Resulullahın Ehl-i Kitap ile mücadele üslûbu bize neyi öğretiyor?


*

Mâide sûresinin 15-16. âyetlerini okuduğumuz 289. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı


Kur’ân-ı Kerimin Ehl-i Kitap ile ilgili uyarıları, sadece onların tuzaklarını meydana çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda bizim için  de önemli dersler içeriyor.

Bu derslerden birisi de 289. Kur’an Buluşmasının ana konularından birini teşkil etti.

21 Kasım Cumartesi günkü Kur’ân Buluşmalarında okuduğumuz Mâide sûresinin 15-16. âyetlerinde şöyle buyuruluyordu:

Ey Kitap Ehli! Size Bizim elçimiz geldi ki, kitaptan gizlediğiniz pek çok şeyi size açıklar, birçoğunu da yüzünüze vurmaz. Gerçekten size Allah’tan bir nur ile hakkı açıklayan bir kitap gelmiştir.

Onunla Allah, rızasına tâbi olanları selâmet yollarına iletir, onları izniyle karanlıklardan nura çıkarır ve sırat-ı müstakîme / dosdoğru bir yola ulaştırır.

Resulullah, apaçık bir mucize eseri olarak, onların semavî kitaplardan bazı kısımlarını sakladıklarını onlara bildiriyor, ama bunlardan bir kısmını açıklamakla yetinip diğerlerini de hemen yüzlerine vurmuyor, âyet-i kerime de onun bu davranışını tasdik ediyordu. Bu durumla ilgili olarak özetle şu tesbitleri yaptık:

  • Bu vak’adaki kişiler kendi dinlerine ve kendi halkına ihanet etmiş, İslâma ve Müslümanlara karşı düşmanlıkları aşikâr olan, Allah’ın âyetlerini değiştirerek insanları yoldan çıkaran kimseler.
  • Bunların işleyip durdukları ve sanat haline getirdikleri fiillerinin açıklanması gerekir – ta ki insanlar onların gerçek niyetlerini ve fiillerinin mahiyetini iyice bilsin.
  • Ancak böyle bir durumda dahi işlediklerinden bir kısmını saymakla yetinip hepsini birden yüzlerine vurmamak şeklindeki bir peygamber ahlâkına âyette dikkat çekilmiştir.
  • Böylece, son nefese kadar açık kalacak olan tövbe kapısına yönelmeleri engellenmemiştir.
  • Medyada, sosyal medyada ve sosyal ilişkilerde yaygın hale gelen kusurları teşhir etme heveslerine karşı âyetin bu dersi hatırdan uzak tutulmamalı.

Allah’ın rızası, selâmet yolları ve sırat-ı müstakîm konuları da, Buluşmada ele aldığımız diğer konuları teşkil ediyordu. Bu konuları incelerken dikkatimizi çeken bir hususta da şu tesbitler yapıldı:

  • Sebîl’in çoğul olarak “sübül” şeklinde geçmesinde, Allah’ın rızasına ulaştıracak yolların çokluğuna işaret vardır. Peygamberlerin farklı şeriatleri, farklı cemaatler, mezhepler ve sair topluluklar bu kapsamda düşünülebilir.
  • Ancak bütün bu yollar, sırat-ı müstakîm olan Kur’ân’ın büyük caddesine çıkmalıdır.
  • Bu sebepten, İslâm içindeki tek bir yolu yegâne hak yol olarak görmek ve göstermek doğru olmadığı gibi, Kur’ân’ın sırat-ı müstakîmine çıkmayan yollarda hidayet aramak da doğru değildir.

Kur’an Buluşmalarının 289. bölümüne ait video kaydını buradan izleyebilirsiniz:

UTESAV tarafından düzenlenen ve Erdemli Hayat projesi kapsamında gerçekleştirilen ve daha önce MÜSİAD Genel Merkezinde yapılmakta olan Kur’an Buluşmaları, salgın sebebiyle bir müddettir https://www.youtube.com/erdemlihayat adresinden Cumartesi sabahları 7:30-8:30 arasında canlı olarak yayınlanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü