Bir insan öldürmek niçin bütün insanları öldürmek gibi?


**

Mâide sûresinin 32-34. âyetlerini okuduğumuz 294. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı


2020 yılının son Kur’an Buluşmasında Mâide sûresinin insan hayatı ile ilgili 32-34. âyetlerini okuduk.

Âyetler bir taraftan tek bir insanın haksız yere öldürülmesini bütün insanları öldürmek kadar vahîm bir suç olarak nitelerken, aynı zamanda da toplum hayatını fesada uğratan eşkıyalık ve terör suçlarına da ağır cezalar getiriyordu.

26 Aralık Cumartesi günü gerçekleşen 294. Kur’an Buluşmasında okuduğumuz âyetlerin meâli şöyle idi:


İşte bu yüzden Biz İsrailoğullarına buyurduk ki, kim bir cana kıymamış yahut yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir kimsenin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibidir.  And olsun, elçilerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; lâkin bundan sonra bile onların birçoğu hâlâ aşırılığa devam ediyor.

Allah ve Resulüne savaş açan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya uğraşanların cezası, öldürülmek veya asılmak, yahut el ve ayaklarının çaprazlamasına kesilmesi veya bulundukları yerden sürülmektir.  Dünyada onların cezası böyle bir rezilliktir; âhirette ise onlar için büyük bir azap vardır.

Ancak siz onları ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesnadır. Şunu bilin ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.


Konuyla ilgili olarak yaptığımız tesbitlerden bazıları ise şöyle idi:

  • Allah’ın kudreti karşısında bir kişiyi yaratmak ile bütün insanları yaratmak arasında nasıl fark yok ise, adaleti karşısında da bir kişinin hukuku ile bütün insanların hukuku arasında da fark yoktur / bütün insanların hukukunu nasıl dikkate alıyorsa, tek bir kişinin, hattâ tek bir karıncanın hukukunu da aynı önemle dikkate alır / hiç kimsenin hakkı diğerinin önüne geçmez, ondan geri de kalmaz.
  • Bir cinayette, önü alınmadığı takdirde bütün insanların hayatını tehdit eden bir potansiyel vardır / örnek teşkil eder ve başkaları da onu izler.
  • Hak haktır; büyüğüne, küçüğüne, hak sahibinin kimliğine, rütbesine, mevkiine bakılmaz / hükümdar ile köle adalet-i İlâhiye karşısında aynı muameleyi görür, yani bütün insanların hukukuna verilen önemle muamele görür.
  • Hak ihlâlleri konusunda herkesin bundan alması gereken dersler vardır / en başta yöneticilerin – hangi seviyede olursa olsun!
  • Onun için, en cüz’î bir konudaki en cüz’î bir hak ihlâlinde bile insanın bu mukayeseyi hatırlamasında fayda vardır.
  • Aynı şekilde, bir insanın hayatını kurtaran kimse de, bütün insanların hayatını kurtarmışçasına önemle muamele görür ve mükâfata hak kazanır / İlâhî adalet karşısında küçük-büyük farkı olmadığı gibi, İlâhî rahmet karşısında da küçük-büyük farkı yoktur.
  • Bundan da, hiç kimseye yapılan en küçük bir iyiliğin bile küçümsenmemesi gerektiği sonucu çıkar / çünkü Allah bunu asla küçümsemeyecektir.

Kur’an Buluşmalarının 294. bölümüne ait video kaydını buradan izleyebilirsiniz:

UTESAV organizasyonuyla Erdemli Hayat projesi kapsamında gerçekleştirilen ve daha önce MÜSİAD Genel Merkezinde yapılmakta olan Kur’an Buluşmaları, salgın sebebiyle bir müddettir https://www.youtube.com/erdemlihayat adresinden Cumartesi sabahları 7:30-8:30 arasında canlı olarak yayınlanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı