Kayıtlar

Eylül 27, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bir çiçeğin duası

Resim
*  Bu yazı, ’90’lı yıllarda TGRT’de yayınlanan Kâinatın Dilinden dizisi içinde bir bölümün metni olarak kaleme alınmıştı. Daha sonra 1996’da Nesil Yayınları arasında çıkan Bakıp da Görmediklerimiz adlı kitapta yer aldı. İnternette yayınlandıktan sonra da pek çok yerde, isimli ve isimsiz, aslına uygun olan veya olmayan şekillerde yayınlandı, hattâ yer yer seslendirildi de. Bu arada, en azından tarihe not düşmüş olmak için, bir de ben yayınlayayım dedim. — Ü.Ş. ÜMİT ŞİMŞEK E y bütün çiçeklerin, bütün bitkilerin, göklerin, yerin ve bütün âlemlerin Rabbi, Ben Senin yarattığın tohumlardan cansız bir tohumdum bir zamanlar. Sen bana can verdin. Dualarımı kabul ettin, beni bir çiçek yaptın. Bana kendi dilediğin gibi bir şekil verdin. Renklerle, desenlerle süsledin yüzümü. Bana bir koku sürdün, koklayanı mest eden… Güzellerden bir güzel yaptın, görenlere gösterdin. Senin verdiğin cazibeyle kuşları, böcekleri çağırdım kucağıma. Dayanamadılar, koştular. Onlara, Senin rahmet çeşmelerinden şerbet

Mâide sûresinde "sofra başı"

Resim
* UTESAV organizasyonuyla düzenlenmekte olan Kur’an Buluşmalarının 281. bölümüyle birlikte yeni bir âleme daha girdik. Bu yeni âlem, yeni bir sûrenin, Mâide sûresinin bize açtığı bir muhteşem âlem idi. Bu bölümde Mâide sûresine umumî hatlarıyla kısaca göz attık. İslâm nimetinin kemale erdiğini ve bundan sonra yeni bir hüküm inmeyeceğini bildiren Mâide sûresi, Müslümanları büyük bir geleceğe hazırlıyor ve onlara, cihanda benzeri görülmemiş bir medeniyeti inşa ederken dikkat etmeleri gereken hususları öğretiyordu. Gerçi sûrenin indiği ortamda Müslümanlar geçmiştekinden çok farklı ve güvenli bir durumda idiler; bu durum da onlara ileriye dönük büyük atılımlar yapma fırsatı veriyordu. Ancak bu ortam da kendi şartlarını ve tehlikelerini beraberinde getiriyordu. Bu tehlikelerin en büyüğü ise, güce kavuştuktan sonra eski duyarlılıkları kaybetme tehlikesiydi. Mâide sûresi de, daha ilk âyetlerinden başlamak üzere, Müslümanları böyle bir âkıbetten koruyacak şekilde bilinçlendiriyordu. Bu tesbitl