Ayetler hakkında ileri geri konuşanlara ne yapılmalı?


 

Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri konuşanlar ile ilgili olarak Müslümanların takınmaları gereken tavır, 365. Kur’an Buluşmasının gündemini oluşturdu. 

UTESAV’ın geçtiğimiz hafta sonu MÜSİAD Genel Merkezinde düzenlediği buluşmada, En’âm sûresinin şu mealdeki 68-69. âyetlerini okuduk: 

Âyetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana bunu unutturduğunda ise, hatırladıktan sonra artık o zalimler güruhuyla beraber oturma.

Sakınanlar için, onların günahından bir sorumluluk yoktur; lâkin yine bir uyarı gerekir—bakarsınız, onlar da sakınırlar.

Bu âyetlerde ele alınan ve bizim de en ciddî problemlerimizden birini teşkil eden konu, Allah’ın âyetlerine karşı inkâr ehlinin takındığı alaycı ve inkârcı tavırdan ziyade, onların bu davranışlarına karşı Müslümanların takınması gereken tavırdı. Bu tavrı da âyetler, ağırbaşlı bir şekilde onlardan yüz çevirmek şeklinde tesbit ediyordu. Bu durum da, günümüzde yaygın hale gelmiş bulunan manzaranın isabetli bir duruş sergilemediğini ortaya koyuyordu. 

Bu âyetleri Kur’an ve Sünnetin bütünlüğü içinde anlamaya çalıştık ve başlıca şu tesbitlere ulaştık: 

·         İlmî ve saygılı bir şekilde cereyan eden müzakerelerin dışındaki inatçı tartışmalarda, özellikle sosyal medyadaki tartışmalarda kimse kimseyi ikna etmez; karşılıklı lâf yetiştirmeler sadece söz dalaşını kızıştırmaya ve tarafların takipçi sayısını arttırmasına yarar.

·         Aslında mü’minlerin lâf yetiştirme, hiçbir saldırıyı cevapsız bırakmama gibi bir yükümlülüğü yoktur. Bilâkis, Kur’an ve Sünnet böyle durumlarda daima ağırbaşlılıkla davranmayı emreder.

·         Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiği ve alaya alındığı yerde bulunmak, şeytanın tuzağına yakın bulunmak anlamına gelir; şeytan da bu fırsatı kaçırmaz.

·         Aslında bu tuzağın uzun vadeli yönleri de vardır ki, asıl büyük tehlike burada aranmalıdır. Bu tuzağa kapılarak hasmın saldırılarına cevap yetiştirmeyi savaş alanında zafer kazanmak zannedenlerde bu iş zamanla meleke haline gelir ve hem ahlâk, hem de himmet ve hamiyet yönünden gerileme başlar. Hırçın ve saldırgan mizaçlar sair insanlar için bir cazibe merkezi olamayacakları gibi, asıl görevleri olan müsbet hizmetleri de yerine getiremezler, hattâ bu yöndeki kabiliyetlerini de dumura uğratırlar.

En’am sûresinin 68-69. âyetlerini okuduğumuz 365. Kur’an Buluşmasına ait video kaydını buradan izleyebilirsiniz:


Kur’an Buluşmaları Cumartesi sabahları MÜSİAD’ın Çobançeşme’deki genel merkezinde gerçekleşiyor. Buluşmalar, sabah 7:00-7:30 arasında simit, peynir ve çaydan meydana gelen kahvaltı ikramından sonra 7:30-8:30 arasında sunum ve 8:30-9:00 arasında soru-cevap şeklinde cereyan ediyor ve canlı olarak https://www.youtube.com/erdemlihayat adresinden yayınlanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kur'an mealleri din eğitiminde baş köşeyi almalı

Raşid Halifelerde iman-amel bütünlüğü