Her şeyde, her zaman Esmâ okunur
R isale-i Nur’un marifetullah bahislerinde takip ettiği önemli metodlardan birini teşkil eden bir yöntemi, İİKV’nin Tefekkür Dersleri başlıklı seminer dizisinde sunumlu olarak incelemeye başladık. Kâinattaki her varlığı ve her hadiseyi birer “eser” olarak görmek, bu metodun ilk ve en önemli aşamasını teşkil ediyor. Bundan sonra, eseri vücuda getiren fiiller, onu takiben de o fiillerin faili ile ilgili bilgiler bizi doğru kaynağa götürüyor. Bütün kâinatı içine alan bu tefekkür seyahatinin en heyecan verici özelliklerinden birisi de, karşılaştığımız her şeyin ve her hadisenin kâinattaki her şeyle birçok yönlerden ilişkili olması, ortak özelliklere sahip olması ve hepsinin birden “eser sahibi” olarak aynı adresi göstermesi. Risalelerde takip edilen metod, bu hususu gözle görülmüşçesine bir kesinlikle ortaya çıkarıyor. Konuyla ilgili olarak okuduğumuz pasajlardan bir tanesi, bütün bu tesbitlerin odak noktasında yer alıyordu: Âlemde her bir şey, bütün eşyayı kendi Hâlıkına verir. Ve dünyada