Kayıtlar

Mayıs 17, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir iftar vakti

ÜMİT ŞİMŞEK K endisinden çok önce, kendisi için hazırlanmış bir dünyaya gözünü açtı insan. Neye ihtiyacı varsa, yerin altında ve üstünde bol bol depolanmıştı. Nasibi, ışık oldu yağdı gökten. Yağmur oldu yağdı. Bereket oldu, kara topraktan fışkırdı. Renk renk meyveler sunuldu ona. Canlı ve cansız, dünyada ne varsa hepsi onun önüne bir sofra gibi serildi. İnsan, her bir nimetinden ayrı bir tad aldı o sofranın. Sayısız nimetlerin sayısız renkleri ve tadlarıyla tanıdı kendisine yerin ve göğün sofralarını ikram edeni. Görmediği halde, görmüş gibi inandı ona. Onun izniyle doydu, şükrünü Ona sundu. G ünlerden bir gün, bir emir ulaştı onu doyurandan. Onun rızası için aç kalması istendi insandan. Ve insan, “Lebbeyk” dedi iştiyakla. Onun emrinde, Onun nimetlerinin lezzetini buldu. Görmediği Rabbinden gelen emre, sanki Onu görüyormuşçasına uydu, hiç tereddüt etmeden. Aç kaldı insan. Susuz kaldı. Nimetler orada, gözü önündeydi. İstese uzanabilir, istese yiyebilirdi. Uzanmadı. Sadece bir lokma ekme

Sosyal medya şeytanlarına dikkat

Resim
Kötü söz ve zulüm, 269. Kur’an Buluşmasının başlıca konuları idi. Gündemimizdeki âyet, kötü sözün açığa vurulmasına sadece tek bir durumda izin veriyordu. Bunun dışında, Kur’ân ve Hadis kötü sözü hiçbir zaman bir mü’mine yakışmayan bir hareket olarak gösteriyordu. Geçtiğimiz haftaki Buluşmada Nisâ sûresinin şu mealdeki 148-149. âyetlerinden nasibimizi aradık. Allah kötü sözün açığa vurulmasını sevmez — ancak zulme uğrayan kimsenin durumu başkadır.  Allah herşeyi işitir, herşeyi bilir. Siz bir iyiliği açıkça yapsanız veya gizleseniz, yahut bir kötülüğü bağışlayacak olsanız, hiç şüphesiz Allah herşeye gücü yeten bir affedicidir. Bu âyetler vesilesiyle yaptığımız tesbitleri şu şekilde özetledik: Her insanın ve mü’minin Allah katında korunmuş hakları vardır. Kötü sözden korunmak da bu haklardan birisidir ve önemli bir haktır. Ancak zulmeden kişi, zulmü miktarınca bu İlâhî korumadan kendisini mahrum etmiş olur. Güzel söz, Kur’an ve Sünnetin ve bunlar üzerine bina edilen İslâm medeniyetinin