Kayıtlar

Temmuz 5, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Musa Efendinin adaleti

Resim
Maneviyat büyüklerimizden Hâce Musa Topbaş, en önemli özelliklerinden biri olan adaleti ile yad ediliyor. Musa Efendinin hizmetinde bulunan Muzaffer Işıkveren, Altınoluk dergisinde çıkan mülâkatında, onun en önemli vasıflarını “dirayet, adalet ve merhamet” olarak saydı. Onun adaletini anlatırken de, en başta ailesine karşı adaletli olduğunu ve onların haklarını asla ihmal etmediğini belirtti. Vefat yıldönümü münasebetiyle Musa Topbaş’a ayrılan Altınoluk’un Temmuz sayısındaki mülâkatında, Muzaffer Işıkveren, onun ailesine karşı adaletini anlatırken şunları söyledi: Adaletliydi, başta ailesine. Valide hanım, Fatma Feride hanımefendi – Allah yattığı yeri Cennet bahçesi eylesin – Osmanlı hanımefendisiydi. Ona meselâ her gün vakit ayırırdı, “Hakkı vardır” derdi. “Biz 51 yıl evli kaldık, ama hep nişanlı hayatı yaşadık” sözünü hiç unutmam. Hiç birbirlerini kırmadıklarını söylerdi. Halbuki Fatma Feride hanım sert mizaçlı, otoriter bir hanımefendiydi. Onu “Sultanım” diyerek her gün bir yere gez

1095 saat

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK Büyük emekler ve yüksek fiyatlarla ele geçen bir nime­tin değerini herkes takdir eder. Fakat hiçbir fiyat ödemeksi­zin doğuştan sahip olduğumuz nimetler, dünyadaki herşeyden daha değerli olmalarına rağmen, lâyık oldukları itinâyı nedense görmezler. Böyle nimetleri mirasyediler gibi harca­makta birbirimizle âdetâ yarışırız. İşin en garip tarafı da, bu nimetlerin en değerlisinin en hoyrat bir şekilde israf edilmesidir. Bu nimet sayılıdır, sınırlı­dır, her an hızlanan bir tükenişle eriyip gitmektedir ve bir daha geri gelmeyecektir. Zaman tünellerine belki filmlerde, hikâyelerde ve rüyalarda girebilirsiniz—ama gerçek hayatta asla. Bir hastalık sonrası sağlığın geri dönüşü gibi kayıp za­manlar hiçbir zaman tekrar ele geçmez. Zaman deyince, onun en büyük düşmanı ister istemez akla geliyor: televizyon. Bu âletin ömrümüze maliyetini hiç he­sapladınız mı? Gelin, beraber hesaplayalım. Birinci soru: Günde kaç saati­niz televizyon başında geçiyor? Ortalama — belki de iyimser — bir hesa

Hidayete ermek kadar hidayette kalmak da mühim

Resim
Sadece inkâr etmekle kalmayıp bir de inanan insanları imandan ve hayırdan alıkoymak için çalışanlarla ilgili İlâhî uyarılar, 276. Kur’an Buluşmasının ana gündemi idi. UTESAV organizasyonuyla düzenlenmekte olan Kur’an Buluşmalarının 4 Temmuz Cumartesi günü gerçekleşen bölümünde Nisâ sûresinin şu mealdeki 167-169. âyetlerini okuduk: İnkâr eden ve insanları Allah yolundan alıkoyan kimseler, pek derin bir sapıklıkla sapıtıp gitmişlerdir. İnkâr edip zulmedenleri Allah ne bağışlar, ne de onlara bir yol gösterir. Allah onları ancak ebediyen kalacakları Cehennem yoluna sevk eder. Bu ise Allah için pek kolaydır. Bu âyet-i kerimeler, inkâr ve isyanda diretenleri ilgilendirdiği gibi, mü’minler için de uyarı niteliği taşıyordu. Çünkü sadece kendi inkâr ve isyanıyla yetinmeyip başka insanları da hak yolundan çevirip kendileri gibi azgınlaştırmak için uğraşan kimseler tarihin her devrinde vardı ve olmaya da devam edecekti. Bu ise, mü’minlerin teyakkuz halinde bulunmasını gerektiren bir durum idi. İş