Kayıtlar

Kasım 17, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Vatandaş, Türkçe konuşma!

ORHAN SEYFİ ORHON M açka’da Fransızca, Ayaspaşa’da Almanca, Degüstasyon’da İtalyanca, Beyker’de İngilizce, Maksim’de İspanyolca konuşan sahte vatandaş, sakın Türkçe konuşma! Allah saklasın, dilimize, dinimize, devletimize karışsan, halimiz, istikbalimiz ne olurdu? Saltanatı nasıl kovar, İstiklâl Harbine nasıl girer, Lozan Sulhunu nasıl yapar, Cumhuriyeti nasıl kurar, millî varlığımızı nasıl korurduk? Sen, dünyanın her tarafında beşinci kolsun! Lehistan’ı baştan başa yakan, Majino’yu içinden yıkan, Flandr’da cepheyi bırakansın! Sen demokrasinin yüz karası, hürriyetin zaafı, müsavat ve adaletin zararısın! Sen, nifaksın, hilesin, korkusun, paniksin, sabotajsın! Sakın şiveni, lehçeni, tafranı değiştirme! Fransızca düşün, İngilizce gül, Almanca söyle, İtalyanca kavga et, İspanyolca mırıldan! Bizim için seni mutlaka görmek, duymak, bilmek, ayırt etmek lâzım. Çünkü bizim asıl kuvvetimiz senden uzak oluşumuzdur. Millî varlığımızı, tesanüdümüzü, birliğimizi buna borçluyuz. Her zamanki gibi dili

Bankalar ve insanlar

ÜMİT ŞİMŞEK B ankaların herkesi isyan ettiren uygulamalarına herkesle beraber bazılarının gösterdiği tepki bizi şaşırtıyordu. Meğer işin içinde iş varmış! Bankalara daha fazla sempatiyle bakmalarını beklediğimiz birileri, meğer bu şiddetli tepkiyle ve sivri dilli tenkitlerle, bankalara bir mesaj veriyormuş: “Doğru yoldasınız, devam edin” diye. Bu sonuca bir bankacının itirafı sonunda varmış bulunuyoruz. Bir köşe yazarının “reel sektörü ve bankacılığı temsilen çok değerli üst düzey yöneticilerin katıldığı” bir toplantıdan aktardığı bilgiye göre, bu yöneticilerimizden birisi şöyle bir tesbitte bulunmuş: “Müşteri şikâyet ediyorsa bankacılık iyi yolda demektir!” *** B u mantık her ne kadar bize ters gelse de, bankacılığın ardında yatan zihniyete ters düşmez, itirafı da utanılacak birşey sayılmaz. Çünkü bankanın mantığında, müşterinin üzerinden ne yapıp yapıp kazanç sağlamak vardır; bunun için müşterinin zaaflarını kullanmakta hiçbir beis görülmez. Bir spor karşılaşmasında hasmın zayıf tara

Kur'an Buluşmasında sosyal medya uyarısı

Resim
G eçtiğimiz haftanın Kur’an Buluşmasında münafıklarla ilgili olarak okuduğumuz bir âyet, onların sinsi tuzaklarından söz ettikten sonra, “Sen onlara aldırma” buyurmak suretiyle, son derece önemli bir hayat dersi veriyordu. Hem onların sinsi tuzaklar kurduklarını bilmek, hem de onlara aldırmamak nasıl mümkün olabilir? Hiç şüphesiz, bu tedbirsizlik ve vurdumduymazlık anlamına gelen bir emir değildi; ama Müslümanların sürekli olarak kendi aleyhlerindeki tuzaklar hakkında tasalanıp durmalarına gerek olmadığını bildiriyordu. Kur’an’dan dersini doğru olarak almış bir Müslüman, bu âyette şu altın öğütlerle karşılaşıyordu: Onların yapıp ettikleri seni tasalandırmasın / yapılanların hepsi en ince ayrıntısına kadar kaydediliyor. Sürekli tedirginlik, öfke, intikam, korku, endişe gibi olumsuz duygulardan arınmış şekilde, müsbet hizmetine odaklan. Kimin ne peşinde olduğunu bil, sözlerine kanma, tuzaklarına düşme, ama yüzlerine de vurma / daha sonra yaptıklarının yanlışlığını görecekler için tövbe k