Kayıtlar

Şubat 9, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah'ın yarattığını değiştirmek nasıl olur?

Resim
Günümüzün en ıztırap verici problemlerine son derece net ifadelerle dikkatçeken âyetler, 257. Kur’an Buluşmasının gündemindeydi. UTESAV organizasyonuyla Karadeniz Vakfının İstinye Tesislerinde gerçekleşenBuluşmada Nisâ sûresinin şu mealdeki 117-121. âyetlerini okuduk: Onlar Allah’ıbırakıp da dişilere yakarıyorlar. Aslında onlar inatçı şeytandan başkasınayakarmış olmuyorlar. Şeytana iseAllah lânet etti. O da dedi ki: “Ben de Senin kullarından kendime belli bir payçıkaracağım. “Onlarısaptıracağım, onları kuruntularla avutacağım. Ben onlara emredeceğim, onlar dahayvanlarının kulaklarını kesecekler. Ben onlara emredeceğim, onlar da Allah’ınyarattığını değiştirecekler.” Artık kim Allah’ı bırakıp da kendisine şeytanıdost ve yardımcı edinirse, apaçık bir hüsrana düşmüş olur. Şeytan onlaravaadlerde bulunur, onları kuruntularla oyalar. Lâkin şeytanın onlara vaadettiği, bir aldatmadan başka birşey değildir. Öylelerininvaracakları yer Cehennemdir; oradan kaçıp sığınacak bir yer de bulamazlar. Bu

Her varlık bir mektup

ÜMİT ŞİMŞEK Bir çiçek bir mektuptur. Allah’ın adıyla başlar. Onun lûtfuyla gülümser. Onun san’atını anlatır. Onun rahmetini müjdeler. Okumasını bilen, o mektubu bütün incelikleriyle okur. ••• Bir kuş bir mektuptur: Canlanmış ve dile gelmiş bir mektup. Allah’ın adıyla başlar. Onun kudretiyle uçar. Onun rahmetini şakır saatler boyu. Onu kimse gamlı ve kederli göremez. Güneşin doğuşunda ve batışında sevinç çığlıklarıyla ilân eder âleme: Kimdir onu yaratan ve yaşatan? Kimdir onu besleyen ve büyüten? Kimdir onu bir sevgi yumağı haline getiren? Kimdir onun sevinç çığlıklarıyla gökkubbeyi çınlatan? Dinlemesini bilen, o mektubun kimden geldiğini bilir, neyi anlattığını anlar. ••• Bir yıldız bir mektuptur. Her gece semâ nice mektuplarla yaldızlanır. Onlardan her biri Allah’ın adıyla başlar. Her biri bir milyon dünya büyüklüğündeki o dehşetli alev kürelerini kudretine boyun eğdirenin kim olduğunu anlatır. Her biri birer küçük cehennem demek olan o yıldızlarla gökyüzünün güzel yüzünü sessizce gül

Mü'minlerin yolundan sapanı Allah ne yapar?

Resim
Allah’a ve Resulüne itaat etmek, mü’minlerle beraber olmak ve mü’minlerinyolundan başka bir yola girmekten sakınmak, 256. Kur’an Buluşmasında ele alınankonuların odak noktasını teşkil ediyordu. UTESAV organizasyonuyla MÜSİAD’ın Çobançeşme’deki genel merkezindegerçekleşen 256. Kur’an Buluşmasında, Nisâ sûresinin şu mealdeki 115-116.âyetlerini okuduk: Doğru yolkendisine açıkça belli olduktan sonra kim Peygambere muhalefet eder vemü’minlerin yolundan başka bir yol tutarsa, Biz de onu yöneldiği yola sevk ederve Cehenneme süreriz. Gidilecek ne kötü bir yerdir orası! Allah,kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; onun dışında, dilediği kimseningünahını bağışlar. Allah’a ortak koşan ise, pek derin bir sapıklığa düşmüştür. Bu âyetlerin ve konuyla ilgili diğer âyet ve hadislerin ışığında yaptığımıztesbitlerin arasında şu hususlar öne çıkıyordu: Resulullaha (s.a.v.) karşı çıkanlar ve mü’minlerin yolundan ayrılarak başka yola sapanlar Tevhidden sapmış kimselerdir. Çünkü İslâm hayatın bütün alanlar

"Ne Kızıl Sultan, ne de Ulu Hakan"

Eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, kendi sitesinde yayınladığı bir yazı serisinde, muhafazakâr kesimin Sultan Abdülhamid algısını temelinden sarsacak açıklamalar yaptı. Tamamına huseyincelik.net adresinden ulaşabileceğiniz on bir bölümlük yazı dizisinden bazı alıntılar: H iç şüphe yok ki, Sultan Abdülhamid’i deviren İttihat ve Terakki Partisinin kötü yönetimi, bir kez daha “Gelen, gideni aratır” atasözüne hak verdirdi. Daha önce sırılsıklam Abdülhamid muhalifi olan bir çok şair ve yazar, bu yönetimi görüp yaşayınca, Sultan’dan özür dileyen, pişmanlıklarını dile getiren yazılar ve şiirler yazdılar. Burada üzerinde durulması gereken husus şudur: Gelenin daha kötü olması gideni iyi yapar mı? . . . İttihatçıların devlet yönetimine acemiliği, zorbalığı ve çeteciliği bulaştırması, Sultan Abdülhamid dönemini İstibdat Dönemi olmaktan çıkarır mı? *** S ultan Abdülhamid de bütün faniler gibi, hatasıyla sevabıyla izler bırakarak bu alemden göçüp gitti. Bize düşen övgü ve sövgü saplantısına