halinde aşağıda sunuyoruz. Dergi çıkmış! Amerika’daki Risale-i Nur hizmetlerinin iki çilekeş öncüsü: Dr. Osman Birgeoğlu ve Mehmet Fırıncı. Biri üniversite kürsüsünü, diğeri de Türkiye’deki özgür hayatını geride bıraktıktan sonraki halleri resimde görüldüğü gibidir. Ama mutlular! “Nur the Light” dergisinin yeni bir sayısı henüz basılmış; telefonlarla müjde paylaşılıyor. Sene, Milâttan sonra 1975 olmalı. Yani bundan kırk küsur sene önce, neredeyse yarım asır olmuş! Usta eller iş başında Baskı ustamız üniversite öğretim ü