Kayıtlar

Mart 15, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Onlar için dua edelim

Küresel bir virüs salgını herkesi kendi derdine düşürdü. Lâkin bu hengâmede herkesin derdiyle uğraşırken kendi derdini düşünemeyenler de var. Üstelik onların yakın bir gelecekte kendi dertlerini düşünebilecek hale gelmeleri de muhtemel değil. Önümüzdeki her gün, her hafta, her ay onların yükünü, yüküyle beraber maruz kaldıkları tehlikeleri daha da ağırlaştıracak. Ne zamana kadar? Kimse bilmiyor. Bizim elimizden gelen tek bir şey var: dua. Yer ve Gökler Rabbine yönelip de elimizi açtığımız zaman, onlar için de içimizden gelen en samimî duaları sunabiliriz Onun dergâhına, kendimiz için istercesine. Bu arada, onlarla hemhal olabilmek için, mesleğin içinden birisinin, yarım asra yakın bir hekimlik geçmişi bulunan İbrahim Erbıyık dostumuzdan aldığımız şu mektubu da zaman zaman hatırlayabiliriz: Yrd. Doç. Dr. H. İBRAHİM ERBIYIK Tam 45 yıldır beyaz gömlek giyen, ameliyatlarda bere, maske takan, 300binden fazla hasta görmüş, 30 binden fazla doğum yaptırmış, tecrübeli ama hâlâheyecanlı bir heki

Katil fetvacılara Peygamber bedduası

Virüs salgını ile ilgili olarak alınan tedbirler, özellikle Cuma namazı ve cemaatle kılınan vakit namazları söz konusu olunca, çok yaygın olmasa da bazılarımızın kahramanlık damarlarını harekete geçirmiş görünüyor. Bu kahramanlarımız kamera karşısına geçerek virüse meydan okuyor, verilenfetvaları hiçbir bilgiye dayanmaksızın geçersiz sayıyor, hattâ Allah’tan birtaahhüt almışçasına, “Allah bizi korur” şeklinde iddialara kadar işivardırıyorlar. Bunlar her ne kadar önemli bir yekûn tutmasalar da, anormal olan şeyiyaymak tabiatında olan medyada bu tür haberler fazlaca rağbet gördüğü için, saniyeleriçinde bu iddialar yurdun en ücra köşelerine kadar ulaşıveriyor. Sonuç olarakda, vatandaşların önemli bir kısmında bu tür haberler tereddütlere yol açabiliyor. Oysa Asr-ı Saadette yaşanmış olan bir vak’a, konuyu son derece net birşekilde açıklığa kavuşturuyor ve bilmeden ahkâm kesenleri, Resulullahın(s.a.v.) bir bedduasıyla karşı kaşıya getiriyor: *** Hz. Cabir (r.a.) anlatıyor: Biz bir seferde i

Allah'ın kaderinden Allah'ın kaderine kaçmak

Buharî ile Müslim’in ittifakla naklettikleri bu hadis, salgın hastalıklar karşısında tedbirli davranmanın ve yetkililerce bu meyanda alınan tedbirlere itaat etmenin kesin ve açık bir mükellefiyet olduğunu, bu konuda gösterilecek ihmalin ise insanların hayatını tehlikeye atmak anlamına geleceğini ve kişiyi Allah katında büyük bir sorumluluk altına sokacağını gösteriyor. İbni Abbas (r.a.) anlatıyor: Ömer b. Hattab (r.a.) Şam’agitmek üzere yola çıkmıştı. Serğ denilen yere vardığında, Hz. Ömer’i ordukomutanları (Ebû Ubeyde b. Cerrah ve arkadaşları) karşıladılar ve ona Şam’da salgınhastalığın başgösterdiğini haber verdiler. Hz. Ömer bana “İlk Muhacirleri çağır” dedi. Onları çağırdım. Hz. Ömer Şam’dasalgın hastalığın başgösterdiğini bildirerek onlarla istişare etti. Onlarihtilâf ettiler. Bazıları “Sen bir iş için yola çıktın; geri dönmen için birsebep görmüyoruz” dediler. Diğerleri ise “İnsanların kalan kısmı ileResulullah’ın ashabı seninle beraber; onları tehlikeye atmanı uygun görmüyoruz”d