Kayıtlar

Ocak 23, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Mucize isteyenlere Kur'ân'ın cevabı

Resim
En’âm sûresinin 7-11. âyetlerini okuduğumuz 338. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı. Kendilerini hak dine davet eden Allah’ın elçisinden mucize isteyen, yahut elçi olarak insan değil melek gönderilmesi talebinde bulunan inkârcılarla ilgili âyetler 338. Kur’an Buluşmasının gündemindeydi. Onların istekleri ve Kur’ân’ın buna cevabı, 29 Ocak 2022 Cumartesi günkü Buluşmada okuduğumuz En’âm sûresinin 7-11. âyetlerinde şöyle anlatılıyordu: Biz sana kağıtta yazılı bir kitap indirsek ve ona elleriyle dokunacak olsalar, yine de o kâfirler “Besbelli bu bir büyüdür” derlerdi. Nitekim “Ona bir melek indirilseydi ya” dediler. Biz melek indirmiş olsaydık, işleri hemen bitirilir, kendilerine göz açtırılmazdı. Biz bir meleği peygamber olarak gönderecek olsaydık, onu yine bir adam olarak gösterir; onları içine düştükleri şüpheye yine düşürürdük. Senden önceki peygamberlerle de alay edilmişti. Sonra o alay edenleri, alaya alıp durdukları şey kuşatıverdi. De ki: Yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayan

Mutluluk ne kadar uzakta?

Resim
ÜMİT ŞİMŞEK (Sade Hayat’tan) Gelecek zamanların büyüsü, insanların hülyalarını her zaman etkisi altında tutmuştur. Her çağın insanı, istikbal hakkında hayal kurarken, hep o meçhul zaman diliminin insan nesline sunacağı imkânlar üzerinde yoğunlaşmış ve hayalini kurduğu istikbalde yaşayacak olan hemcinslerine imrenip durmuştur. Böylece, her çağın insanı, daha önceki nesillerin rüyasındaki bir zamanı yaşarken, bir yandan da, sürüp giden bir insanlık rüyasının bir sonraki bölümünü kendi hayal gücünde inşa etmeye çalışmıştır. Bizim yaşadığımız günler de, hiç kuşkusuz, bizden öncekilerin tatlı hülyasıydı. Bu hülyaları şekillendiren ise, büyük ölçüde, teknolojiden, âletlerden, makinelerden, insan uygarlığının icadı olan harikulâde imkânlardan ibaretti. Uygarlık ilerledikçe evvelki çağların pek çok imkânsızı mümkün hale gelecek, insanlık olağanüstü beceri ve imkânlarla donanacak, refah artacak, dünyanın en köklü sorunları birer birer ortadan kalkacaktı. *** Modern insanın paradoksu: Mutluluğa

Hasret mi, şükür mü?

Resim
Günlerin ve mevsimlerin güzellikleri birer birer ayrılıp gidecekler. Ömür dakikalarımız, günlerimiz, yıllarımız da onlarla beraber gidecek. Gidenlerden bizim payımıza kalacak olan hangisi: hasret mi, şükür mü? ÜMİT ŞİMŞEK HER YENİ GÜN, yeni bir âlem serer gözümüzün önüne. Her gece yıldızlar ayrı bir desenle süsler gökkubbemizi. Her mevsim ayrı sofralar kurulur dünyamızda. Her gün dünya yeniden doğar, her yıl yeryüzü yeniden di­rilir. Bir yanda ovalar çiçeklerle bezenir, bir yanda ıssız sahil ka­yalıkları kuşlarla şenlenir. Sünbüller, menekşeler, serçeler, kelebekler, tavuslar, yunuslar yeri, göğü ve denizin derinlik­lerini süsler. Manevî kameralar, zaman dediğimiz film şeri­dinde her an milyarlarca kareye İlâhî isimlerin nakışlarını doldurur. Bir yanda bülbüller şakır, bir yanda semâ bulutların nâralarıyla çınlar. Bir başka yerde ırmakların uğultusuyla yaprakların hışırtısı beraberce İlâhî bir musikîyi seslendirir. Her bir hava zerresi, minicik kulağıyla bu seslerin hepsini tek tek ezb

Ümit Şimşek kimdir?

Resim
1950 yılında İstanbul’da doğdu. 1967'de Bugün gazetesinde gazeteciliğe başladı. Haber, Yeni Asya, Yeni Nesil gazeteleri ile Köprü dergisi, Yeni Asya Yayınları, Nesil Yayınlarında fıkra yazarlığı, editörlük, başyazarlık ve genel yayın yönetmenliği görevlerinde bulundu. ABD’de, Risale-i Nur’ların İngilizce tercüme ve yayın faaliyetlerinde yer aldı. Bir grup arkadaşıyla beraber Yeni Asya Araştırma Merkezini kurdu ve koordinatörlüğünü üstlendi. İnanç konularını işleyen TV ve video belgesellerinin, bu arada TGRT ve Kanal 7’de yayınlanan Kâinatın Dilinden programlarının metin yazarlığı ile yönetmenliğini yaptı. UTESAV’da 392 bölümlük Kur’an Buluşmaları adlı tefsir programını hazırlayıp sundu. Sade hayat konusunu Türkiye gündemine taşıyan Özgür ve Bilge dergisini genç bir ekiple birlikte çıkardı. Hâlen kitap ve eğitim çalışmaları ile Açıkdeniz dergisinde yayın danışmanlığı yapıyor, YouTube sayfasında Bir Ayet Bir Hadis adlı haftalık programı hazırlayıp sunuyor. Evli, iki çocuk babası, iki

Asr-ı Saadet'ten iki ayna: görebilene...

Resim
Cehl-i mürekkep üzerine inzimam etmiş kin, nefret, öfke ve intikam duygularıyla her gün yeni bir kavganın tahrik edildiği bir ortamda akl-ı selim ve kalb-i selim ittifakıyla kaleme alınmış böyle bir yazıya pek çok ihtiyacımız vardı. Metin Karabaşoğlu’nun https://www.karakalem.net/?9959 adresinde orijinaline ulaşabileceğiniz bu yazısını, Cenab-ı Hak’tan tesirini halk etmesi niyazıyla biz de sütunlarımıza alıyoruz. METİN KARABAŞOĞLU MEKKE DÖNEMİNDE mü’minlerin Kureyş müşriklerinden gördükleri türlü çeşit eziyet, siyer kitaplarının sadece birini bile okuyanların mâlûmudur. Buna karşılık Medine’deki yeni mü’minler Akabe biatlarıyla Mekkeli ilk mü’minleri güven içinde yaşamak üzere kendi şehirlerine davet ettiklerinde gerçekleşen hicretin akabinde Kureyş yine rahat durmayacak, doğrudan veya dolaylı biçimde onları rahatsız etmenin, canlarına kasdetmenin yolunu yine de arayacaktır. Bu şartlar altında Kureyş müşrikleri ile Medine’de biraraya gelmiş ilk ve yeni mü’minlerin karşı karşıya geldik