Kayıtlar

Şubat 2, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mü'minlerden ayrı yol tutanlar

Mü’minlerin gittiği yoldan farklı bir yola giren kimsenin durumu, bu haftakiKur’an Buluşmalarında ağırlıklı konumuzu teşkil ediyor. UTESAV organizasyonuyla 8 Şubat Cumartesi sabahı MÜSİAD genel merkezindegerçekleşecek olan 256. Kur’an Buluşmasında Nisâ sûresinden nasibimizi aramayadevam edeceğiz. Bu buluşmada okuyacağımız 115-116. âyetlerde Yüce Allah bize şu uyarılarıyapıyor: Doğru yolkendisine açıkça belli olduktan sonra kim Peygambere muhalefet eder vemü’minlerin yolundan başka bir yol tutarsa, Biz de onu yöneldiği yola sevk ederve Cehenneme süreriz. Gidilecek ne kötü bir yerdir orası! Allah,kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; onun dışında, dilediği kimseningünahını bağışlar. Allah’a ortak koşan ise, pek derin bir sapıklığa düşmüştür. Buluşmada, şirk konusunun yanı sıra, affedilmeyen ve failini ebedî azaba müstehak hale getiren “küfür” konusu üzerinde de durulacak. Herkese açıkolarak cereyan eden Kur’an Buluşmaları Cumartesi sabahları 6:50’de kılınansabah namazından sonra simit-

İznik Gölünde bir günbatımı

Resim
FOTOĞRAFLAR: ÜMİT ŞİMŞEK Herşey bir güzellikle cereyan eder dünyamızda. Çünkü herşey, bütün güzelliklerin kaynağı olan Esmâ-i Hüsnâ’dan parıltıları yansıtır. Güneş de bir güzellikle gelir, bir güzellikle gider. Gün güzellikle başlar, güzellikle kapanır. İznik Gölü de bu cennet vatanın seyrine doyum olmayan manzaralarını sergiler her gün, her saat ve her dakika. İşte, günün batışı, ufukta, suyun üzerinde, bulutlarda rengârenk tablolar halinde yansıyor. Gölün her köşesinde ayrı bir güzellik, gurubun her dakikasında farklı bir harikulâdelik var. İşte bunlar da o muhteşem kapanışın hızına deklanşörümüzün yetişebildiği ölçüde kaydedebildiğimiz birkaç görüntü. O gün kapanıp nöbeti gece âlemine devretti, fakat dile getirdiği anlamlar ve hatıralar bütün canlılığıyla duruyor. “Gece ve gündüzün peş peşe değişmesinde ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, inkârdan ve kötülüklerden sakınan bir topluluk için âyetler vardır.” (Yunus, 10:6). *** İznik’te günbatımı 1 İznik’te günbatımı 2 İz

Şuûnat âlemlerine kısa bir bakış

Resim
K âinattaki her varlığı ve her hadiseyi birer “eser” olarak görünce, insanın gözünde bütün âlem muhteşem bir sanat sergisi halini alıyor. Bütün bu eserlerin arkasında, onları ortaya çıkaran harikulâde fiiller belirmeye başlıyor. O fiillerin üzerinde de, Kâinat Hâlıkının bin bir Esmâ-i Hüsnâsı okunuyor. Ve o Esmâ-i Hüsnânın arkasında ise, o isimleri tecellîye sevk eden “şuûnât”ın varlığı öyle aşikâr bir şekilde kendisini belli ediyor ki, bütün kâinat bir “hüsün ve muhabbet” deryasına gark oluyor. İşte o zaman insan, kendisini her taraftan bir muhabbetle sarılmış olarak buluyor ve kendi değerini anlıyor. 1 Şubat Cumartesi günkü Tefekkür Derslerinde Risale-i Nur’un şuûnat ile ilgili bahislerine bir giriş yaptık. Bu dersin tam video kaydını aşağıda bulacaksınız. Risale-i Nur’un şuûnat ile ilgili ayrıntılı bahislerini ve bunların dayandığı âyet ve hadisleri ise 15 Şubat Cumartesi günündeki Tefekkür Dersinde inceleyeceğiz. Tefekkür Dersleri, Cumartesi sabahları 10:30-12:00 arasında, Iraklı â

Ali Ulvi Kurucu'nun üç duası

ÜMİT ŞİMŞEK B üyük insanların her biri özel bir görevle gelir, yahut gönderilir bu dünyaya. Görevlerini tamamlar ve dönerler. Döndükleri zaman, arkalarında, geldikleri dünyadan daha farklı bir dünya bırakmışlardır. Onlardan herhangi birinin büyüklüğünü anlamak için, yokluklarını tasavvur etmek, yahut hayalen onlardan önceki zamana dönmek yeter: Sinan’sız bir dünyada Süleymaniye, Mevlânâ’sız bir dünyada Mesnevî, Itrî’siz bir dünyada bayram tekbiri, Âkif’siz bir dünyada Safahat yoktu. Ve hiç şüphesiz, o eski dünyalardan herbiri, bugünkü dünyaya nisbetle daha yoksul bir dünya idi. O büyük insanların arkalarından baktığımız zaman, onların, bu dünyada eksik olan birşeyleri tamamlamak için yaratıldıklarını görebiliyoruz. Onlar, bir yönüyle bu dünyaya aittirler ve ondan ayrı düşünülemeyecek bir parçadırlar; bir yönüyle de başka bir âlemin insanlarıdırlar. Bu dünyaya aittirler; çünkü bu dünyanın yaratılışında var olan âhenk ve düzen, onların yaratılışıyla daha da mânâ kazanmıştır. Başka bir âl

Toplum hayatı için altın öğütler

Resim
Kur’an Buluşmalarının 255’inci bölümünde okuduğumuz âyetler, Müslüman toplulukları ve her seviyedeki yöneticiler için altın öğütlerle dolu idi. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD genel merkezinde gerçekleşen Buluşmada, Nisâ sûresinin 113-114. âyetlerinden nasibimizi aradık. Âyetlerde şöyle buyuruluyordu: Eğer Allah’ın sana lütuf ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir topluluk seni şaşırtmaya niyetlenmişti. Onlar ancak kendilerini şaşırtıyorlar; sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana Kitabı ve Hikmeti  indirmiş ve bilmediklerini sana öğretmiştir. Gerçekten de senin üzerinde Allah’ın pek büyük bir lütuf ve keremi vardır. Onların fısıldaşmalarının çoğunda bir hayır yoktur — ancak bir sadakayı, bir ma’rûfu veya insanların arasını bulmayı teşvik eden kimse bundan müstesnadır. Bunu Allah rızası için yapana Biz pek büyük bir mükâfat vereceğiz. Bu âyetlerden çıkardığımız derslere gelince, bunların başlıcaları şu şekilde idi: İftira ile ilgili âyetten sonra geldiğine göre, yönetim ve hüküm mevk