Medya ve sosyal medyada nifak tehlikesine dikkat

UTESAV’ın Kur’an Buluşmalarında 265. bölümün konusu, Nisâ sûresinin 140-141. âyetlerinde yer alan münafıklarla ilgili uyarılar idi.

Günümüze de doğrudan hitap eden ve bilhassa medya ve sosyal medya ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmeye bizi davet eden âyetlerin meali şöyle:

Kitapta Allah size şunu da indirmişti: Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut alaya alındığını işittiğinizde, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Allah ise münafıkları da, kâfirleri de hep beraber Cehennemde toplayacaktır.

Onlar sizi gözetleyip dururlar. Size Allah’tan bir zafer erişirse, “Biz sizinle beraber değil miydik?” derler. Kâfirlerin payına birşey düşecek olsa, bu defa da “Bizim taraf size üstün iken size karşı mü’minlere engel olmadık mı?” derler. Aranızdaki hükmü kıyamet gününde Allah verecektir. Allah, o kâfirlere mü’minler aleyhinde fırsat vermez.

Bu âyetleri okurken yaptığımız çıkarımlar, imanımızın gerçekten büyük tehlikelerle hergün karşı karşıya gelebildiğini ve bu tehlikeler karşısında uyanıklığımızı korumak için her günümüzü Kur’an’ın dersleriyle iç içe geçirmeye alışmamız gerektiğini ortaya çıkardı.

Bu konuda yaptığımız tesbitlerin başlıcalarını şu şekilde özetledik:

  • İnkâr edenlerle birlikte bulunmak her zaman mü’min için bir tehlikedir.
  • Allah’ın âyetlerinin alaya alındığı sırada onlarla birlikte olanlar ise çok büyük bir riskin altına girmiş olurlar.
  • İman esaslarıyla veya Allah’ın âyetleriyle alay etmenin küfür mânâsına geldiğinde ittifak edilmiştir.
  • Eğer onlar kâfirleri inkârlarında tasdik ederlerse, kâfirler hakkındaki hüküm onları da kapsar.
  • Kalben razı olmasa bile, înkârları sırasında onlarla beraber bulunmak, onlar hakkındaki hükme derece derece ortak olma sonucunu doğurabilir.
  • Dinî meselelerin sulandırıldığı, inkâr edildiği, alaya alındığı her türlü program, platform, televizyon tartışma programları, v.s. bu tehdidin kapsama alanındadır.
  • Bu programların bizzat içinde bulunmak kadar onları seyretmek, okumak, tıklamak, takip etmek ve benzeri fiillerin de, hangi niyetle yapılmış olursa olsun, onların günahına ortak olmak anlamına geleceği açıktır. Çünkü bunların varlığını devam ettirmesi, gördükleri rağbete bağlıdır. Özellikle internet medyası ve sosyal medya, herkesin aktif olarak katılabileceği ortamlar olmaları itibarıyla, bu bakımdan mü’minler için büyük bir tehlike alanıdır. İnkâr veya alay kokusu alınan her yerden, ateşten kaçar gibi kaçmak gerekir. Çünkü:
  • “Allah kâfirleri de, münafıkları da hep beraber Cehennemde toplayacaktır.”
  • Onların başına gelecek olan azabın onlarla aynı fotoğraf karesinde yer alanlara da dokunması kuvvetle muhtemeldir.

Kur’an Buluşmalarının 265. bölümüne ait kesintisiz video kaydını şu bağlantıdan izleyebilirsiniz:

UTESAV’ın Erdemli Hayat projesi kapsamında düzenlenmekte olan ve daha önce MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, virüs salgını sebebiyle şimdilik sadece https://www.youtube.com/erdemlihayat adresinden Cumartesi günleri 19:00-19:30 arasında yayınlanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü