UTESAV’ın Kur’an Buluşmalarında geçtiğimiz haftanın konusu Nisâ sûresinin 142-143. âyetleri idi. Münafıklarla ilgili uyarılar içeren âyetlerin meali şöyle: Münafıklar güya Allah’ı aldatıyorlar! Oysa Allah onların hilelerini başlarına geçiriyor. Namaza kalktıklarında da onlar üşenerek ve insanlara gösteriş olsun diye kalkarlar; Allah’ı ise pek seyrek anarlar. Arada bocalar dururlar. Ne onlara yâr olurlar, ne bunlara. Sen Allah’ın saptırdığı kimseyi kurtaracak bir yol bulamazsın. Âyet-i kerimede namazla ilgili olarak geçen hatırlatma vesilesiyle…
ÜMİT ŞİMŞEK İ nsanlar zorla aç bırakılabilir. Ama, yiyip içeceği herşey gözünün önünde bulunan insana, aç ve susuz kalmayı emredebilecek hiç kimse yoktur yeryüzünde. Oysa bu emir Âlemlerin Rabbinden geldiği zaman, bir milyar insan ona şevkle uyar. Görünmediği halde, bir emirle yeryüzünde bu tasarrufu yapan bir hâkimiyetin böylesine ihtişamla tecellî ettiği başka bir gezegen var mı kâinatta? *** G üneş geceyi peşine takıp bu gezegen etrafında sürükledikçe, ezan sesleri de onun ardınca dünyayı sarıp sarmalar. Her an bir yerde insanlar oruca başl…
Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınıp korunasınız diye, size de farz kılındı. Oruç günleri sayılıdır. Hasta veya yolcu olanlarınız, o günlerin sayısınca, başka günlerde oruç tutar. Orucu güçlükle tutabilenler ise, fidye olarak yoksul doyururlar. Ama kim fazladan bir hayır işlerse, bu onun için daha hayırlı olur. Oruç tutmanız ise, bir bilseniz, sizin için daha da hayırlıdır. O Ramazan ayı ki, insanları doğru yola ileten, apaçık hidayet delillerini içeren ve doğru ile yanlışı ayırt eden Kur’ân onda indirildi. Bu…
Abdullah bin Ukeym anlatıyor: Ebu Bekr-i Sıddık (r.a.) bize bir hutbe verdi. Allah’a lâyık olduğu şekilde hamd ü senâ ettikten sonra dedi ki: Size Allah’tan sakınmanızı, Onu lâyık olduğu şekilde senâ etmenizi ve ümidi korkuyla karıştırmanızı tavsiye ediyorum. Zira Allah Zekeriyya aleyhisselâm ile ehl-i beytini överek şöyle buyuruyor: “Onların hepsi de hayırda yarışırlar ve hem ümit ederek, hem de korkarak Bize dua ederlerdi. Onlar Bize karşı saygılı ve edepli kimselerdi.” (Enbiyâ, 21:90.) Sonra, ey Allah’ın kulları, şunu da bilin ki, Allah, ke…
UTESAV’ın Kur’an Buluşmalarında 265. bölümün konusu, Nisâ sûresinin 140-141. âyetlerinde yer alan münafıklarla ilgili uyarılar idi. Günümüze de doğrudan hitap eden ve bilhassa medya ve sosyal medya ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmeye bizi davet eden âyetlerin meali şöyle: Kitapta Allah size şunu da indirmişti: Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut alaya alındığını işittiğinizde, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla beraber oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Allah ise münafıkları da, kâfirleri de hep beraber Ceh…
Virüslü, tecritli, karantinalı, yasaklı günler içindeyiz. Sokaktan ara sıra tek tük insan veya araba geçiyor. Kapımızı kargo elemanlarından başka kimse çalmıyor. Fakat eve kapanalı beri Allah Teâlâ hiçbir günümüzü misafirsiz bırakmadı. Onun verdiği bereketle, Onun minik misafirlerini ağırlıyoruz. Mutfak tezgâhının üzerine bıraktığımız birkaç damla bal etrafında halka olup rızıklanıyorlar. O birkaç damla balın her bir zerresi, daha kovanın peteklerine girmeden önce işaretlenmişti, bu filân kulun filan misafirinin rızkıdır diye. Doyan gidiyor, y…
Bakara sûresinin 27. âyetinde bahsi geçen “Allah’ın ahdi,” İİKV bünyesinde gerçekleştirdiğimiz Tefekkür Derslerinden dokuzuncusunun konusunu teşkil etti. Bediüzzaman Said NursÎ, İşârâtü’l-İ’câz adlı tefsirinde Allah’ın ahdini çok geniş bir ölçekte alarak şöyle bir temsille tarif ediyordu: “Sanki Cenâb-ı Hakkın ahdi meşiet, hikmet, inayet’in ipleriyle örülmüş nûranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır.” Bu tarif bizi önce “meşiet, hikmet ve inayet” kavramlarına götürdü, sonra da göklerden yere, arıdan insana kadar bütün mahlûkat tai…
Kur’an Buluşmalarının 264. bölümünde, Nisâ sûresinden, makbul bir imanın şartlarını bildiren ve münafıklardan gelecek tehlikelere karşı uyarılar içeren 136-139. âyetleri okuduk. Bu âyetlerden birincisi Allah katında makbul bir imanın bütün kitaplara, bütün peygamberlere ve diğer iman esaslarına eksiksiz bir şekilde inanmayı gerektirdiğini bildiriyordu. Diğer âyetler ise iman ile inkâr arasında tekrar tekrar gidip gelen münafıklara karşı bizi uyarıyor, bu arada mü’minlerden başkalarının yanında güç ve itibar arayışından mü’minleri şiddetle sakı…
Mutlak vekil konusunda son zamanlarda hararetlenen tartışmaların, Risale-i Nur talebeleri tarafından hazırlanan ve yurt içinde ve dışında çok geniş kitleler tarafından takip edilen bir internet sitesinde yıllarca önce Kur’an ve Sünnet ışığında açıklanmış bulunduğu ortaya çıktı. Risale-i Nur ile ilgili soruların cevaplandırıldığı sorularlarisale.com sitesinde yer alan açıklamada, “ herkesin Kur’an, sünnet ve icmâ mizanına tabi olduğu ” hatırlatılıyor ve ancak şeriata uygun hareket edenlere itaat edileceği belirtildikten sonra “ Risale-i Nur me…
Risale-i Nur cemaatleri içinde yeni bir ihtilâf konusu olarak ortaya çıkan “mutlak vekillik” konusundaki tartışmalar, biri Bediüzzaman Said Nursî’ye, diğeri de Bediüzzaman’ın “Hayatım hayatınla devam edecek” hitabına mazhar olan talebesi Mustafa Sungur’a ait iki belge ile yeni bir boyut kazandı. Bediüzzaman Said Nursî’nin Şualar adlı eserinde yayınlanan ve kendisine ait olan bir mektubunu, Vukufiyet sitesi yazarlarından Fatih Çınar “Vekilliğe Dair Bir Mektup” başlığı altında yayınladı. “Bediüzzaman’ın “DÜNYA İŞLERİ”nde tevkil ettiği kişileri …
Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev’inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr’in kudsiyetindedir. Her bir hasenenin Leyle-i Kadir’de otuz bin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat’ta her bir amel-i sâlihin ve her bir harf-i Kur’an’ın sevabı yirmi bine çıkar. Onun için elden geldiği kadar Kur’an’la ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır. BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ [Büyütmek için tıklayınız.]
Mü’minlere adaleti ne pahasına olursa olsun ayakta tutma görevini yükleyen âyet-i kerime, 263. Kur’an Buluşmasının gündemindeydi. UTESAV organizasyonuyla 4 Nisan 2020 Cumartesi sabahı internet üzerinden gerçekleşen dersimizde Nisâ sûresinin şu mealdeki âyetini okuduk: Ey iman edenler! Adaleti ayakta tutan ve Allah için şahitlik eden kimseler olun — isterse kendi aleyhinize veya anne baba yahut yakınlarınızın aleyhine olsun. Onlar zengin de olsa, fakir de olsa, Allah onlara sizden daha yakındır. Onun için heveslerinize uyarak adaletten ayrılmay…