Sual sormanın hem vebali, hem sevabı var
Mâide sûresinin 101-102. âyetlerini okuduğumuz 327. Kur’an Buluşmasının özeti ve tam video kaydı. “Açıklandığı takdirde sizi üzebilecek şeyleri sormayın” buyuruyordu âyet-i kerime. Rivayetler de Sahabîlerin Resulullaha soru sormalarının kısıtlanmış olduğunu gösteriyordu. Buna karşılık, soru sormayı teşvik eden âyet ve hadisler de vardı. Demek ki sorulacak soru vardı, sorulmayacak soru vardı. Mâide sûresinin 101-102. âyetlerini okuduğumuz 327. Kur’an Buluşmasında bu konuyu âyet ve hadislerin ışığında ele aldık. Konumuz olan Mâide sûresinin âyetleri şu mealde idi: Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi üzebilecek şeyleri sormayın. Kur’ân’ın indiği sırada soracak olursanız, o da size açıklanıverir; oysa Allah onu sizden affetmiştir. Çünkü Allah Gafûr ve Halîmdir. Sizden önce bir topluluk böyle şeyleri sormuş, sonra da sordukları şeyler yüzünden kâfir olmuştu. Diğer âyet ve hadislerle yaptığımız karşılaştırmaların sonucunda özet olarak şu tesbitlere ulaştık: • Sual sormak, bütünüyle iy