Kayıtlar

Haziran 13, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mercanların duası

Resim
*** ÜMİT ŞİMŞEK Avustralya açıklarında, denizlerin dibini rengârenk bir halı gibi kaplar mercanlar. Bu canlı halının tüyleri gibi uzanan poliplerden herbiri, aslında ayrı bir hayvandır. Bunlardan binlercesi birbirine bağlanır ve bir aile teşkil eder. Öyle bir aile ki, birinin aldığı besinle hepsi birden beslenir, hepsi tek bir vücut gibi davranır. Bulundukları yerde kalmaya razı olmaz mercanlar. Çoğalmak ve yayılmak isterler. Çünkü üzerlerinde, görenleri hayran bırakan bir san’atın eseri vardır. “Ey Rabbimiz,” diye dua eder mercanlar kendi dilleriyle. “Bize izin ver de, üzerimizde sergilediğin İlâhî san’atının eserlerini uzaklara taşıyalım.” Dualara cevap, bahar mevsiminin başlangıcında, ay ışığıyla beraber gelir. Dolunay belirdi mi Büyük Okyanusun üzerinde, milyarlarca mercan birden harekete geçer. Birbirinden yüzlerce kilometre uzakta milyarlarca mercan, “Ateş” emrini almış bir ordu gibi, aynı anda yumurtlamaya başlar. Yumurtaların bırakıldığı aynı anda, milyarlarca mercandan, birer

Her varlık bir damlacık

Resim
****- ÜMİT ŞİMŞEK Bir parça güneş ışığı vurdu çiy damlasına. Yedi rengi ve sıcaklığıyla güneş ışığının tâ kendisiydi o. Çiy damlası, güneşle başbaşa kaldı. Onunla parladı, onunla ısındı ve buharlaştı. Aynı anda sayısız çiy damlaları da güneşle başbaşaydı. Hiçbiri diğerine engel olmadı; hiçbiri diğerinin güneşten nasibini eksiltmedi. Aynı güneş, aynı anda sayısız yapraklarda görünmez fabrikaları harekete geçiriyor, sayısız canlılara ışık ve sıcaklık dağıtıyordu. Bir çiy damlasına nasıl vuruyorsa, koca denizlerin yüzünde de öylece parlıyordu güneş. Ve koca bir dünyayı da aynı anda, aynı şekilde ısıtıp aydınlatıyordu. ••• Güneşe gelince… O da bir çiy damlasından farksızdı. Isıtıp ısıtmamak, aydınlatıp aydınlatmamak onun elinde değildi. Sayısız güneşlerle beraber, o da bir tecellîye mazhar oldu. “Ol” emrini aldı, güneş oldu. “Yan” emrini aldı, yandı. “Dön” emrini aldı, döndü. Aynı anda, aynı emri alan sayısız yıldızlar, sayısız güneşler gibi… O emir ve o tecellî, bir güneşin yüzünü nasıl a

Müjde

Resim
*** ÜMİT ŞİMŞEK B ir bulut bir müjdedir. Denizler onda semâya kalkar, rüzgâra biner ve kıt’alar ötesine taşınır. Onun gölgesinde ya bir serinlik bulur bunalmış nefisler, ya daha fazlasını. Müjdeyi alan dirilir. Renk renk gülücükler açar yerin yüzünde. ***   B ir nefes hava bir müjdedir. Her nefeste milyarlarca molekül doluşur soluk alan nefislere. Her biri içeride bir tezgâh bulur, ölesiye çalışır. Çıkar, fakat işi bitmez hava zerresinin. Gider, bir başka vücuda hayat taşır.   ***   B ir meyve bir müjdedir. Toprak onda renklenir, tadlanır, kokular sürünür bir bedende can olmak için. Bir küçük gezegende aynı toprak, aynı hava, aynı su ve aynı güneşle, milyonlarca yıl boyunca her an sayısız canlıları doyuran bir sofradan haberler taşır kendi lisanıyla. Bir ziyafet serer önümüze. Bir ziyafet ki, gözler onu kuşatamaz.   ***   B ir kuş bir müjdedir. Bir yumurta sarısı onda can bulur ve dile gelir. Şekliyle ve sesiyle, kendisini bize sevdireni anlatır. Onun cıvıltısında, bütün kuşların sesle

Cennete girmenin iki şartı

Resim
*** Mâide sûresinin 69. âyetini okuduğumuz 312. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı Kur’ân’da Kitap Ehli olarak adlandırılan Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili olarak ard arda gelen uyarılardan sonra, onların sahih bir şekilde iman eden ve salih ameller işleyen kısmına dair müjdeler içeren bir âyet, 312. Kur’an Buluşmasının konusunu teşkil ediyordu. 12 Haziran 2021 Cumartesi günü okuduğumuz Mâide sûresinin 69. âyeti şu meâlde idi: İman edenlerden, Yahudilerden, Sâbiîlerden ve Hıristiyanlardan kim Allah’a ve âhiret gününe iman eder ve salih amel işlerse, onların Rableri katında ödülleri vardır. Artık ne bir korku olacak onlara, ne de üzülecekler. Programda sahih bir imanın ne olduğu ve ne olmadığı üzerinde durduktan sonra, iman ile birlikte zikredilen “salih amel” kavramını da ele aldık ve özetle şu sonuçlara vardık: Salih ameller, insanın yaratılışına kodlanmış güzellikleri ortaya çıkaran vesilelerdir. Bu güzellikler, Esmâ-i Hüsnânın yansımasıdır. Her biri ayrı bir dünya halinde yar