Ehl-i Kitabın kitapsızlığı ve sonuçları

*


**

Mâide sûresinin 65-66. âyetlerini okuduğumuz 309. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı


Ehl-i Kitaptan Kur’ân’a ve Âhirzaman Peygamberine iman etmemiş olanların hem dünya, hem de âhiret hayatında hangi fırsatları kaçırdıklarını bildiren âyetler 309. Kur’an Buluşmasının gündemindeydi.

22 Mayıs Cumartesi günü YouTube’un Erdemli Hayat sitesi üzerinden canlı olarak yayınlanan Buluşmada Mâide sûresinin şu mealdeki 65-66. âyetlerini okuduk:


Eğer Kitap Ehli de iman etmiş ve sakınmış olsaydı, Biz onların günahlarını örter ve kendilerini nimetlerle dolu Cennetlere yerleştirirdik.

Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve Rablerinden onlara indirilmiş olan şeyleri ikame etselerdi, üstlerinden ve ayaklarının altından yiyeceklerdi. Gerçi onlardan orta yolda olanlar da vardır; birçoğunun yapmakta olduğu ise pek kötü birşeydir.


Bu âyetlerin ışığında yaptığımız incelemeler, bizi özetle şu sonuçlara ulaştırdı:

  • Bunlar ve benzeri âyetler, kurtuluş çaresinin iman ile beraber takvâda bulunduğunu bildirir. Bu bir İlâhî kanundur ve herkesi eşit şekilde bağlar. Kurtuluşun takvâda, yani kötü sonuçlar doğuracağı belli olan fiillerden sakınmakta olduğu unutulmamalıdır.
  • Teşriî kanunlarda geçerli olan bu kural, aynen tekvinî kanunlarda da geçerlidir. Kâinatta geçerli olan kanunları ihmal etmenin sonuçları vardır; bu sonuçları doğuracak şeylerden sakınmak gerekir.
  • Allah’ın kitabına gereken saygıyı göstermek ve onun hakkını vermek, dünya hayatında da bereket sebebidir. Bunun tersi de geçerlidir; Allah’ın kitabına itaatsizliğin dünya hayatına ait sonuçları da olur.
  • Ehl-i Kitabın, özellikle İsrailoğullarının sürekli isyanlarına rağmen tekrar tekrar affolunmaları, onların isyankârlıklarının büyüklüğü kadar, hattâ ondan daha çok, Allah’ın affediciliğinin büyüklüğünü de göstermektedir. Kıssalarda bu mânâyı okumaktan da geri kalmamalıyız.
  • Allah’ın bağışlayıcılığı, bizden de bağışlayıcılık ister. Kur’ân ve Hadis, mü’minleri affedici olmaya teşvik eden ifadelerle doludur. Bu kıssaları okurken bir yandan “Bunca isyanlarına rağmen en azgın kavimleri bile Yüce Allah nasıl mağfiretine çağırıyor” diye tefekkür ederken, bir yandan da hem Onun rahmet ve mağfiretinden azamî istifadeyi sağlamak için sürekli tövbe ve istiğfar halinde bulunmak, hem de Onun kullarına karşı affedici olmak için gayret sarf etmeliyiz. “Allah, affeden bir kulunun ancak şerefini arttırır.” (Müslim, Birr: 69).”
  • Âyet-i kerimenin Ehl-i Kitabı suçlarken, içlerinden “muktesit” olanları ayırması dikkat çekicidir. En küçük bir hakkı zayi etmeyen mutlak bir adaletin habercisi olan bu husus, “toptancı” davranışlardan sakınma konusunda bir ölçü vermelidir.

Mâide sûresinin 65-66. âyetleri üzerinde durduğumuz 309. Kur’an Buluşmasına ait video kaydını buradan izleyebilirsiniz:

UTESAV organizasyonuyla gerçekleşen ve daha önce MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleşen Kur’an Buluşmaları, salgın sebebiyle bir müddettir https://www.youtube.com/erdemlihayat  adresinden Cumartesi günleri 18:00-18:45 saatleri arasında yayınlanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı