Kayıtlar

Mart 6, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çetin sorular altında bir "şahitlik" muhasebesi

Resim
  En’âm sûresinin 20-21. âyetlerini okuduğumuz 344. Kur’an Buluşmasının özeti ve video kaydı. Allah’ın Resulü (s.a.v.) elinde Kur’ân ile ortaya çıkıp tebliğini yaptığı zaman, inkâr ehlinin şiddetli düşmanlığıyla karşılaştı. Bunların arasında, Kur’ân’ın “Kitap Ehli” olarak nitelediği Yahudi ve Hıristiyanlar da vardı. Ve bunlar, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) gerçekten Allah’ın elçisi olduğunu çok iyi biliyorlardı. Kur’an Buluşmalarının 12 Mart Cumartesi sabahı YouTube Erdemli Hayat kanalından canlı olarak yayınlanan 344. bölümünde okuduğumuz En’am sûresinin 20-21. âyetleri bu konuya temas ediyordu: Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu, oğullarını tanır gibi tanıyorlar. Kendilerini hüsrana sokanlar ise iman etmezler. Allah adına yalan uyduran yahut Onun âyetlerini yalanlayan kimseden daha zalim kim var? Şu bir gerçek ki, zalimler asla kurtuluşa ermez. Ancak âyetin ifadesi sadece tarihî bir gerçeğe yapılan atıftan ibaret kalmıyor, bütün zamanlara, özellikle günümüze yönelik son derece önemli de

Deniz fenerleri

Resim
  Düşünce melekesini ve buluş gücünü geliştirmek için Einstein'in formülü: gürültüden uzaklaşarak kâinatla baş başa kalmak. ÜMİT ŞİMŞEK S ükûnet ve yeknesaklık, insanın pek takdir edilmeyen iki dostudur. Oysa bunlar yaşadığımız dünyanın temelinde var olan ve hayatı mümkün kılan özelliklerdir. Güneş, hergün, milyarlarca yıldır sürüp giden bir düzen içinde, sessizce doğar ve batar. Onun, varlığını belli etmek için patırtı çıkarmaya ihtiyacı yoktur. Dev ağaçlarla dolu bir ormanda da herşey sessizce ve hiç değişmeyen bir düzen içinde yürür. Fakat herhangi bir anda, o sükûnet içinde, tonlarca su, apartman yüksekliğindeki dallara pompalanmakta, yerin ve ağaç gövdelerinin gizliliklerinde nice fabrikalar hummâlı faaliyetlerle çalkalanıp durmaktadır. Einstein, Nazi Almanyasından ayrıldıktan sonra İngiltere’de verdiği ilk konferansında, kendisinin kırsal bölgelerde yetiştiğini anlatmış ve kâinattaki yeknesak huzur ve sükûnetin onda düşünme melekesini ve buluş gücünü geliştirdiğinden söz etmi

Gelin cahil olalım

Resim
İşe yaramayan bilgiler bir taraftan el değmemiş ve organize olmamış veriler halinde hayatımızın bir bölümünü doldurmaya devam ederken, işe yarar bilgilerimiz gittikçe daralan bir alan içinde mahpus kalıyor. Gittikçe daralan alanlarda bilgimiz, genişleyen alanlarda da cehaletimiz artıyor.  ÜMİT ŞİMŞEK G ünün birinde cehalete muhtaç olacağımız kimin aklından geçerdi? Bilginin her türüyle her taraftan kuşatılmış durumdayız; hergün artan bir tempoyla bilgi üzerimize yağmaya devam ediyor. O bizi bulmazsa biz onu iki klavye darbesiyle internet âleminin derinliklerinden bulup çıkarıyoruz. Ayırımcılık ise zamanımızın hoş karşılanmayan bir özelliği; doğrusuna yanlışına, gereklisine gereksizine bakmadan hepsine dünyamızda bir yer ayırıyoruz. Bütün bu öğrendiklerimizle, akla gelen her konuda yorumlar yapabiliyor ve bu yorumları bir anda binlerce kişinin dünyasına yeni bilgi birimleri olarak aktarabiliyoruz. Sahip olduğumuz engin birikimle içtihad alanımız bir taraftan dünyanın en köklü problemler