Eserlerde ve ilk talebelerin mektuplarında Kur'ân vurgusu

* ** Osmanlı terbiyesiyle yetişmiş münevver şahsiyetler için, Risalelerden herhangi birini okur okumaz ondaki Kur’an esintilerinin kokusunu almak ve doğrudan doğruya bu esintilerin kaynağına intikal etmek zor olmuyordu. ÜMİT ŞİMŞEK – 4 – Risalelerin ilk telif günlerinden itibaren Bediüzzaman’ın sürekli olarak vurguladığı şey, yazılan eserlerdeki hakikatlerin Kur’an’dan alındığı, kendisinin ve talebelerinin yerine getirmeye çalıştıkları hizmetin de Risaleler vasıtasıyla Kur’ân’a hizmetten ibaret olduğu idi. Barla Lâhikasının girişinde Risale-i Nur’un ilk talebeleri olan Hulûsi Bey ile Sabri Hocayı anlatırken, bu hususu Bediüzzaman açıkça ve tekrarla belirtmiştir: Bu iki zât hakikî talebelerimden ve ciddî arkadaşlarımdan; ve hizmet-i Kur’ân’da arkadaşlarım içinde talebelik ve kardeşlik ve arkadaşlığın üç hassası var ki, bu iki zât üçünde de birinciliği kazanmışlar. Birinci hassa: Bana mensup herşeye malları gibi tesahup ediyorlar. Bir Söz yazılsa, kendileri yazmış ve telif etmiş gibi ze