Kayıtlar

Kasım 8, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayret

Resim
* Güçlü bir imanı elde etmek isteyenler için, hayret duygusuyla yeniden tanışıp kâinat ile tekrar bağlantı kurmaktan daha kestirme ve etkili bir yol yoktur ÜMİT ŞİMŞEK K âinattan uzak düşmenin en ağır bedelini “hayret” cephesinde ödüyoruz. Modern hayat bu duygumuzu tamamen yok etmese de başka hedeflere yöneltmiş, varlığı ile yokluğu arasında ciddî bir fark bırakmamıştır. Bugünün insanına “Bütün benliğinizin tarifsiz bir hayret hissiyle dolduğu en son ânı hatırlıyor musunuz?” diye soracak olsanız, olumlu bir cevap alma ihtimaliniz yok denecek kadar düşüktür. Bu mahrumiyeti küçümsemeyin. Hayret, insanın en “insanî” bir yeteneği ve onu Rabbine ulaştıran en önemli bir vesiledir. Hayret etmeyi unutan kişinin bu dünyada niçin bulunduğunu hatırlaması için de sebep yoktur. Zira göklerin ve yerin güzellikleri, bütün bunları yaratanın “hayret verici gizli kemâlâtını göstermek üzere” [1] düzenlenmiştir ve insandan, “hayret içinde bir marifet ile mukabele” [2] ister. Eğer bu kâinat bir kitap ola

Kitap korkusu

Resim
* AHMET HAMDİ TANPINAR 1923 yıllarında Erzurum Lisesinde hoca idim. Mektebimizde Fransızca ders veren Abdülhakim Bey adında Mısırlı bir hoca vardı. Çok çabuk dost olmuştuk. Fransızcayı, İngilizceyi iyi biliyor, biraz yağlı, fazla tecvidli olmasına rağmen Türkçeyi de mükemmel şekilde konuşuyordu. Fransız gramerini iki ayda öğretmek için hususî bir metod bile icat etmişti. Bu cinsten icat sahiplerinin çoğu gibi, o da garip bir adamdı. Sene sonunda imtihanlarda çocukların hakikaten Fransız gramerini çok iyi bildiklerini gördük. Yalnız bir şey eksikti. Fransızca bilmiyorlardı. Tek başına metodun kâfi olmadığını ve her icadın icat sayılamayacağını ilk önce o imtihanda öğrendim. Hakim Bey, ilk cihan harbinden evvel, Mısır’da başlayan milliyetçi talebe hareketlerine iştirak ettiği için memleketini terk etmeye mecbur kalmış ve Türkiye’ye gelmişti. Harp esnasında hükûmet bir müddet kendisinden şüphelenmiş, hattâ İzmir civarında bir yerde hapis bile edilmişti. Sonra serbest bırakılmış, daha sonr

Hainlerle ilgili iki emir

Resim
* Mâide sûresinin 12 ve 13. âyetlerini okuduğumuz 287. Kur’an Buluşmasının özeti ve tam video kaydı Kur’an Buluşmalarının 287. bölümünde okuduğumuz âyetler, İsrailoğulları üzerinden günümüze pek çok ders ve ibretlerle bizi karşı karşıya getirdi. UTESAV organizasyonuyla düzenlenen ve YouTube’un Erdemli Hayat sitesi üzerinden 7 Kasım sabahı yayınlanan Kur’an Buluşmasında Mâide sûresinin 12-13. âyetlerini okuduk. Bu âyet-i kerimelerde meâlen şöyle buyuruluyordu: Allah İsrailoğullarından kesin söz aldığında, içlerinden on iki nakîb göndermiştik. Allah “Ben sizinle beraberim,” buyurdu. “Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, peygamberlerime iman edip onları destekler ve Allah’a güzel bir borç verirseniz,  Ben de sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştiririm. Bundan sonra hanginiz nankörlük edecek olursa, dosdoğru bir yoldan sapmış olur.” Onları, sözlerinden dönmeleri yüzünden lânetledik ve kalplerini de katılaştırdık. Onlar, kelimeleri yerlerinden sapt