Kayıtlar

Aralık 8, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul Sözleşmesi yüzde yüz yerli malı çıktı

Resim
İ stanbul Sözleşmesini Avrupa’nın bize dayattığı ve bizim de gönüllü olarak imzaladığımız bir sözleşme olarak biliyorduk. Türkiye’deki feminist hareketin öncü isimlerinden biri tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklama, bu sözleşmenin bizim tarafımızdan hazırlanarak Avrupa’ya sunulduğunu ortaya çıkardı. Sputnik Türkiye radyosunun “Fotoğrafın Tamamı” programına konuk olan ünlü feminist Hülya Gülbahar, İstanbul Sözleşmesinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in önderliğinde, Ak Partili Nursuna Memecean’ın da içinde bulunduğu bir heyet tarafından kaleme alındığını açıkladı. Gülbahar, “İstanbul Sözleşmesinin adı boşuna İstanbul Sözleşmesi değil; bunun her kelimesi sonuna kadar yerli ve millîdir” şeklinde konuştu. sputniknews.com sitesinde yer alan habere göre, Hülya Gülbahar aynen şunları söyledi: “Yasal düzeyde yapılması gereken her şeyi yaptık. Yasal mevzuatımız dünyaya örnek gösterilecek bir mevzuat. Her noktasında virgülünde hatta kelime arasındaki boşluklarda bi

Yılbaşı yahut "darağacının gölgesinde eğlence"

ÜMİT ŞİMŞEK B ir idam mahkûmunun son saatlerini mutlu bir şekilde geçirmesini istiyorsanız, ona yapabileceğiniz en güzel sürpriz, affedildiğini ve az sonra serbest bırakılacağını müjdelemektir. Hattâ, bu arada kendisini tepeden tırnağa giydirip üzerine mükellef bir de ziyafet çekebilirsiniz. İnfaz ânı geldiğinde, önündeki kapının özgür bir dünya yerine darağacına açıldığını gördüğü zaman kandırılmış olduğunu anlasa bile, zavallı mahkûmun hiç değilse bu dünya üzerindeki son birkaç saatinde mutluluğu yakalamış olması ona yapılmış bir iyilik sayılır mı, sayılmaz mı? *** E ğer bir idam mahkûmuna ömrünün son saatinde yapılan böyle bir “şakayı” gaddarlık olarak düşünüyorsanız, acele etmeyin: Her birimiz, bir darağacına çıkmak üzere olduğumuzu bize unutturacak tuzaklarla çevrilmiş bulunuyoruz. Hattâ, infaz saatinin yaklaşması bile bizim için başlı başına bir eğlence vesilesi teşkil ediyor. Haftalar öncesinden başlayan yılbaşı eğlencesi hazırlıkları, güle oynaya ölüme doğru koşmaktan başka ned

"İyiliğe aracı olun, selâmı yayın"

Resim
K ur’ân-ı Kerim mü’minlerden sadece iyilik yapmasını istemekle kalmıyor, onlardan, başkaları tarafından yapılacak iyiliklere de aracı olmalarını bekliyor ve bunun karşılığında da büyük mükâfatlar vaad ediyor. Bu husus, 247. Kur’an Buluşmasında okuduğumuz iki âyet-i kerimeden birincisinde bize emrediliyordu. İkinci olarak okuduğumuz âyet-i kerimede ise, İslâm ümmetini esenlik içinde yaşayan insanlardan meydana gelen bir topluluk haline getiren en önemli ilkelerden birincisiyle karşılaştık: selâmlaşmak, verilen selâmı ya aynen veya daha da güzeliyle almak. Bu arada, Allah Tealânın “el-Mukît” ve “el-Hasîb” isimlerinden de nasibimizi aradık. Nisâ sûresinin 85-86. âyetlerini okuduğumuz 247. Kur’an Buluşmasında çıkardığımız başlıca dersler: Her an Rabbimizin gözetimi altında bulunduğunu bilerek Onun çizdiği sınırlar içinde yaşamaya özen göstermeliyiz. Kötülüğe aracı olmaktan kaçınıp iyiliğe aracı olmaya çalışmalıyız. Rızkın Allah’tan geldiğini bilerek Onun izni ve rızası dahilinde kazanmalı