Kayıtlar

Temmuz 28, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Din tahrifinin çağdaş yöntemleri

Resim
Z amanımızda Müslümanların inançlarını ve toplum hayatlarını tehdit eden en büyük tehlikeler nedir diye sorulacak olsa, verilecek cevaplar arasında mutlaka “ tahrif ” de yer alacaktır, yahut alması gerekir. Bizim de 233. Kur’an Buluşmasında ele aldığımız konuların en önemlisi “ tahrif ” konusu idi. Kur’ân-ı Kerim birçok âyetinde bizi bu tehlike ile yüzleştiriyor. Yahudiler başta olmak üzere Kitap Ehlinin kelimeleri değiştirmek yahut mânâlarını kaydırmak suretiyle tahrif ettiklerini örnekleriyle açıklıyor. “ Kitap Ehli ” tabiri ise, aynı zamanda ilim/bilim mensupları anlamını da bünyesinde barındırdığı için, bugün “ bilim ” kisvesi altında dilimize sokulmuş bulunan bir kısım kavramları da hatıra getiriyor. Bu tesbit ışığında, özellikle son yıllarda dilimize girmiş bulunan bazı kelime ve tabirleri incelediğimizde, oldukça ürkütücü bir tablo ile karşılaştık. Meselâ, son birkaç yılda medyanın diline doladığı “ homofobi ” tabiri, gerçekte bir hastalığı ifade etmiyordu. Bu kelime, Kur’ân’ın

Mukaddes Değerleri Koruyuculardan Koruma Bakanlığı

Resim
  Bir sade vatandaşımız, ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu durumlar karşısında çözümler üreterek bunları “iktidar vaadleri” olarak bir yerlere not ediyor. Kimseye “Şöyle şöyle yapın” demiyor; dese de kimsenin kulak asmayacağını herkes gibi o da biliyor. Sadece, “Üzerimde vebal kalmasın” kabilinden, “Ben iktidara gelince şunu şunu yapacağım” diyerek insanlığa karşı bir vaadde bulunmuş oluyor. Bize de bu vaadleri duyurmak kalıyor. V atanı koruma, Cumhuriyeti koruyup kollama gibi faaliyetler, zaman zaman unutulur gibi olsa da, genel olarak bizim gözde sporlarımız arasında yer alır. Özellikle darbe dönemleri, yakın geçmişe kadar, bu spora olan ilginin zirve yaptığı dönemler olurdu. Eğer – Allah muhafaza – 15 Temmuz darbe teşebbüsü de başarılı olmuş olsaydı, pek muhtemeldir ki, biz bugün hâlâ medyanın her türlüsünde “Cumhuriyeti koruma” temalı malzeme ile haşir neşir olmaya devam edecektik. Ancak o kadar yaygın ve etkili çapta olmasa da, bazı çevrelerde Cumhuriyeti koruma güdüsünün ara s

Dindar-muhafazakâr gruplar LGBT ya da feminist hareketlerden ne öğrenebilir?

Resim
LGBT/Feminist hareketlerin ülkemizde adım adım sahneye koydukları oyunlara kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışan yazılarıyla tanınan Kocatepe Üniversitesi öğretim üyesi ve  islamianaliz.com  sitesi yazarı Mücahit Gültekin, son yazısında, konuya bir başka açıdan yaklaşıyor ve bizi son derece ciddî bir muhasebeyle karşı karşıya getiriyor: Bu oyunun başarısında bizim ne kadar payımız var? Orijinaline    http://www.islamianaliz.com/yazi/dindar-muhafazakar-gruplar-lgbt-ya-da-feminist-hareketlerden-ne-ogrenebilir-3683#sthash.7vQmfvCM.UbS1xXJw.dpbs adresinden ulaşabileceğiniz yazıyı, üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi, dersler çıkarılması ve gereğinin yerine getirilmesi niyet ve ümidiyle buraya alıyoruz: MÜCAHİT GÜLTEKİN LGBT dernekler her yıl 28 Haziran tarihinde dünyanın pek çok yerinde (en son Antarktika’da [1] ) “Onur” yürüyüşü adını verdikleri bir yürüyüş gerçekleştiriyor. 23-29 Haziran tarihleri Türkiye’de de “onur” haftası olarak farklı etkinliklerle kutlanıyor ve 28 Haziran’da bir de y

Diyanet'in "açıklayamamasına" dair

ÜMİT ŞİMŞEK D iyanet İşleri Başkanlığımız, bir süredir sosyal medyada kan gövdeyi götürürcesine cereyan etmekte olan bir kavgada nihayet bir açıklama yaptı. Açıklamanın ilgili taraflarını şu şekilde sınıflandırabiliriz: (!) Mustafa İslâmoğlu, (2) İslâmoğlu’nu eleştirenler, (3) İslâmoğlu’nu eleştiren DİB personeli. Açıklamayı konu olarak incelediğimiz zaman da, somut bir şekilde ifade edecek olursak, şöyle bir tasnif karşımıza çıkıyor: (1) Mustafa İslâmoğlu’nun üslûbu, (2) İslâmoğlu’nun konuşmasını bir bütün olarak ele almanın lüzumu, (3) İslâmoğlu’nu eleştirirken eleştiri ahlâkına uygun hareket edilmesinin lüzumu, (4) bu âdâba riayet etmeyen DİB personelinin durumu. Toplam 313 kelimelik açıklamanın 159 kelimelik kısmı, yani yarısı, doğrudan doğruya Mustafa İslâmoğlu’nu hedef alıyor ve onun beş sene önceki bir Ramazan sohbetinin bir yerinde geçen Hz. Hatice (r.a.) validemiz ile ilgili sözlerini eleştiriyor. Açıklamanın bu kısmı aynen şöyle: Son zamanlarda sevgili Peygamberimizin mübarek